Beyazay`da varmış

Kurban olayım şu interneti bulana ! Bir tıklama ile istediğin bilgiyi şıp diye karşında görüyorsun. İnternet hem can sıkıntısını gideriyor hem de bilgi veriyor tıklayana... İnternette sörf yaparken, yani daldan dala uçarken, birden bire beyazay adı verilen bir siteye konuverdim. Ne yalan söyleyeyim kızılay, yeşilay diye adları duydum, ama ilk kez beyazay` a rastladım.
Cumhurbaşkanımız eşi Sayın Hayrünnisa Gül himayesinde “Eğitim Her Engeli aşar” kampanyası ile bir yıl içinde 24 bin özürlü çocuk eğitime kavuşturulmuş. Kampanyanın fikir babasının AKP İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva`nın olduğunu öğreniyoruz. Sayın Ayva aynı zamanda Türkiye Beyazay Derneği`nin genel Başkanı imiş.
Bu beyazay sayesinde özürlüler de eğitimden nasibini alacaklarmış. Yani Türkiye`de ne kadar genç varsa hepsi bilinçlendiilecekmiş. Ayrıca internetten, ülkemizde Özürlülerden Sorumlu Devlet Bakanlığı olduğunu da öğreniyoruz. Gene öğreniyoruz ki, Milli Eğitim Bakanlığı bin tane özürlü öğretmen alıyormuş.
Beyazay`ın hedefi Türkiye`de bulunan 102 bin özürlü çocuğa eğitim vermekmiş. Bu bilgiye de gene internet kanalı ile erişiyoruz. Ülkemizde çocuklarımıza eğitim vermek için, birçok kuruluş kolları sıvamış; örneğin “Çağdaş Yaşamı Destekleme derneği”,
“Baba beni okula gönder”,
“Kalem tutan eller”,
Çağdaş Eğitim Vakfı” vs.
Bütün bu eğitim için yapılan çabaları okuyunca, insanın aklına ister istemez şu soru geliyor: “Ülkenin her bir köşesinde özürlü olan veya olmayanlar için, eğitim meşaleleri yakılmışken;
Neden hala Köy Enstitüleri`nin özlemi çekilir ki?”
Neden eğitimsizlikten yakınılır ?
MEB, özürlü öğretmen tayin ederken, neden ülkede binlerce öğretmen açığı var denilir ?
Başta Cumhurbaşkanımızın eşi olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığı ve birçok sivil toplum örgütleri “Eğitim Her Engeli aşar” sloganı altında çaba harcıyorlar. Çaba harcıyorlar ki, aynen 1923-1938 yıllarında olduğu gibi, ülke eğitimli insanlarla dolsun... Şeytan bu ya, durup durup kafaya bazı şeytani fikirleri de sokmaya çalışıyor !
Özürlüler için eğitim şart deniliyor, ama özürlülerin yürüyeceği ne yol ne yürüyen merdiven ne de tramvay veya otobüse binmek için kolaylık var.
Özürlüler için, eğitimden sonra iş yerleri var deniliyor, ama özürlü olmayanlar iş bulamıyorlar.
Özürlü olmayan bir milyon gençten üniversiteye sadece 200 bin kişi giriyor.
Özürlü olmayan üniversiteli gençler, iş bulamayınca, çöpçülük yapmaya bile razı oluyorlar.
“Eğitim Her Engeli aşar” deniliyor, ama eğitimliler bir türlü önüne çıkan engelleri aşamıyorlar.
Yoksa, ülkenin her köşesinde eğitim mejaleleri yanarken, bütün olumsuzluklar, topluma biliçli bir şekilde mi pompalanıyor?
Ah bir öğrenebilsek...
(asahaber.net)
Dr. Yüksel Cavlak