Sen 72 yıl öncesini sorarsan, sana da 16 yıl öncesi sorulur!
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Mustafa MUTLU :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Sen 72 yıl öncesini sorarsan, sana da 16 yıl öncesi sorulur!
Sayın Devlet Büyüğü yine kızacak, yine patrona işten atılmam için baskı yapacak ama... Ne yapayım ki ben gazeteciyim. Doğru bildiğimi söylemek gibi kötü bir alışkanlığım var.
Devlet Büyüğü önceki gün çıktı; gözaltı ve tutuklamaları “Malta sürgünleri”ne benzeten Deniz Baykal’a, “Malta sürgünlerini hatırlatanlar, 1938’e dönsünler. Sayın İnönü’nün cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki Tunceli sürgünlerine baksınlar. Daha ileri giderlerse vesikasını açıklarım” dedi...
Ya ni...
Tam 72 yıl öncesinin “belgeleriyle”, CHP’yi tehdit etti...
Şimdi ona diyorum ki; 72 yıl öncesini bırakalım da sadece 16 yıl öncesine dönelim mi?
***
Bakın Sayın Devlet Büyüğü, 1994’te Refah Partisi’nin Ümraniye İlçe Örgütü’nün yeni hizmet binasını açarken neler söylemiş?
“Şu andaki düzen Ermenistan’a 100 bin ton buğday gönderiyor. 90 milyon dolar harcamak suretiyle Manavgat suyunu rezerve ediyor. Nereye kullanmak için; İsrail’e. Kıbrıs’ı vermek istiyor. Nereye? Rumlar’a. Bir taraftan da şimdi Avrupa Topluluğu’na girmek için koşturuyor. Onlar bizi Avrupa Topluluğu’na almamayı düşünüyorlar. Eee ... Biz de girmemeyi düşünüyoruz. Avrupa Topluluğu’nun asıl adı Katolik Hıristiyan Devletler Birliği’dir.”
Şimdi adama sormazlar mı?
Ne oldu da 16 yılda Ermenistan’la protokol imzalar, Kıbrıs’ta taviz verir, Avrupa Birliği için takla atar hale geldiniz?
***
Devam edelim:
“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki. Millete rağmen bu yürümez zaten.”
Bugün bu sözleri neden sahiplenmiyorsun da, “Değiştim” diyorsun?
Diyelim ki sen aradan geçen 16 yılda değiştin?
İyi de o zaman başkalarının 72 yılda hiç mi değişmediğini iddia ediyorsun?
***
Bitmedi:
“Sonra; nedir bu laiklik Allah aşkına? Bir tarif edin diyorsun, tarif etmiyor. ‘Efendim’ diyorlar, ‘Her yerde değişir. ‘Bu ne menem şey ya... Yani bugün her kavramın lügatta bir tanımı vardır. Ama çıkıyor İçişleri Bakanı, ’Devlet dine karışır’ diyor... Eeee, gerisini niye söylemiyorsun? Neden, ‘Din devlete karışır’ demiyorsun?
Ya; Batılı diyor ki ‘Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya.. Ama bu İçişleri Bakanı diyor ki, ‘Sezar’ın hakkı var, Tanrı’nın hakkı yok... ‘E; bu ülkenin yüzde 99’u üstelik Müslüman... Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik... İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar, mümkün değil ikisinin bir arada olması... Durum böyle olunca ‘Ben Müslüman’ım’ diyenin, tekrar yanına gelip bir de ‘Aynı zamanda da laiğim’ demesi mümkün değil.”
***
Bu sözleri söyleyen insana şimdi, “Bugün laik misin, Müslüman mı” diye sorulmaz mı?
Sorulursa, büyük haksızlık etmiş olunmaz mı?
***
İyisi mi Sayın Devlet Büyüğü; siz öyle 87 ya da 72 yıl öncesinin belgelerini kurcalamaya, sözlerini çekiştirmeye kalkışmayın...
Yoksa birileri de benim yaptığım gibi sadece 16 yıl öncesine gider de...
Zor durumda kalırsınız maazallah!
*****
AMAN!
Devlet Büyüğü’nün, aylardır direnen TEKEL işçilerine verdiği süre bugün doluyor...
Sözüm; mahkemenin DTP’liler hakkındaki “Görüldükleri yerde yakalanacaklar” emrini haftalardır yerine getirmeyen emniyet güçlerine:
Umarım aynı hoşgörünün onda birini TEKEL işçilerine de gösterirsiniz... Zaten yıpranan, yorulan, çile çeken o insanlara şiddet uygulamaz, birinin bile burnunun kanamasına neden olmazsınız...
Yoksa...
“Hukuka değil, iktidara bağlı” gibi görünürsünüz ki; bu da hem size hem de bu ülkeye yakışmaz!
*****
GÜNÜN SORUSU
Sayın Devlet Büyüğü’nün işten atılmalarını istediği köşe yazarlarının mı; yoksa onları işten atmayı basın özgürlüğüne aykırı gören ve direnen medya patronlarının mı işi daha zor?
Devlet Büyüğü önceki gün çıktı; gözaltı ve tutuklamaları “Malta sürgünleri”ne benzeten Deniz Baykal’a, “Malta sürgünlerini hatırlatanlar, 1938’e dönsünler. Sayın İnönü’nün cumhurbaşkanı olduğu dönemdeki Tunceli sürgünlerine baksınlar. Daha ileri giderlerse vesikasını açıklarım” dedi...
Ya ni...
Tam 72 yıl öncesinin “belgeleriyle”, CHP’yi tehdit etti...
Şimdi ona diyorum ki; 72 yıl öncesini bırakalım da sadece 16 yıl öncesine dönelim mi?
***
Bakın Sayın Devlet Büyüğü, 1994’te Refah Partisi’nin Ümraniye İlçe Örgütü’nün yeni hizmet binasını açarken neler söylemiş?
“Şu andaki düzen Ermenistan’a 100 bin ton buğday gönderiyor. 90 milyon dolar harcamak suretiyle Manavgat suyunu rezerve ediyor. Nereye kullanmak için; İsrail’e. Kıbrıs’ı vermek istiyor. Nereye? Rumlar’a. Bir taraftan da şimdi Avrupa Topluluğu’na girmek için koşturuyor. Onlar bizi Avrupa Topluluğu’na almamayı düşünüyorlar. Eee ... Biz de girmemeyi düşünüyoruz. Avrupa Topluluğu’nun asıl adı Katolik Hıristiyan Devletler Birliği’dir.”
Şimdi adama sormazlar mı?
Ne oldu da 16 yılda Ermenistan’la protokol imzalar, Kıbrıs’ta taviz verir, Avrupa Birliği için takla atar hale geldiniz?
***
Devam edelim:
“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki. Millete rağmen bu yürümez zaten.”
Bugün bu sözleri neden sahiplenmiyorsun da, “Değiştim” diyorsun?
Diyelim ki sen aradan geçen 16 yılda değiştin?
İyi de o zaman başkalarının 72 yılda hiç mi değişmediğini iddia ediyorsun?
***
Bitmedi:
“Sonra; nedir bu laiklik Allah aşkına? Bir tarif edin diyorsun, tarif etmiyor. ‘Efendim’ diyorlar, ‘Her yerde değişir. ‘Bu ne menem şey ya... Yani bugün her kavramın lügatta bir tanımı vardır. Ama çıkıyor İçişleri Bakanı, ’Devlet dine karışır’ diyor... Eeee, gerisini niye söylemiyorsun? Neden, ‘Din devlete karışır’ demiyorsun?
Ya; Batılı diyor ki ‘Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya.. Ama bu İçişleri Bakanı diyor ki, ‘Sezar’ın hakkı var, Tanrı’nın hakkı yok... ‘E; bu ülkenin yüzde 99’u üstelik Müslüman... Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik... İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar, mümkün değil ikisinin bir arada olması... Durum böyle olunca ‘Ben Müslüman’ım’ diyenin, tekrar yanına gelip bir de ‘Aynı zamanda da laiğim’ demesi mümkün değil.”
***
Bu sözleri söyleyen insana şimdi, “Bugün laik misin, Müslüman mı” diye sorulmaz mı?
Sorulursa, büyük haksızlık etmiş olunmaz mı?
***
İyisi mi Sayın Devlet Büyüğü; siz öyle 87 ya da 72 yıl öncesinin belgelerini kurcalamaya, sözlerini çekiştirmeye kalkışmayın...
Yoksa birileri de benim yaptığım gibi sadece 16 yıl öncesine gider de...
Zor durumda kalırsınız maazallah!
*****
AMAN!
Devlet Büyüğü’nün, aylardır direnen TEKEL işçilerine verdiği süre bugün doluyor...
Sözüm; mahkemenin DTP’liler hakkındaki “Görüldükleri yerde yakalanacaklar” emrini haftalardır yerine getirmeyen emniyet güçlerine:
Umarım aynı hoşgörünün onda birini TEKEL işçilerine de gösterirsiniz... Zaten yıpranan, yorulan, çile çeken o insanlara şiddet uygulamaz, birinin bile burnunun kanamasına neden olmazsınız...
Yoksa...
“Hukuka değil, iktidara bağlı” gibi görünürsünüz ki; bu da hem size hem de bu ülkeye yakışmaz!
*****
GÜNÜN SORUSU
Sayın Devlet Büyüğü’nün işten atılmalarını istediği köşe yazarlarının mı; yoksa onları işten atmayı basın özgürlüğüne aykırı gören ve direnen medya patronlarının mı işi daha zor?
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Mustafa MUTLU :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz