Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
Bir gün dostlarla öğleden sonra buluştuk. Çaylarımızı içerken, kendilerine şu soruyu sordum: “Hepimiz üç aşağı beş yukarı 40- 50 yıldır Almanya`dayız. Çeşitli nedenlerle buralara geldik. Nedendir bilinmez, ilk önce eşsiz, çocuksuz geldik. Sonra, eşimiz çocuklarımızla geldi ve hayat değirmeninden geçerek yıllarımızı harcadık. İyi veya kötü günler yaşadık. Eğer zamanı geri, yani 40 yıl öncesine döndürmek mümkün olsaydı, acaba ne yapardınız ?” diye dostlarımıza sorduğum zaman, bir kaçından şu cevabı aldım:
“Aynısını yapardık. Çünkü yurtdışına çıkmak, insanın ufkunu açıyor.”
Bu cevap beni tatmin etmedi. Kendilerine şunu söyledim: “Eğer zamanı geri döndürmek imkanım olaydı, bu yolculuğa çıkmazdım. Sirkeci`den bizleri Batı`ya götürecek treninin kalkışından Edirne sınırına varmasına kadar 2 veya 3 saat gibi bir zamana ihtiyacı vardı. Düşünmek için rölatif uzun bir zaman. Sınıra vardıktan sonra, bavulumu alır, ilk trenle geri döner, geride bıraktığım aileme sürpriz yapardım” dedim. Dostlardan birisi “İyi ama, ufkun açılmayacaktı.” demez mi ! Ben de bunun üzerine,”Ben doktor olarak buralara çalışmak için değil, uzman olmak için geldim.Benim ufkum zaten açıktı. Onun için ne ülkemde ne de yurtdışında bir problemin olurdu. Konu burada çalışmaya gelenler için. Soruyu, sizin gibi çalışanlara sordum” dedim. Tartışmayı daha fazla derinleştirmeden kestim, ama kendi kendime düşünmeye devam ettim, çünkü “ufkun açılması” sözü kafama takılmıştı. Ben bu soruyu daha önceden, muayenehaneme gelen Türk hastalarına sorduğumda aldığım cevap hep aynı idi:
“Ah, doktor bey, ah, zamanı geri çevirmek mümkün olsaydı, yerimden kıpırdamazdım.”
Demek buraya gelenleri çoğunda ufuk mufuk açılmamış, tam tersine hayal kırıklığına uğramışlar. Gene bir gün genç bir karı koca geldi. Kendilerine şunu söyledim: “İkiniz de gençsiniz ve burada ikinizde işsiz olduğunuz için, sosyal daireden aldığınız para ile geçiniyorsunuz. Bu nasıl bir yaşam? Üstelik, burada hem yabancı mualemesi görüyorsunuz ve belki de sizi gören Alman size içinden “Scheiss Türke/ Boktan Türk” diyor. “Doğru haklısınız doktor bey” dediler ikisi de. “Eğer sizler ülkenizde yaşarsanız, belki de iş bulamayacaksınız, ama size kimse bir şey söyleyemeyecektir.” diyince, “nedir o? “dediler. “Size kimse orada, burada olduğu gibi “Boktan Türk” diyemeyecekler, çünkü onlar da boktan !” Ne dediğimi anladılar ve hep beraber gülmeye başladık...
Ortada bir gerçek var ve bu gerçeği dostlarım, o sohbette anlatmak istemedi ve onun yerine “ufkun açılması” sözcüğünü kullandı !.. Onların ufuklarının açılmadığını, tam tersine kapalı olduğunu biliyorum !
Aynı soruyu bana sorsalardı, “yaban ellerinde hüzünlü, acılı günler yaşamaktansa, ülkemde “açılmamış ufukla” yaşamak isterim !.. derdim.
Eminin ki, birçok Türk, ellerinde zamanı geri döndürmek imkanı olsa, ne köyünden ne kasabasından ne de kentinden yaban ellerine gelerek, yabancının ağız kokusunu çekmek ister.
Dr. Yüksel Cavlak
Bir gün dostlarla öğleden sonra buluştuk. Çaylarımızı içerken, kendilerine şu soruyu sordum: “Hepimiz üç aşağı beş yukarı 40- 50 yıldır Almanya`dayız. Çeşitli nedenlerle buralara geldik. Nedendir bilinmez, ilk önce eşsiz, çocuksuz geldik. Sonra, eşimiz çocuklarımızla geldi ve hayat değirmeninden geçerek yıllarımızı harcadık. İyi veya kötü günler yaşadık. Eğer zamanı geri, yani 40 yıl öncesine döndürmek mümkün olsaydı, acaba ne yapardınız ?” diye dostlarımıza sorduğum zaman, bir kaçından şu cevabı aldım:
“Aynısını yapardık. Çünkü yurtdışına çıkmak, insanın ufkunu açıyor.”
Bu cevap beni tatmin etmedi. Kendilerine şunu söyledim: “Eğer zamanı geri döndürmek imkanım olaydı, bu yolculuğa çıkmazdım. Sirkeci`den bizleri Batı`ya götürecek treninin kalkışından Edirne sınırına varmasına kadar 2 veya 3 saat gibi bir zamana ihtiyacı vardı. Düşünmek için rölatif uzun bir zaman. Sınıra vardıktan sonra, bavulumu alır, ilk trenle geri döner, geride bıraktığım aileme sürpriz yapardım” dedim. Dostlardan birisi “İyi ama, ufkun açılmayacaktı.” demez mi ! Ben de bunun üzerine,”Ben doktor olarak buralara çalışmak için değil, uzman olmak için geldim.Benim ufkum zaten açıktı. Onun için ne ülkemde ne de yurtdışında bir problemin olurdu. Konu burada çalışmaya gelenler için. Soruyu, sizin gibi çalışanlara sordum” dedim. Tartışmayı daha fazla derinleştirmeden kestim, ama kendi kendime düşünmeye devam ettim, çünkü “ufkun açılması” sözü kafama takılmıştı. Ben bu soruyu daha önceden, muayenehaneme gelen Türk hastalarına sorduğumda aldığım cevap hep aynı idi:
“Ah, doktor bey, ah, zamanı geri çevirmek mümkün olsaydı, yerimden kıpırdamazdım.”
Demek buraya gelenleri çoğunda ufuk mufuk açılmamış, tam tersine hayal kırıklığına uğramışlar. Gene bir gün genç bir karı koca geldi. Kendilerine şunu söyledim: “İkiniz de gençsiniz ve burada ikinizde işsiz olduğunuz için, sosyal daireden aldığınız para ile geçiniyorsunuz. Bu nasıl bir yaşam? Üstelik, burada hem yabancı mualemesi görüyorsunuz ve belki de sizi gören Alman size içinden “Scheiss Türke/ Boktan Türk” diyor. “Doğru haklısınız doktor bey” dediler ikisi de. “Eğer sizler ülkenizde yaşarsanız, belki de iş bulamayacaksınız, ama size kimse bir şey söyleyemeyecektir.” diyince, “nedir o? “dediler. “Size kimse orada, burada olduğu gibi “Boktan Türk” diyemeyecekler, çünkü onlar da boktan !” Ne dediğimi anladılar ve hep beraber gülmeye başladık...
Ortada bir gerçek var ve bu gerçeği dostlarım, o sohbette anlatmak istemedi ve onun yerine “ufkun açılması” sözcüğünü kullandı !.. Onların ufuklarının açılmadığını, tam tersine kapalı olduğunu biliyorum !
Aynı soruyu bana sorsalardı, “yaban ellerinde hüzünlü, acılı günler yaşamaktansa, ülkemde “açılmamış ufukla” yaşamak isterim !.. derdim.
Eminin ki, birçok Türk, ellerinde zamanı geri döndürmek imkanı olsa, ne köyünden ne kasabasından ne de kentinden yaban ellerine gelerek, yabancının ağız kokusunu çekmek ister.
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
Yüksel bey siz kendi öz eleştirinizi belkide yıllardır yapıyorsunuz kendinize,bu çok güzel.
Başka bir memlekette yaşayan biri olarak bunları, en iyi siz bilirsiniz.
Ben siz ve sizin gibi doktor,öğretmen,hukukçu v.s gibi meslek insanlarının,ülkemiz şartlarını düşününce,ülkesinde kalması gerktiğini düşünüyorum.
Hani klasik bir model çizilir filimlerde,romanlarımızda,idealist,bildiklerini,insanlara vermek isteyen,görev,vatan aşkıyla yanan gençlerdir bu modeller.
Bu itopyamıdır,yoksa biraz özveriyle bir yurdun kalkınmasında bulunulmasımıdır?
Sizin gibi değerlerin şu veya bu şekilde yurt dışında kalması neler kaybettirdi ülkemize,ben kişisel değil,toplumcu bakıyorum bu tür konulara,eğer gitmeyip geri dönseydiniz o gün,daha sonra neler yapmak isterdiniz?
Ama benim fikrimce büyük hastanelerimizden biri iyi bir doktor kazanırdı.
Saygılar.
Başka bir memlekette yaşayan biri olarak bunları, en iyi siz bilirsiniz.
Ben siz ve sizin gibi doktor,öğretmen,hukukçu v.s gibi meslek insanlarının,ülkemiz şartlarını düşününce,ülkesinde kalması gerktiğini düşünüyorum.
Hani klasik bir model çizilir filimlerde,romanlarımızda,idealist,bildiklerini,insanlara vermek isteyen,görev,vatan aşkıyla yanan gençlerdir bu modeller.
Bu itopyamıdır,yoksa biraz özveriyle bir yurdun kalkınmasında bulunulmasımıdır?
Sizin gibi değerlerin şu veya bu şekilde yurt dışında kalması neler kaybettirdi ülkemize,ben kişisel değil,toplumcu bakıyorum bu tür konulara,eğer gitmeyip geri dönseydiniz o gün,daha sonra neler yapmak isterdiniz?
Ama benim fikrimce büyük hastanelerimizden biri iyi bir doktor kazanırdı.
Saygılar.
Denizkızı- ELMAS ÜYE
- PROJE ÖDÜLÜ :
KATILIM ÖDÜLÜ :
Mesaj Sayısı : 1090
Yaş : 53
ŞEHİR : İstanbul
Meslek : Tekstil-Tasarım
Öğrenim Durumu : Lise
Aldığı Teşekkür : 411
Kayıt tarihi : 27/11/07
Geri: Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
Sevgili Denizkızı,
eğer, anılarımı yazdığım kitabı bu sitede yayınlama imkanımız olsa, orada neden bu yaban ellerine geldiğimi okuyup anlayacaksınız.
eğer, anılarımı yazdığım kitabı bu sitede yayınlama imkanımız olsa, orada neden bu yaban ellerine geldiğimi okuyup anlayacaksınız.
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı
Ne mutluki bana, o güzel kitabı okudum,kitaptan beri hem sizi,hemde yurtdışında yaşayan,yaşamak zorunda kalmış yurttaşlarımızı daha iyi anlayabiliyorum.
En azından anlamaya çalışıyorum.
Tabi herkesin hikayesi,şartları farklıdır.
Almanya'ya o zamanlar gitmek konusunda babamın anneme söylediği söz halen bu konular açılınca söylenir.
"Türkiye'de karnı doymayanın Almanya'da mı doyacak" diye annemin gitme isteğini savuşturmuş,ama doğru,ama yanlış.
Sizin yaptıklarınızda,fikirlerinizde kendi çerçevesinde doğuydu o zamana göre.
Not:Kitabı malesef buraya taşıma imkanımız yok,keşke olsaydı,ama ben tanıdığım herkesin okumasını,yaşananları öğrenmesini çok isterdim.
Saygılar.
En azından anlamaya çalışıyorum.
Tabi herkesin hikayesi,şartları farklıdır.
Almanya'ya o zamanlar gitmek konusunda babamın anneme söylediği söz halen bu konular açılınca söylenir.
"Türkiye'de karnı doymayanın Almanya'da mı doyacak" diye annemin gitme isteğini savuşturmuş,ama doğru,ama yanlış.
Sizin yaptıklarınızda,fikirlerinizde kendi çerçevesinde doğuydu o zamana göre.
Not:Kitabı malesef buraya taşıma imkanımız yok,keşke olsaydı,ama ben tanıdığım herkesin okumasını,yaşananları öğrenmesini çok isterdim.
Saygılar.
Denizkızı- ELMAS ÜYE
- PROJE ÖDÜLÜ :
KATILIM ÖDÜLÜ :
Mesaj Sayısı : 1090
Yaş : 53
ŞEHİR : İstanbul
Meslek : Tekstil-Tasarım
Öğrenim Durumu : Lise
Aldığı Teşekkür : 411
Kayıt tarihi : 27/11/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz