Helikoptere bi atladım...
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Yılmaz ÖZDİL :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Helikoptere bi atladım...
Evli kadınlarımız iyi bilir.
Adam bi sene askerlik yapar.
Elli sene anlatır.
*
“Her sabah tam teçhizatlı 20 kilometre koşardık, kaplumbağa yedim, Foça'dan atladım yüze yüze Gölcük'e geldim, denizaltıya mayın yapıştırdım, komutanın kızı bana hastaydı” filan...
*
Hiç kimse askerde patates soyduğunu anlatmaz mesela... Kenef nöbeti tutarken hatırası olanı duyamazsın. Ağaca bile tekmil verdi halbuki... Evde yapmaz, orda ha bire yatak düzeltti.
*
Hatırlarsınız, tiyatrocu çıktı, “Kıbrıs'ta Rum askerini alnından vurdum, sonra 9 Yunan askerini öldürdüm, et yiyemiyorum hâlâ, aklıma kokmuş cesetler geliyor” dedi. O sırada kantinde olduğu ortaya çıkmasa, “Beşparmak Dağları'nı tek başıma aldım” da diyebilirdi... Veya, “Makarios'un rahibelerini yatağa attım” falan.
*
(Böyleyiz biz... Subaylarımızı, astsubaylarımızı, onların emri altında harbi harbi vuruşan kahramanlarımızı tenzih ediyorum. Onlar anlatmaz zaten... Gerisi palavradır.)
*
Asker ocağındaki en büyük numarası mıntıka temizliği olanlar, hafta sonu çarşı iznine çıkar, stüdyoya girer çünkü... Kafaya bandana bağlayıp komando bıçağı ısıran mı ararsın, maket roketatarla mevzi alan mı... Tahtadan el bombasını ayak bileğine bağlayanı bile gördüm. Ben alt tarafı 8 ay kısa dönem piyade oldum, devre arkadaşlarımın yarısı koluna paraşütçü dövmesi yaptırdı. Bize şarjörü dolu G3 bile vermediler, tankla fotoğrafı olan var. Jete yaslanıp poz verene kimse sormuyor nasıl olsa, “Birader, sen pilot muydun?”
*
(Tırışkadan askerdim ama, askeri suç dosyam kabarıktır... İlk hapis cezamı, nöbette olmam gereken saatte bando bölüğünde tromboncuyla pinpon oynarken yakalandığım için almıştım. Gariban bi Amasyalıyı kandırıp, onun yerine çarşı iznine çıktığımda da delirmişti üsteğmen, bir hafta ‘disko'ya tıkmıştı beni... Ama en iyi aç aç biletini ben sattığım için, üç günde affettiler.)
*
Hal böyleyken... Kimi, badanacı olduğu halde, karargâhta olduğunu, kozmik belgelerin kendi elinden geçtiğini iddia eder. Kimi, paşanın kendisini oğlu gibi sevdiğini, bütün sırları anlattığını söyler. Kimi de, gizemli bi hava vererek, “Yemin imzası attım, anlatamam” der.
*
Bu balyoz malyoz hikâyelerinin tek iyi tarafı bu olacak sanırım... Gerçekler ortaya çıkacak.
*
Savcı soracak...
- Askerde n'aaptın?
- Kantindeydim efendim, valla.
- Ya sen?
- Bulaşıkçıydım, ekmek çarpsın.
Adam bi sene askerlik yapar.
Elli sene anlatır.
*
“Her sabah tam teçhizatlı 20 kilometre koşardık, kaplumbağa yedim, Foça'dan atladım yüze yüze Gölcük'e geldim, denizaltıya mayın yapıştırdım, komutanın kızı bana hastaydı” filan...
*
Hiç kimse askerde patates soyduğunu anlatmaz mesela... Kenef nöbeti tutarken hatırası olanı duyamazsın. Ağaca bile tekmil verdi halbuki... Evde yapmaz, orda ha bire yatak düzeltti.
*
Hatırlarsınız, tiyatrocu çıktı, “Kıbrıs'ta Rum askerini alnından vurdum, sonra 9 Yunan askerini öldürdüm, et yiyemiyorum hâlâ, aklıma kokmuş cesetler geliyor” dedi. O sırada kantinde olduğu ortaya çıkmasa, “Beşparmak Dağları'nı tek başıma aldım” da diyebilirdi... Veya, “Makarios'un rahibelerini yatağa attım” falan.
*
(Böyleyiz biz... Subaylarımızı, astsubaylarımızı, onların emri altında harbi harbi vuruşan kahramanlarımızı tenzih ediyorum. Onlar anlatmaz zaten... Gerisi palavradır.)
*
Asker ocağındaki en büyük numarası mıntıka temizliği olanlar, hafta sonu çarşı iznine çıkar, stüdyoya girer çünkü... Kafaya bandana bağlayıp komando bıçağı ısıran mı ararsın, maket roketatarla mevzi alan mı... Tahtadan el bombasını ayak bileğine bağlayanı bile gördüm. Ben alt tarafı 8 ay kısa dönem piyade oldum, devre arkadaşlarımın yarısı koluna paraşütçü dövmesi yaptırdı. Bize şarjörü dolu G3 bile vermediler, tankla fotoğrafı olan var. Jete yaslanıp poz verene kimse sormuyor nasıl olsa, “Birader, sen pilot muydun?”
*
(Tırışkadan askerdim ama, askeri suç dosyam kabarıktır... İlk hapis cezamı, nöbette olmam gereken saatte bando bölüğünde tromboncuyla pinpon oynarken yakalandığım için almıştım. Gariban bi Amasyalıyı kandırıp, onun yerine çarşı iznine çıktığımda da delirmişti üsteğmen, bir hafta ‘disko'ya tıkmıştı beni... Ama en iyi aç aç biletini ben sattığım için, üç günde affettiler.)
*
Hal böyleyken... Kimi, badanacı olduğu halde, karargâhta olduğunu, kozmik belgelerin kendi elinden geçtiğini iddia eder. Kimi, paşanın kendisini oğlu gibi sevdiğini, bütün sırları anlattığını söyler. Kimi de, gizemli bi hava vererek, “Yemin imzası attım, anlatamam” der.
*
Bu balyoz malyoz hikâyelerinin tek iyi tarafı bu olacak sanırım... Gerçekler ortaya çıkacak.
*
Savcı soracak...
- Askerde n'aaptın?
- Kantindeydim efendim, valla.
- Ya sen?
- Bulaşıkçıydım, ekmek çarpsın.
YILMAZ ÖZDİL- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 97
Yaş : 59
ŞEHİR : izmir
Meslek : Gazeteci-Yazar
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 18/12/07
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Yılmaz ÖZDİL :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz