Böyle giderse üniformalı askeri sokağa bile çıkarmayacaklar!
1 sayfadaki 1 sayfası
Böyle giderse üniformalı askeri sokağa bile çıkarmayacaklar!
Böyle giderse üniformalı askeri sokağa bile çıkarmayacaklar!
Bu günlerde asker olmak PKK’lı olmaktan bin kere tehlikeli!
Eğer asker üniformasını giyiyorsan yani TSK mensubuysan, başına her an her şey gelebilir!
Yok PKK’lıysan barışı arayan adam diye devletin müsteşarları tarafından törenlerle karşılanır, başlara taç edilirsin!
Örnekler ortada!
Son olarak Ankara’da yaşanan rezaleti okumuşsunuzdur!
TSK’ya mühimmat taşıyan kamyonu afişe ederek yine zihin bulandırmaya kalktılar!
Neymiş efendim, kamyon bomba taşıyormuş!
Askere nakliye yapan kamyon herhalde şeker pancarı taşımaz değil mi?
Önceki akşam televizyonlarda bütün gece boyunca bir gizem ve kafa karıştırma harekatı!
Ergenekon dezenformasyonu ya da harekatı birkaç gündür geriledi ya, malum çete soğuma olmasın diye yine çirkinlikler sergiledi ve rezil bir yalana tevessül etti yani gerçek dışı bir ihbarda bulundu.
Polis de aldığı ihbar üzerine yol kesti!
Peki ondan sonra mı?
Sivil nakliyata eşlik eden görevli Başçavuş görev, yani nakliye emri ve belgelerini ibraz etti ama inandıramadı ve kamyon kameralar eşliğinde Emniyet’e götürüldü... Dedik ya amaç ve hesap zaten teşhir etme ve kafa karıştırmaktı.
Oysa aynı gün TSK, yine sivil 12 kamyonla benzer taşımaları yaptırıyordu.
Sivillere yaptırma nedeni ise ucuz ve güvenli olması.
Sonuçta yapılan tetkiklerle anlaşıldı ki hadise, TSK’nın her zaman yaptırdığı rutin nakliyelerinden biriymiş!
Tam bu noktada soralım, zerre gerçekliği olmayan böyle bir hadise araştırma yapılmaksızın peşin hükümle medyada nasıl afişe edilir ve TSK hiç günahı yokken nasıl hedefe oturtulur?
Hepimiz izledik, bütün gece asker yine şaibenin odağındaydı!
Bu arada milletin vergileriyle yayın yapan TRT tam bir asker düşmanlığı refleksiyle Emniyet’e yeni giriş yapan kamyonun içindeki bombaların seri numaralarının olmadığı yayınını yaptı!.. Evet kamyon henüz aranmadan, TRT bu alt yazılarla seyircilerinin karşısına çıktı.
Belli ki bu işi organize eden çete, psikolojik operasyonu çok boyutlu düşünmüş ve TRT’deki yandaşlarına da görevler vermiş!..
Keza aynı şekilde yandaş medya da zihinler bulansın diye kafa karıştırıcı manşetler attı dün!
Göreceksiniz bu çete, çok geçmez bir kılıf uydurup askerî kışlalardaki silah ve tankları bile karalama ve çamur atma aracı yapacaktır!
Dahası, eğer bu gidişe birileri dur demezse, çok sürmez subay, üniforması ile sokağa dahi çıkamayacaktır.
Sahi bütün bunlar olurken Genelkurmay ve Genelkurmay Savcılığı ne yapıyor acaba? Ortada aleni bir şekilde TSK’ya saldırı, aşağılama yani tahkir yok mu? Varsa mevcut hukuktan hareketle neden harekete geçilmiyor?
HAVET...
Tayyip Bey IMF ile anlaştık dememiş miydi?
Devlet yönetmek ciddiyet ister, bir gün ak bir gün kara diyemezsiniz. Derseniz bunun sonuçları olur. Hatırlayın Tayyip Erdoğan kısa bir süre önce “IMF ile birkaç güne kadar anlaşma olacak. Pürüzler aşıldı” dememiş miydi?.. Demişti... Hal bu iken aradan geçen süre içinde görüldü ki anlaşma falan olmadı. Şimdi cevap verin, bir ülkenin Başbakanının iki yıla yakın bir süredir görüşmeleri devam eden bir konuda, kısa aralıklarla bir gün evet ertesi gün hayır deme lüksü olabilir mi? Böyle bir şey Batı ülkelerinde yapılsa, o Başbakanı o gün istifa ettirirler, ama burası Türkiye ve bizim başbakanımızın adı Tayyip Erdoğan!
Başbakan açıklama gönderdi
“ 04.03.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi’nin 9. sayfasında Sabahattin Önkibar imzasıyla yayınlanan ” BAŞARDI... “ ” İşte tanıklar, beni Akşam’dan sen kovdurdun Tayyip Bey “ alt başlıklı köşe yazısında Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak tamamen gerçek dışı ithamlara yer verilerek kamuoyu yanıltılmış ve bu şekilde müvekkilimin kişilik haklarına son derece ağır saldırılarda bulunulmuştur.
Tekzibe konu gerçek dışı köşe yazısında müvekkilimin bir gazete patronunu arayarak muhatap Sabahattin Önkibar’ı işinden kovdurttuğu iddia edilmiş ve bu şekilde müvekkilimin Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan basın özgürlüğüne müdahale eden bir siyasetçi olduğu intibaı uyandırılmaya çalışılmıştır. Yayının ve yayındaki maddi olayın tamamen düzmece ve yalan olduğu açıkça ortadadır.
Nitekim tekzip konusu gerçek dışı köşe yazısının yayınlandığı günden bir gün sonra, muhatap Sabahattin Önkibar’ın köşe yazısında şahit olarak gösterdiği Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, köşesinde muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddialarını net bir biçimde yalanlamış ve hayal ürünü olduğunu belirtmiştir.
Yine tekzibe konu köşe yazısında iddia edilen olayın taraflarından birisi olan, Akşam Gazetesi’nin eski Ankara Temsilcisi Nuray Başaran da Turktime adlı internet sitesine bir açıklama göndererek muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddialarını yalanlamış ve yayının ve yayındaki maddi olayın tamamen düzmece ve yalan olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddiasına karşı anında verilen cevaplarla, iddianın gerçek dışı ve müvekkilimi aşağılamaya yönelik olduğu muhatap Sabahattin Önkibar’ın kasıtlı ve su-i maksatlı hareket ettiği açıkça ortaya çıkmıştır.
Müvekkilimin Anayasa ile güvence altına alınan basın özgürlüğüne müdahale eden bir kişi olarak tanıtılması ve gerçek olmayan bir olayın inandırıcı bir biçimde somut deliller de göstermek suretiyle gerçekmiş gibi yayınlanması doğrudan doğruya iftira derecesinde bir eylemdir.
Müvekkilimin Yüce Türk Halkı nezdinde sahip olduğu itibarını zedelemeye, siyasi kişiliğini karalamaya ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı zor durumda bırakma amacına matuf, hiçbir dayanağı olmayan tamamen gerçek dışı tekzip konusu yayın nedeniyle yasal yollara başvuru haklarımızı saklı tutuyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ” 08.03.2010
Recep Tayyip Erdoğan
Vekili Av. Muammer Cemaloğlu
Bu günlerde asker olmak PKK’lı olmaktan bin kere tehlikeli!
Eğer asker üniformasını giyiyorsan yani TSK mensubuysan, başına her an her şey gelebilir!
Yok PKK’lıysan barışı arayan adam diye devletin müsteşarları tarafından törenlerle karşılanır, başlara taç edilirsin!
Örnekler ortada!
Son olarak Ankara’da yaşanan rezaleti okumuşsunuzdur!
TSK’ya mühimmat taşıyan kamyonu afişe ederek yine zihin bulandırmaya kalktılar!
Neymiş efendim, kamyon bomba taşıyormuş!
Askere nakliye yapan kamyon herhalde şeker pancarı taşımaz değil mi?
Önceki akşam televizyonlarda bütün gece boyunca bir gizem ve kafa karıştırma harekatı!
Ergenekon dezenformasyonu ya da harekatı birkaç gündür geriledi ya, malum çete soğuma olmasın diye yine çirkinlikler sergiledi ve rezil bir yalana tevessül etti yani gerçek dışı bir ihbarda bulundu.
Polis de aldığı ihbar üzerine yol kesti!
Peki ondan sonra mı?
Sivil nakliyata eşlik eden görevli Başçavuş görev, yani nakliye emri ve belgelerini ibraz etti ama inandıramadı ve kamyon kameralar eşliğinde Emniyet’e götürüldü... Dedik ya amaç ve hesap zaten teşhir etme ve kafa karıştırmaktı.
Oysa aynı gün TSK, yine sivil 12 kamyonla benzer taşımaları yaptırıyordu.
Sivillere yaptırma nedeni ise ucuz ve güvenli olması.
Sonuçta yapılan tetkiklerle anlaşıldı ki hadise, TSK’nın her zaman yaptırdığı rutin nakliyelerinden biriymiş!
Tam bu noktada soralım, zerre gerçekliği olmayan böyle bir hadise araştırma yapılmaksızın peşin hükümle medyada nasıl afişe edilir ve TSK hiç günahı yokken nasıl hedefe oturtulur?
Hepimiz izledik, bütün gece asker yine şaibenin odağındaydı!
Bu arada milletin vergileriyle yayın yapan TRT tam bir asker düşmanlığı refleksiyle Emniyet’e yeni giriş yapan kamyonun içindeki bombaların seri numaralarının olmadığı yayınını yaptı!.. Evet kamyon henüz aranmadan, TRT bu alt yazılarla seyircilerinin karşısına çıktı.
Belli ki bu işi organize eden çete, psikolojik operasyonu çok boyutlu düşünmüş ve TRT’deki yandaşlarına da görevler vermiş!..
Keza aynı şekilde yandaş medya da zihinler bulansın diye kafa karıştırıcı manşetler attı dün!
Göreceksiniz bu çete, çok geçmez bir kılıf uydurup askerî kışlalardaki silah ve tankları bile karalama ve çamur atma aracı yapacaktır!
Dahası, eğer bu gidişe birileri dur demezse, çok sürmez subay, üniforması ile sokağa dahi çıkamayacaktır.
Sahi bütün bunlar olurken Genelkurmay ve Genelkurmay Savcılığı ne yapıyor acaba? Ortada aleni bir şekilde TSK’ya saldırı, aşağılama yani tahkir yok mu? Varsa mevcut hukuktan hareketle neden harekete geçilmiyor?
HAVET...
Tayyip Bey IMF ile anlaştık dememiş miydi?
Devlet yönetmek ciddiyet ister, bir gün ak bir gün kara diyemezsiniz. Derseniz bunun sonuçları olur. Hatırlayın Tayyip Erdoğan kısa bir süre önce “IMF ile birkaç güne kadar anlaşma olacak. Pürüzler aşıldı” dememiş miydi?.. Demişti... Hal bu iken aradan geçen süre içinde görüldü ki anlaşma falan olmadı. Şimdi cevap verin, bir ülkenin Başbakanının iki yıla yakın bir süredir görüşmeleri devam eden bir konuda, kısa aralıklarla bir gün evet ertesi gün hayır deme lüksü olabilir mi? Böyle bir şey Batı ülkelerinde yapılsa, o Başbakanı o gün istifa ettirirler, ama burası Türkiye ve bizim başbakanımızın adı Tayyip Erdoğan!
Başbakan açıklama gönderdi
“ 04.03.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi’nin 9. sayfasında Sabahattin Önkibar imzasıyla yayınlanan ” BAŞARDI... “ ” İşte tanıklar, beni Akşam’dan sen kovdurdun Tayyip Bey “ alt başlıklı köşe yazısında Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak tamamen gerçek dışı ithamlara yer verilerek kamuoyu yanıltılmış ve bu şekilde müvekkilimin kişilik haklarına son derece ağır saldırılarda bulunulmuştur.
Tekzibe konu gerçek dışı köşe yazısında müvekkilimin bir gazete patronunu arayarak muhatap Sabahattin Önkibar’ı işinden kovdurttuğu iddia edilmiş ve bu şekilde müvekkilimin Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan basın özgürlüğüne müdahale eden bir siyasetçi olduğu intibaı uyandırılmaya çalışılmıştır. Yayının ve yayındaki maddi olayın tamamen düzmece ve yalan olduğu açıkça ortadadır.
Nitekim tekzip konusu gerçek dışı köşe yazısının yayınlandığı günden bir gün sonra, muhatap Sabahattin Önkibar’ın köşe yazısında şahit olarak gösterdiği Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, köşesinde muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddialarını net bir biçimde yalanlamış ve hayal ürünü olduğunu belirtmiştir.
Yine tekzibe konu köşe yazısında iddia edilen olayın taraflarından birisi olan, Akşam Gazetesi’nin eski Ankara Temsilcisi Nuray Başaran da Turktime adlı internet sitesine bir açıklama göndererek muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddialarını yalanlamış ve yayının ve yayındaki maddi olayın tamamen düzmece ve yalan olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Muhatap Sabahattin Önkibar’ın iddiasına karşı anında verilen cevaplarla, iddianın gerçek dışı ve müvekkilimi aşağılamaya yönelik olduğu muhatap Sabahattin Önkibar’ın kasıtlı ve su-i maksatlı hareket ettiği açıkça ortaya çıkmıştır.
Müvekkilimin Anayasa ile güvence altına alınan basın özgürlüğüne müdahale eden bir kişi olarak tanıtılması ve gerçek olmayan bir olayın inandırıcı bir biçimde somut deliller de göstermek suretiyle gerçekmiş gibi yayınlanması doğrudan doğruya iftira derecesinde bir eylemdir.
Müvekkilimin Yüce Türk Halkı nezdinde sahip olduğu itibarını zedelemeye, siyasi kişiliğini karalamaya ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı zor durumda bırakma amacına matuf, hiçbir dayanağı olmayan tamamen gerçek dışı tekzip konusu yayın nedeniyle yasal yollara başvuru haklarımızı saklı tutuyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ” 08.03.2010
Recep Tayyip Erdoğan
Vekili Av. Muammer Cemaloğlu
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz