Ve sonunda Mustafa Kemal haklı çıktı
1 sayfadaki 1 sayfası
Ve sonunda Mustafa Kemal haklı çıktı
Ve sonunda Mustafa Kemal haklı çıktı
“Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkumdur”
Mustafa Kemal`in bu sözü ne yazık ki, yıllar sonra gerçekleşti !
Toplum çalışmayı unutarak, üretimden tüketime geçirildi. Üretimin olmayan yerde, toplum fakirleşti ve tembelleşti. İlk bakışta verilen torbalarla yaşam rahatlamış gibi görünüyorsa da, gerçekler bambaşka bir tablo gösteriyor ve toplum bunu farkedemiyor. 72 yıldır çağdaş eğitimin dinsel eğitime dönüştürüldüğünü pek fark edemedi toplum, çünkü okumayı, yazmayı bıraktı... Yazılı basında magazin haberleriyle, televizyonlarda pespembe dizilerle, gerçek yaşamı göremez oldu toplum. Mustafa Kemal`in dediği gibi, yavaş yavaş onurlarını kaybetmeye başladı toplum. Yardım adı altında yerlere atılan ve çamurla kirlenen ekmekleri alıp yediler. Kışın üşümemeleri için kendilerine verilen, yanınca havaya karışan, hava kirliliğine neden olan dolaysıyla hastalıklara zemin hazırlayan kömürleri kapıştılar. Neden ? Onur denen sözcüğü bilmedikleri veya onlara bu sözcüğün önemi anlatılmadığı için!
Onurlar hırpalandı !..
86 yıl önce kendisine armağan edilen bağımsızlık başkalarına teslim edilirken, kendisinin bağımlı duruma düştüğünü anlayamadı. Neden ? Ulus sözcüğünü unutup tekrar ümmet olmaya yönlendirildiği için !
Bağımsızlık konusunda da Mustafa Kemal haklı çıktı !
Hangi konularda haklı çıkmadı ki ?
Toplum öyle bir hale getirildi ki, milyonlarca şehit verilerek kurtarılan ülkesinin yavaş da olsa, elden kaymakta olduğunu fark edemez duruma düştü, düşürüldü.
Toplumun bu hale getirilmesinde, kendilerini aydın, yurtsever olarak adlandırılanların da çok büyük suçu olduğunu unutmayalım...
Eğer onlar Mustafa Kemal`in 11 Ağustos 1929`da “Ben, görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, ben,m duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir.” Sözünün son tümcelerini hem kendileri unutmasalardı ve hem de topluma bunu anlatsalardı, Türkiye Cumhuriyeti, 1923`te kurulan Türkiye Cumhuriyeti olarak kalacaktı. Onlar ise, bu sözün ilk tümcesini toplumun belleğine yerleştirdiler ve olanlar oldu !...
Dr. Yüksel Cavlak
“Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkumdur”
Mustafa Kemal`in bu sözü ne yazık ki, yıllar sonra gerçekleşti !
Toplum çalışmayı unutarak, üretimden tüketime geçirildi. Üretimin olmayan yerde, toplum fakirleşti ve tembelleşti. İlk bakışta verilen torbalarla yaşam rahatlamış gibi görünüyorsa da, gerçekler bambaşka bir tablo gösteriyor ve toplum bunu farkedemiyor. 72 yıldır çağdaş eğitimin dinsel eğitime dönüştürüldüğünü pek fark edemedi toplum, çünkü okumayı, yazmayı bıraktı... Yazılı basında magazin haberleriyle, televizyonlarda pespembe dizilerle, gerçek yaşamı göremez oldu toplum. Mustafa Kemal`in dediği gibi, yavaş yavaş onurlarını kaybetmeye başladı toplum. Yardım adı altında yerlere atılan ve çamurla kirlenen ekmekleri alıp yediler. Kışın üşümemeleri için kendilerine verilen, yanınca havaya karışan, hava kirliliğine neden olan dolaysıyla hastalıklara zemin hazırlayan kömürleri kapıştılar. Neden ? Onur denen sözcüğü bilmedikleri veya onlara bu sözcüğün önemi anlatılmadığı için!
Onurlar hırpalandı !..
86 yıl önce kendisine armağan edilen bağımsızlık başkalarına teslim edilirken, kendisinin bağımlı duruma düştüğünü anlayamadı. Neden ? Ulus sözcüğünü unutup tekrar ümmet olmaya yönlendirildiği için !
Bağımsızlık konusunda da Mustafa Kemal haklı çıktı !
Hangi konularda haklı çıkmadı ki ?
Toplum öyle bir hale getirildi ki, milyonlarca şehit verilerek kurtarılan ülkesinin yavaş da olsa, elden kaymakta olduğunu fark edemez duruma düştü, düşürüldü.
Toplumun bu hale getirilmesinde, kendilerini aydın, yurtsever olarak adlandırılanların da çok büyük suçu olduğunu unutmayalım...
Eğer onlar Mustafa Kemal`in 11 Ağustos 1929`da “Ben, görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, ben,m duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir.” Sözünün son tümcelerini hem kendileri unutmasalardı ve hem de topluma bunu anlatsalardı, Türkiye Cumhuriyeti, 1923`te kurulan Türkiye Cumhuriyeti olarak kalacaktı. Onlar ise, bu sözün ilk tümcesini toplumun belleğine yerleştirdiler ve olanlar oldu !...
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz