AK-Anayasa Durağı!..
Kısa bir rötardan ve belki de küçük bir “makas” değişikliğinden sonra, AKP Hükümetinin “Anayasa Reform Paketinin” 26 maddeli metni açıklandı! Çok tartışılacak! Meclisten geçiremezler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın dediği gibi, “biz yaptık oldu” mantığı ile “oldu bittiye” getiremezlerse “Referandumla”, halkoyuyla Türkiye’nin başına geçirmeye teşebbüs edecekler!
Gözleri kara, fakat “Anayasayı” değiştirmek, hele TC Anayasasını değiştirmek, sandıkları kadar kolay değil! Halkı kandırsalar ve “tramvay” dolusu oylarıyla halka “evet” dedirtseler bile, gene sonunda yapamayacaklar; onlardan büyük şeyler var hâlâ Türkiye’de! Çok değerli ve bilgili yüksek hukuk uzmanları ve yargıçlar var! Siyasi görüşleri ne olursa olsun, hemen hemen hepsi, bu “paketin” siyasi maksatlı bir yutturmaca, Anayasa’nın, ruhuna, değiştirilemez ilkelerine aykırı olduğunda müttefikler. Zaten Erdoğan da, bu Anayasadan kurtulmak için Anayasayı değiştirmek istiyor... En başta, kendi iradesine karşı çıkacak ve gelecekte kendisini ve adamlarını yargılayacak, “bağımsız” bir Yargı istemiyor. “Yargıyı” da mutlak egemenliği altına almak istiyor! Herhalde herkesi budala, âlemi kör sanıyorlar!
Bu bilgelerin “oybirliğinin” karşısında, AKP’nin “yanaşma” hukuk bilgisi en azından kısıtlı. Erdoğan’ın sözde hukukçu danışmanları var! TC gibi bir devletin Başbakanı olmak, Kasımpaşaspor’da, santrfor oynamaya, Başkanlığını yapmaya benzemez! Ama ne çare ki, “Peter Prensibi” ne göreinsanlar politikada yükselerek, sonunda en layık olmadıkları mevkilere gelebiliyorlar... Hatta bir milletin, devletin kaderiyle oynayacak mevkilere de! Bunlar “paslaşarak”, geçici sürede “goller” atabiliyorlar, ama sonunda kendi kalelerine! Ve bir yerde hakem hata düdüğünü çalar, eğer TC bildiğimiz şekil ve manada kalacaksa!
Milli irade
Erdoğan “Biz Milli İradeyi temsil ediyoruz. Bu iradeye karşı çıkamazsınız” diyor. Aslında “Ben Milli İradeyim” diyor! Bu başından batıl bir iddia; hele Anayasa söz konusuysa, “menzili maksuduna” erişilince terk edilecek “demokrasi tramvayının” bindirilmiş oy çokluğu ve bunların TBMM’de temsilcileri de “Milli İradeyi” temsil etmezler!
Hatırlatmak gerekir: TC Devleti demokrasiyle -tramvayı ile- kurulmadı, “halk çoğunluğuna” rağmen, Mustafa Kemal ve düşünce ve silah arkadaşlarının iradesiyle kuruldu. O “irade” olmasaydı, “Hilafet” geri gelirdi... Şimdi Türkiye, herhalde “Erdoğan’ın iradesine” bırakılamaz.
Anayasalar değişir
“Anayasalar” değişmez diye bir şey yok. Büyük dünya ve toplum hareketlerinden, devrimlerden sonra, Anayasalarda değişiklikler yapılmış hatta yeniden yazılmıştır... Bugünkü Fransız Anayasası 4. Cumhuriyetin yeni bir Anayasasıdır. ABD’nin 1781’de, “Kurucular” tarafından imzalanan Anayasası “lafzı ve ruhu” ile aynıdır, ama değişen şart ve ihtiyaçlara göre ünlü “4. madde” aklanmıştır... Bu “makul ve haklı olmayan arama ve tutuklamaları” engelleyen, sanıklara haklar veren, bir değişikliktir... Şu sırada bize de, asıl böyle bir madde lazım!
TC Anayasası da Cumhuriyetten 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları kabul edildi... 1924 Anayasası, Cumhuriyetin ilk “Teşkilatı Esasiye Kanunu” idi. 27 Mayıs “darbesinden” sonra, askeri idarenin 1961 Anayasası geçirildi. Ve sonraki “cadı kazanı” oldu! 1982 Anayasası, 12 Eylül Müdahalesinden sonra gerçek Anayasa uzmanlarının acı tecrübelerden ders alarak yazdıkları fakat “askeri anayasa” idi!
Yönetime el koyan askeri güç, yeni bir anayasa için “Kurucu Meclis” oluşturdu. İki ay içinde yeni Anayasa hazırlandı ve 7 Kasım 1982’de halkoyuna sunuldu. Oylamaya katılanların yüzde 91.27 “Evet” oyu ile kabul edildi!
Önceki Anayasaların hepinde, “Cumhuriyetin Kurucu Atalarının” ruhu egemen olmuştur! Ya şimdi 26 maddelik “Pakette” bu ruh var mı?
Bütün demokratik ülkelerde Anayasalar, Kurucu Meclisler tarafından, milli bir uzlaşma sonucu kabul edilir... Şimdi “Paket” hususunda büyük uyuşmazlıklar, hatta endişeler var! Başta “reform” diye Yargının kuşatılıp AKP iktidarının -Erdoğan’ın- “iradesine” tabi olması. “Erklerin ayrılığı” yerine “bütün güçlerin” onun elinde toplanması...
Ve pakette YAŞ kararlarının sivil yargıya tabi olması gibi, Orduyu da kuşatacak ve kimyasını bozacak öneriler var...
Bu öneriler kabul edilir ve “2010 Anayasası şu veya bu şekilde kabul edilirse, buyurun 2. Cumhuriyete! “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” mi olur “AB” uydusu mu olur yoruma açık!
Erdoğan “Paket hafta sonuna kadar ya geçecek, ya geçecek” diyor...
“Mühür” şimdilik onda...