DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Başbuğ istifa ederse kimler sevinir?

Aşağa gitmek

Başbuğ istifa ederse kimler sevinir? Empty Başbuğ istifa ederse kimler sevinir?

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2010-03-17, 12:26

Başbuğ istifa ederse kimler sevinir?
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ manşetlerden inmiyor. Sanki “gazeteleri kapıştırmak” adına ardı ardına röportajlar veriyor. Gazeteciler de işi gücü bıraktı “Hangi gazeteye daha uzun süre verdi?” türü tartışmalar bile yapıyor bu röportajlarla ilgili.

Tabii paşa ne diyor bu konuşmalarında anlamak mümkün değil pek. Hukuka uyduğunu mu anlatmaya çalışıyor, demokrat olduğunu mu vurgulamak istiyor, yoksa yargıyı mı etkilemeye çalışıyor veya hükümetle ne kadar uyum içinde olduğunu mu açıklamaya çalışıyor? Anlayan varsa anlatsın, dinlerim.

Paşa gazete röportajlarından sonra bir de resepsiyonda konuştu bol bol. Kahkahalar attı, alt kesime gözdağı verdi, sanki 100 yıl daha bu görevi yapacakmış gibi çalıştığını söyledi. Oysa şunun şurasında ağustosa ne kaldı? İçinden “Hayırlısıyla bitse de kurtulsam ben de” diye geçiriyordur belki de.

Paşa son günlerde o kadar çok konuştu ki, açıkçası söylediklerinin çoğu hafızamızdan da uçup gidiyor ama benim en ilgimi çeken “İstifa edip de kimseyi sevindirmeye niyetim yok” cümlesi oldu.

İlker Paşa’nın istifası kimi sevindirir acaba?

HÜKÜMET: Pek sevindireceğini sanmıyorum. Ne güzel uyum içindeler, paslaşıyorlar, küslük yaşamıyorlar. İstifaya asla sevinmezler.

CHP: Baykal, İlker Paşa’nın kişiliğini değil, makamı hedef alarak, bu duruma düşen bir komutanın istifa etmesi gerektiğini söyledi. Bu nedenle Genelkurmay Başkanı istifa etmelidir dedi. Baykal, durum saptaması yaptı, sevinmesi için bir sebep yok.

MHP: Askere yönelik MHP Genel Başkanı’nın da eleştirileri var. Ama istifa karşısında sevineceğini hiç sanmıyorum.

YARGI: Savcı ve hâkimler kendi işleriyle meşgul. Paşa Çankaya’daki yemekte ayran tokuştururken onlar başka paşaları tutukluyordu. Başbuğ’un istifasını istemezler, gelecek olanın ne çıkacağını bilmiyorlardır.

EMNİYET: Emniyet de gayet rahat çalışıyor. Askerle ilgili kim olursa olsun biri ihbarda bulundu mu polisler çöküveriyor. Askerin namusu olan silahına bile el koyuyorlar da kimsenin gıkı çıkmıyor. Niye paşanın istifasından sevinsinler.

MASKELİLER: Onlar hiç sevinmezler. Canlarının istediğini yazıyorlar, istedikleri gibi hakaretler yağdırıyorlar, en küçük bir tepkiyle karşılaşmıyorlar. İstifaya sevinip de başlarına iş mi alsınlar?

BEN: Geriye sadece ben kalıyorum galiba. Askerin bu kadar itibar ve güven yitirmesini eleştiriyorum. Genelkurmay Başkanı’nın ağırlığını gösteremediğini söylüyorum. Kim bilir belki de paşa “İstifa ederek kimseyi sevindirmem” derken beni kastediyordur.


***



DP’de çok ciddi sorun var

Seçimlerde bir merkez partisinin de varlık göstermesinin ve barajı aşmasının demokrasimiz açısından çok daha iyi sonuçlar vereceğini son zamanlarda birkaç kez yazdım biliyorsunuz. Bunun için de en doğru adresin DP olacağını da belirttim.

Ancak geçen günler DP’nin buna pek de sıcak bakmadığını gösteriyor. DP’de “yaprak kımıldamıyor” desem yanlış olmaz. Gerçi dışa dönük “yaprak bile kıpırdamazken” içeride ciddi sıkıntılar olduğunu duyuyorum.

DP, eski ANAP ile DYP’nin birleşmesinden oluştu. İkisi de tükenmiş partinin arta kalmış gidecek yer bulamamış sözde örgütleri şimdi partiye egemen olmaya çalışıyor. Anladığım kadarıyla seçimde varlık göstermekten ziyade partiye hâkim olmak daha geçerli bir anlayış.

Bu arada partinin başının fena halde dertte olduğunu da öğrendim. Şöyle: İki parti birleşirken, ANAP ve DYP’den gelen 50’şer kişiden bir Genel İdare Kurulu oluşturulmuştu. Ancak Yargıtay yaptığı incelemede “ANAP’tan gelen üyeler, henüz partilerinden istifa etmeden bir başka partinin yönetiminde yer almışlar” saptaması yaparak DY’yi uyarmış.

DP şimdi bu teknik hatayı gidermek zorunda. Aksi takdirde ikinci uyarıdan sonra kapatma davası açılabilir. Ancak parti yönetimi anladığım kadarıyla bu teknik aksaklığı bir tür “hile-i şeriye” ile gidermeye çalışıyormuş. Olur mu böyle şey?


***



Kamyon izlenebilirdi

Ankara polisinin “kimliği belirsiz” bir e-mail’e inanarak bomba yüklü bir kamyonu durdurup saatlerce elinde tutması üzerindeki sis perdesi dağılmıyor.

Genelkurmay ne kadar açıklama yaparsa yapsın, malum çevreler ısrarla “bu işin içinde bir iş olduğunu” ileri sürmeye ve şüphe bulutlarını koyulaştırmaya devam ediyor.

Bu konudaki görüşlerimi yazmıştım. Bir nokta daha var dikkatimi çeken:

Polis ve savcılar “ihbar üzerine” bu bombaların Nevruz sırasında bir yerlerde patlatılacağına ve yaratılacak kaos ortamından yararlanan askerin darbe yapacağına inanmışlar ki kamyona el koydukları gibi durumdan askeri de haberdar etmediler.

Merakım şu: Neden kamyon görüldüğü yerde durduruldu ve emniyete götürüldü? Oysa mantıken kamyonun durdurulmaması ve izlenmesi daha doğruydu.

Kamyon ya bir askeri bir birliğe gidecekti ya da eğer gerçekten kullanılacaksa başka bir yerde saklanacaktı.

Eğer kamyon izlense ve başka bir adrese gitseydi, bir oyun varsa ortaya çıkarılabilecekti. Böyle yapılmamış olması benim zihnimde “Bu tamamen bir düzmece bir operasyon” fikrinin ağır basmasına neden oluyor.


***



Oy sandıklarımız artık şeffaf olacakmış. Esas çöp kutuları şeffaf olmalı, böylece çöpteki oyları daha rahat görürüz! (Gani Yıldız)
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz