DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Uzlaşmayı önce kendi aralarında sağlayabilseler!

Aşağa gitmek

Uzlaşmayı önce kendi aralarında sağlayabilseler! Empty Uzlaşmayı önce kendi aralarında sağlayabilseler!

Mesaj tarafından Mustafa MUTLU 2010-03-26, 13:00

Uzlaşmayı önce kendi aralarında sağlayabilseler!
İktidar, Anayasa değişiklik paketi için muhalefet partileriyle, yüksek yargı kurumlarıyla ve sivil toplum örgütleriyle sözüm ona “uzlaşma” arıyor...

Ama dün ortaya çıkan bir tuhaflık; bu konudaki “uzlaşma”nın önce Bakanlar Kurulu üyeleri arasında sağlanması gerektiğini gösteriyor.

Konu; Anayasa değişikliği paketinin referanduma götürülmesi durumunda, teklifin paket halinde mi yoksa tek tek mi oylanacağı...

Bu soru önceki gün Adalet Bakanı’na sorulmuş ve Bakan’ın yanıtı aynen şöyle olmuş:

“Eğer sıkıntı yaratan, paketin bir bütün halinde referanduma götürülmesi ise bu da bizim için tartışmaya ve uzlaşmaya açık bir konu. Gelsinler konuşalım. Biz bunda diretmiyoruz ki. Gerekirse o maddeyi de değiştiririz. Çıkarırız. Biz ne diyoruz? Paketteki her şeyi tartışmaya, konuşmaya ve gerekirse uzlaşırsak değiştirmeye hazırız. Bütün halinde referanduma götürmek de paketin bir parçası olduğuna göre bunu da değiştirebiliriz.”

***


Bu sözlerin bir gazetede yer aldığı saatlerde bu kez Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV’ye çıktı ve bakın aynı konuyu nasıl değerlendirdi:

“Anayasa değişikliği paketinin parça parça oylanması düşüncesinin iler tutar tarafı yoktur. Paket içinde doğru ya da yanlış bulunan, beğenilen ya da beğenilmeyen düzenlemeler olabilir. Ama biz sizin keyfinize göre bir Anayasa değişikliği yapacak değiliz. İyilerin güzellerin hatırına bu da yanlıştır, zamansızdır diyebileceğiniz maddeler olabilir. Siyaset böyle bir şey. Vereceksin veya vermeyeceksin.”

***


Olay bu kadar açık:

Adalet Bakanı, gerekirse referandumun maddeler halinde yapılabileceğini söylüyor; Başbakan Yardımcısı bunu yalanlıyor...

Yani iktidar partisi, bırakın toplumsal uzlaşmayı...

Kendi en yetkili isimleri arasında bile böylesine önemli bir konuda görüş birliği sağlayamıyor...

Bu “kakofoni” de; insanların (kayıtsız şartsız AKP destekçileri hariç) kafasında zaten var olan soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.

***


Tamam; demokrasi “çok seslilik”tir...

Ama bir siyasi partinin iki üst düzey yetkilisi aynı konuda farklı şeyler düşünüp, farklı şeyler söylerse; bu, “çok seslilik” falan değil, bal gibi “şaşkınlık” olur!

Umarım bu sürecin sonunda, bu “şaşkınlık çukuru”nun içinde toplum olarak boğulup gitmeyiz!


***



GÜNÜN SORUSU

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, partisinin açılım konusunda hata yaptığını söyleyince apar topar AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınmış...

AKP’lilerin ağızlarından düşürmedikleri “parti içi demokrasi” bu mu oluyor?


***



Deniz Feneri Derneği’ne neden dokunulamıyor?

Alman mahkemesi, Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği’nin Türkiye bağlantılarını araştırmak amacıyla eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ı sorgulamak istemiş...

Ama...

Bizim Adalet Bakanlığı bu sorgulamaya izin vermemiş!

***


Bu ülkede Yargıtay Onursal Başsavcısı’nın evi arandı, “terör örgütü üyesi olması” şüphesiyle ifadesine başvuruldu...

Anayasa Mahkemesi üyesinin ifade vermesi bile söz konusu oldu...

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan’a, hayatının son günleri zindan edildi...

Kuvvet komutanları...

Ordu komutanları...

Terörle mücadele eden subaylar...

Yazarlar, gazeteciler, hukukçular, sendikacılar, profesörler; neyle suçlandıklarını bile bilmeden yıllardır sorgulanıyor, gözaltına alınıyor, cezaevinde tutuluyor...

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kozmik odalarına giriliyor, devlet sırrı niteliğindeki belgeler yandaş medyanın koridorlarında havalarda uçuşuyor...

Üstelik bundan sonra daha kaç kişinin başına da benzer olayların gelebileceği bilinmiyor...

Kısacası; Adalet Bakanlığı, bunların hiçbirinde “haklı” olarak şüphelileri korumuyor, ama...

İş ne zaman dönüp dolaşıp Deniz Feneri’ne gelse...

Devletin bütün kurumları, bu derneğin yöneticilerine “kalkan” oluyor!

İyi de...

Acaba bu “korku”nun ve “dokundurmama kararlılığı”nın nedeni ne?
Mustafa MUTLU
Mustafa MUTLU
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz