Kürt açılımı konusunda çok matrak işler yapılıyor. Mardin'in Kenan Evren Mahallesi'nin adı darbeyi çağrıştırıyor diye değiştirilmiş.
Bence Kenan Evren adını her yerden silmek gerekir. Buraya kadar her şey normal.
Lakin; halk oylaması sonucunda mahallenin ismi Kotek yapılmış.
Kotek, güya Kürtçe ucu topuzlu değnek demekmiş...
Görüyorsunuz, darbeci diye Evren'i silenler ne istemiş? Kötek...
İşte Güneydoğu'nun gerçeği budur.
Zorla demokrasi getiremezsiniz. Önce bilinçaltındaki feodal kültürün temizlenmesi gerekir. Bunun için de oradaki derebeylik sisteminin yok edilmesi şarttır.
Yoksa; Evren'i atarken kötek istersiniz...
Bir sözüm de şu Kürtçü şaşkınlara...
Mahallenin adını Kotek yapınca Kürtleştirmiş sandılar.
Halbuki o kotek, Türkçe 'kötek'tir.
Köteki kotek yaparak Kürtçe imal etmeye çabalayanların hali de Evren'i atıp köteki isteyenler kadar acıdır...

KANSIZ!
AKP'li milletvekili Ahmet Aydoğmuş; 'Hükümete karşı olan kansızdır.' demiş. Hızını alamamış. 'Osmanlı'yı da Yeniçeri ordusu yıktı!' buyurmuş.
Bu adam, 'Hem dersini bilmiyor hem de küstah herkesten.'
Kansız; tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyendir. Hele bir baksın çevresine bunlardan çok görecektir.
Osmanlı'yı üç kıtaya hükmettiren de bu zatın çamur attığı o Yeniçeri ordusu oldu. Ne zamanki o orduyu kaldırdılar koskoca imparatorluk hızla parçalandı gitti. Bu beşik uleması; önce 1826'dan önceki haritaya sonra da Ulu Hakan Abdülhamit Han diyerek ululadıkları padişahın tahttan indirildiği dönemdeki haritaya bir baksın da Osmanlı Devleti'ni hangi ordu yıkmış anlasın. Dedim ya; bu cahil cesurlar Türk ordusuna düşmanlıklarını öyle ileri götürdüler ki askeri kötülemek için Osmanlı Devleti'ni yaratan orduya bile çamur atıyorlar.

Gazeteciler Cemiyeti ve susturulan basın
Bülent Arınç, 'Tuu size!' diyerek basın mensuplarına tükürüyor; yetmiyor 'Yuh size!' diye saldırısını artırıyor. Başbakan Erdoğan, sanki AKP aleyhine yazan birileri kalmış gibi, 'Aleyhimize yazanları atın!' anlamına gelecek biçimde basın patronlarına ültimatom verdi. TBMM Başkanı Şahin; 'Bu haberleri yazmayın, ortalığı geriyorsunuz!' diyerek sansür istedi. Bu olumsuzluklar karşısında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni yöneten ekip, sanki muhatapları bundan anlayacakmış gibi, Bülent Arınç'ı nezakete davet eden sıradan bir açıklamadan öte bir şey yapmıyor. Bu kadar hakaret ve baskı karşısında sesini çıkarmayan bu arkadaşlara diyeceğim şudur: Bu ayıbı daha fazla sürdürmeden o görevden ayrılın.

Büyükanıt utanmıyor mu?
Eski genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan 2007 gecesi, ordu adına bir bildiri yayımladı; AKP'nin yeniden iktidar olmasını sağladı. Belli ki bu zat, ABD ile birlikte AKP'nin yeniden iktidar yapılmasında görev almıştı. Şimdi ortada, bilirkişi edasıyla dolaşıyor. O bildiri; hükümete yönelik olduğuna göre suç idi. Lakin bu hükümet Yaşar Büyükanıt'a hiç dokunmuyor. Bu hükümet, 28 Şubat sürecinin en acar generali Çevik Bir'i de görmezden geliyor. Çünkü; bunlardan Çevik Bir; AKP'yi yaratan sürecin mimarlarından; Büyükanıt ise AKP'nin ikinci dönemini hazırlayan elemanlardan.
Bunlar için tank yürütmüş olsaydılar bile AKP hükümeti darbe soruşturması açmaz.
Asıl darbecileri bırak, astsubaylarla uğraş; sonra da demokrasi mücadelesi veriyoruz havası yarat... Bana çok inandırıcı geliyor, çoook!

Seyredenleri aptal sanmayın
Bazı televizyon kanalları var ki orayı izleyenleri aptal yerine koyan bir yayın yapılıyor.
Bunlardan birisi de Samanyolu haber kanalı. Buranın bir spikeri; Çalışma Bakanlığı'nın ihmali yüzünden patlayan kömür madenlerinin suçunu bile Ergenekon Terör Örgütü diye imal edilen sözde örgüte yakmıya kalkıştı.
Bunlar; 'Küresel ısınmayı bile, Ergenekoncular başımıza bela etti.' diye haber yaparlarsa şaşırmayın.
Haber; kendi ideolojilerine hizmet etsin de isterse yalan olsun...
İyi de buraları izleyen vatandaşlarımız ne yaparlar? Kendilerinin akıllarıyla dalga geçildiğini ne zaman anlayacaklar?

Son Osman
Geçen hafta 3 Osman'ı anlatmıştım ama 4.sü geliyor: Osman Can.
Bay Can; Anayasa Mahkemesi Rapörtürü. Diğer raportörlere Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç yasak getirmiş ama Osman Can her yerde konuşuyor. Bir de kılıf bulmuş buna. Demokrat Yargı Dernekleri Eşbaşkanı imiş de oradan konuşma hakkı kazanıyormuş...
AKP'nin ve türbancıların haklarını savunmakla ünlü bu yeni Osman'ı artık daha sık göreceksiniz... Adalet sisteminin kuşatılmasında uzaktan peşrev çekiyor idi şimdi mindere çıktı.

Bir bilmecem var çocuklar:
Mart Kedisi Gibi: Hem üste çıkıyor hem de ciyak ciyak bağırıyor.
Mahalle Cadalozu Gibi: Önüne gelenle dövüşüyor; sonra hanım hanımcık pozlarına giriyor.
Cevap: Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül töreninde bağımsız milletvekili Kamer Genç'i dövmeye kalkışan AKP'li Hüseyin Tanrıverdi değil.