Alevilerden hükümete uyarı
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker imzasıyla bir bildiri yayımlandı. 'Ergenekon kılıfı altında Alevi kıyımı gerçekleştiriliyor' başlıklı bildiride hükümete ciddi uyarılar yapılıyor. AKP yönetiminin uygulamalarının yurt dışındaki Alevileri de rahatsız ettiğini ortaya koyan bu bildiride şunlar söyleniyor:
'Alevi toplumu inancı ve kültürü gereği her zaman hümanist bir yaklaşımla demokrasinin savunucusu olmuşlardır. Bu yapısı gereği tarihin her anında karanlık güçlerin hedefinde yer almışlardır. Cumhuriyet tarihinde de toplumumuz Maraş'ta, Çorum'da, Madımak ve Gazi'de bu kirli organizasyonların hain saldırılarına maruz kalmışlardır. Hiç şüphesiz ki; Türkiye'de militarizmden, faşizmden en fazla zarar gören toplumsal katman Alevilerdir. Aleviler; köylerine zorla cami yapılmasından, çocuklarına okullarda zorla din dersi verilmesine kadar akla hayale gelmeyecek çeşitli fiziki ve psikolojik baskılara maruz kalmışlardır. Söz konusu kirli organizasyonların istekleri doğrultusunda kamu kuruluşlarında ve orduda üst düzey mevkilere getirilmeleri engellenmiştir. İste bu nedenlerden dolayıdır ki; bu kirli yapının deşifre edilmesi ve suçluların adalet önünde hesap vermesini Alevi toplumundan daha fazla kimse isteyemez.
Fakat görüyoruz ki; uzun bir süredir Türkiye'nin gündemini meşgul eden 'Ergenekon' operasyonları karanlıkları aydınlatmak yerine artık kendisi karanlık bir yapı halini almıştır. Bir komutanın 'Alevi köyleri ile ilgilenmek' ile suçlandığı bir ortamda soruşturmanın sağlıklı yürümediğini net şekilde görmekteyiz. Kendisinin soruşturulmasına ihtiyaç duyulan bu operasyon, artık alenen Alevi toplumuna yönelmiştir. Son olarak Erzincan Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Saymanı Binali Bircan'ın gözaltına alınması tarafımızca anlaşılır bir durum değildir. Yapımını gerçekleştirdiğimiz ve sıcak ilişkiler içinde bulunduğumuz bu cemevinin ve yöneticilerinin söz konusu kirli organizasyonla hiçbir ilişkisi olamaz. AKP Hükümeti ve temsil ettiği zihniyet Alevilerle hesaplaşmak adına bu iftira kampanyalarına bir an önce son vermesi gerekmektedir. Aksi yönde atılacak her adım toplumsal barışa olan güveni zedelemektedir. (...)
Ergenekon'u bir sindirme aracı olarak kullanan hükümet, önce TSK içindeki Alevilere yönelttiği Alevi kıyımına yargı mensuplarını da katarak cepheyi genişletmiştir. Fethullah Gülen'in ışık evlerinde yetişmiş savcılara havale edilen bu operasyon artık çığırından çıkmıştır. Bu noktadan sonra hükümetin, anayasa ve yargı reformu konularında yürüteceği hiçbir çalışma 'toplumun her kesimini kucaklama ve objektiflik' özelliklerini taşımayacaktır. Hükümetin bir an evvel yargıdan ve bağımsız çalışması gereken diğer kamu kuruluşlarından elini çekmesini bekliyoruz.'

VAKIFLAR DA UYARDI
Alevi toplumunu temsil eden vakıf kuruluşlarının üst çatı örgütü Alevi Vakıfları Federasyonu da yayımladığı bildiri ile Erzurum savcılarının taraflı tutumunu şiddetle eleştirdi. Doğan Bermek yönetimindeki federasyondan yapılan açıklamanın son bölümünde Erzurum, Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/66 nolu İddianamesi ile ilgili olarak şunlar deniliyor: 'Onarılan okulun bir Alevi köyünde olmasını dahi, HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA YÖNELİK bir amaç olarak algılayan ve iddianamesinde yer veren sayın savcımızın ülkemizde adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunamayacağı, çağımızda en tutucu kesimlerin bile kabul edemeyeceği biçimde ayrımcılık yapmakta olduğu, adil ve hakça bir devlet yönetimi fikrine dahi epeyi uzak olduğu yukarıdaki ifadelerden anlaşılmaktadır.
Alevi Vakıfları Federasyonu, böyle bir dünya görüşünü taşıyan, resmi evraklarda bu tür ifadelere yer veren savcıların böylesine görevlerde bulunmasının toplumsal huzur ve barış açısından büyük sakıncalar taşıdığı kanısındadır.
Konunun acilen HSYK ve ilgili devlet kuruluşları tarafından değerlendirilmesini ve sözkonusu savcıya işten el çektirilmesini talep etmekteyiz.'
Ankara merkezli Alevi Bektaşi Federasyonu da (ABF) hükümetin Alevilere yönelik bu baskı ve kuşatmasını eleştirmiş bulunuyor.
Bizi arayan birçok Alevi kuruluşunun yöneticisi de aynı duyarlılık içinde. AKP yönetiminin Alevileri hedef haline getirmesi şiddetle eleştiriliyor. Şimdiye kadar en küçük bir şiddet olayının içinde yer almayan Alevilerin Ergenekoncularla ilişkilendirilmeye çalışılması; Sivas katliamı gibi, Gazi provokasyonu gibi yeni bir kışkırtma sayılıyor. Buradan, İçişleri Bakanı'nı da Adalet Bakanı'nı da uyarıyoruz: Alevi toplumu; kendilerine yönelik yeni bir saldırının sorumlusu olarak hükümeti bilecektir.