Turhan Selçuk
1 sayfadaki 1 sayfası
Turhan Selçuk
Turhan Selçuk
Nedense sevdiğim insanların acı haberini aldığımda aklıma hemen şiir dizeleri geliyor.
Bir savunma mekanizması mı, acı hafifletme yöntemi mi, varlık-yokluk meselesine odaklanan felsefe ile şiir bağlantısını hissetmek mi bilemem. İçgüdüsel bir şey bu.
Turhan Selçuk’un acı haberini alır almaz aklıma Yahya Kemal üstadın ölümsüz şiiri geldi.
“Ölmek kaderde var bize ürküntü vermiyor
Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor.”
Sonra düşündüm: Acaba binlerce şiir içinden niye buna odaklanmıştım?
Anlamı neydi bunun?
Turhan Selçuk vatanından ayrı değildi ki! Nâzım gibi sürgünde memleketine hasret gitmemişti ki!
Sonra bu çağrışımın altında yatan düşünceyi buldum.
Turhan Selçuk usta vatanındaydı ama artık başka bir vatandı bu.
Geçenlerde Ataol’un çok güzel özetlediği gibi “Hümanizm, sosyalizm ve yurtseverlik” kokan bir vatanda yetişmiş ama bu değerlerin ayaklar altına alındığı, bambaşka anlayışların egemen olduğu bir vatanda ölmüştü.
Artık Mustafa Kemal’lerin, Nâzım’ların, Sabahattin Ali’lerin, Abidin Dino’ların, Sait Faik’lerin, Yaşar Kemal’lerin ülkesi değildi burası.
O iklim değişmişti, başka rüzgârlar esiyordu.
Sinemanın büyük ustası Fellini de ölürken “İtalya’yla ilgili hayal kırıklığı” içindeyim demişti ve bu söz bana çok dokunmuştu.
Ülkesinin giderek kendi değerlerine yabancılaştığını gören ve “Vatan mahzun, ben mahzun!” diyerek bu dünyaya veda eden büyük insanları düşünmüştüm.
Aynen Neruda gibi.
O da Şili’de Pinochet’nin bütün insanlık değerlerini ayaklar altına aldığı bir dönemde gözlerini yummuştu.
Ömürlerini halklarına ve ülkelerinin olumlu yönde değişmesine harcayanların trajik kaderiydi bu.
Dünyanın en büyük çizerlerinden ve en efendi insanlarından birisi olan Turhan ağabey de ülkesini bu hale getirenlere, Abdülcanbaz gibi bir Osmanlı tokadı patlatamadan veda etti.
Ama sanatçılar öldükleri gün ölmüyorlar ki. Eserleri öldüğü gün ölüyorlar.
Dolayısıyla Abdülcanbaz’dan umut kesilmez.
VATAN’da büyük ustanın ölüm haberinin altına yorum yazan Burhan Büyükaşık’ın sözleriyle bitireyim yazıyı.
“İlk defa yan çizdin be usta, ilk defa yan çizdin.”
Nedense sevdiğim insanların acı haberini aldığımda aklıma hemen şiir dizeleri geliyor.
Bir savunma mekanizması mı, acı hafifletme yöntemi mi, varlık-yokluk meselesine odaklanan felsefe ile şiir bağlantısını hissetmek mi bilemem. İçgüdüsel bir şey bu.
Turhan Selçuk’un acı haberini alır almaz aklıma Yahya Kemal üstadın ölümsüz şiiri geldi.
“Ölmek kaderde var bize ürküntü vermiyor
Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor.”
Sonra düşündüm: Acaba binlerce şiir içinden niye buna odaklanmıştım?
Anlamı neydi bunun?
Turhan Selçuk vatanından ayrı değildi ki! Nâzım gibi sürgünde memleketine hasret gitmemişti ki!
Sonra bu çağrışımın altında yatan düşünceyi buldum.
Turhan Selçuk usta vatanındaydı ama artık başka bir vatandı bu.
Geçenlerde Ataol’un çok güzel özetlediği gibi “Hümanizm, sosyalizm ve yurtseverlik” kokan bir vatanda yetişmiş ama bu değerlerin ayaklar altına alındığı, bambaşka anlayışların egemen olduğu bir vatanda ölmüştü.
Artık Mustafa Kemal’lerin, Nâzım’ların, Sabahattin Ali’lerin, Abidin Dino’ların, Sait Faik’lerin, Yaşar Kemal’lerin ülkesi değildi burası.
O iklim değişmişti, başka rüzgârlar esiyordu.
Sinemanın büyük ustası Fellini de ölürken “İtalya’yla ilgili hayal kırıklığı” içindeyim demişti ve bu söz bana çok dokunmuştu.
Ülkesinin giderek kendi değerlerine yabancılaştığını gören ve “Vatan mahzun, ben mahzun!” diyerek bu dünyaya veda eden büyük insanları düşünmüştüm.
Aynen Neruda gibi.
O da Şili’de Pinochet’nin bütün insanlık değerlerini ayaklar altına aldığı bir dönemde gözlerini yummuştu.
Ömürlerini halklarına ve ülkelerinin olumlu yönde değişmesine harcayanların trajik kaderiydi bu.
Dünyanın en büyük çizerlerinden ve en efendi insanlarından birisi olan Turhan ağabey de ülkesini bu hale getirenlere, Abdülcanbaz gibi bir Osmanlı tokadı patlatamadan veda etti.
Ama sanatçılar öldükleri gün ölmüyorlar ki. Eserleri öldüğü gün ölüyorlar.
Dolayısıyla Abdülcanbaz’dan umut kesilmez.
VATAN’da büyük ustanın ölüm haberinin altına yorum yazan Burhan Büyükaşık’ın sözleriyle bitireyim yazıyı.
“İlk defa yan çizdin be usta, ilk defa yan çizdin.”
Zülfü Livaneli- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 78
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz