Kılıçdaroğlu ve engelli koşu
1 sayfadaki 1 sayfası
Kılıçdaroğlu ve engelli koşu
Kılıçdaroğlu ve engelli koşu
Bilindiği gibi engelli koşu, atletizmde koşu mesafesinde koşu yoluna konulan engellerle koşucunun hızının kesilmesidir. Atletizmde kullanılan bu deyimi, rahatlıkla politikada da kullanabiliriz. 72 yıl boyunca yani 11 Kasım 1938 yılından beri, politikada bu engelli koşu tatbik edilmiştir. Spordaki engelli koşu ile politikadaki engelli koşu arasında fark vardır elbette; politikada, politikanının önüne, spordaki gibi engel konulmaz, ama konulan engellerin etkisi atletizmdeki gibi etki, belki de daha fazla yapar.
22 Mayıs`ta bir rüzgar esti ve Baykal`ı yerinden etti. Ülke için, ülkenin geleceği için bir engel olan Baykal gitti. Yerine gelen ve genel başkan olan Kılıçdaroğlu`nun önünde şu anda görünürde bir engel yok, ama kimyası bozulan ülkemizde bir sürü engelllerin çıkacağı kaçınılmazdır. Genel Başkan olarak yola çıkan Kılıçdaroğlu ve ekibinin önündeki engellere bakacak olursak:
1. 8 yıldır sadaka kültürüne alıştırılmış bir toplum var. “Allah razı olsun!” diyerek, kapısına bırakılan torbalara tav olan toplumu, tekrar bu alma alışkanlığından vazgeçirtmek pek de kolay olmayacaktır. Olmayacağını yerel seçimlerde İstanbul`da Kılıçdaroğlu`nun verdiği mücadeleyi hep beraber yaşadık. Nasıl Avrupa ülkelerinde işsizlere, muhtaçlara torba yerine aylık maaş bağlanıyorsa, o da öyle yapmak istedi, ama toplum onurlarını torbalar için terk etti ! Bu ikinci engel.
2. Saadet zincirine takılmış o kadar çok insan var ki, bu zincirden kopmamak için elinden geleni yapacaktır elbette. Al takke ve külah misali birbiriyle, doğadaki saprofit yaşamda olduğu gibi, bu yaşam tarzını terk etmek onlar için çok zor olacaktır. Çünkü biri diğerinden beslenmektedir.
3. Birçok firma, iş adamları vergi vermeden veya çok az bir vergi ile küplerini doldurduklarından, dolaylı yoldan iktidara ile maliye yoluyla bağlıdırlar. İstersen değişime “evet” de ! Bu da eder üçüncü engel.
4. Okyanus ötesini ve ülkenin kanını emen AB ülkelerini unutmayalım. Bunlar da ellerinden geleni arkalarına koymayacaklarına göre, dördüncü engeli Kılışdaroğlu`nun yoluna koyacaklardır.
5. Toplum tüketim bağımlısı oldu. Yerli sanayi, yerli üretimi teşvik ettiğin takdirde, toplum, aradığını bulamayınca, homordanmaya başlayacaktır.
6. Bir telefonla, bir dakikada milyon kazananlar ulusal egemenliğe direneceklerdir.
Bunlar gibi birçok engeller Kılıçdaroğlu`nun yolunda ilerlemesini engelleyecektirler. Engeller aşılmaz mı ? Elbette aşılır. Nasıl atletler engelli koşuda, birinci olabilmek, bütün engelleri aşarak hedefe ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlarsa, bütün engellere rağmen, halkı arkasına alan Kılıçdaroğlu da hiç şüphesiz yukarıda sayılan engelleri kolaylıkla aşabilecektir yeter ki, Mustafa Kemal`in çizdiği yolda yürüsün.
Dr. Yüksel Cavlak
Bilindiği gibi engelli koşu, atletizmde koşu mesafesinde koşu yoluna konulan engellerle koşucunun hızının kesilmesidir. Atletizmde kullanılan bu deyimi, rahatlıkla politikada da kullanabiliriz. 72 yıl boyunca yani 11 Kasım 1938 yılından beri, politikada bu engelli koşu tatbik edilmiştir. Spordaki engelli koşu ile politikadaki engelli koşu arasında fark vardır elbette; politikada, politikanının önüne, spordaki gibi engel konulmaz, ama konulan engellerin etkisi atletizmdeki gibi etki, belki de daha fazla yapar.
22 Mayıs`ta bir rüzgar esti ve Baykal`ı yerinden etti. Ülke için, ülkenin geleceği için bir engel olan Baykal gitti. Yerine gelen ve genel başkan olan Kılıçdaroğlu`nun önünde şu anda görünürde bir engel yok, ama kimyası bozulan ülkemizde bir sürü engelllerin çıkacağı kaçınılmazdır. Genel Başkan olarak yola çıkan Kılıçdaroğlu ve ekibinin önündeki engellere bakacak olursak:
1. 8 yıldır sadaka kültürüne alıştırılmış bir toplum var. “Allah razı olsun!” diyerek, kapısına bırakılan torbalara tav olan toplumu, tekrar bu alma alışkanlığından vazgeçirtmek pek de kolay olmayacaktır. Olmayacağını yerel seçimlerde İstanbul`da Kılıçdaroğlu`nun verdiği mücadeleyi hep beraber yaşadık. Nasıl Avrupa ülkelerinde işsizlere, muhtaçlara torba yerine aylık maaş bağlanıyorsa, o da öyle yapmak istedi, ama toplum onurlarını torbalar için terk etti ! Bu ikinci engel.
2. Saadet zincirine takılmış o kadar çok insan var ki, bu zincirden kopmamak için elinden geleni yapacaktır elbette. Al takke ve külah misali birbiriyle, doğadaki saprofit yaşamda olduğu gibi, bu yaşam tarzını terk etmek onlar için çok zor olacaktır. Çünkü biri diğerinden beslenmektedir.
3. Birçok firma, iş adamları vergi vermeden veya çok az bir vergi ile küplerini doldurduklarından, dolaylı yoldan iktidara ile maliye yoluyla bağlıdırlar. İstersen değişime “evet” de ! Bu da eder üçüncü engel.
4. Okyanus ötesini ve ülkenin kanını emen AB ülkelerini unutmayalım. Bunlar da ellerinden geleni arkalarına koymayacaklarına göre, dördüncü engeli Kılışdaroğlu`nun yoluna koyacaklardır.
5. Toplum tüketim bağımlısı oldu. Yerli sanayi, yerli üretimi teşvik ettiğin takdirde, toplum, aradığını bulamayınca, homordanmaya başlayacaktır.
6. Bir telefonla, bir dakikada milyon kazananlar ulusal egemenliğe direneceklerdir.
Bunlar gibi birçok engeller Kılıçdaroğlu`nun yolunda ilerlemesini engelleyecektirler. Engeller aşılmaz mı ? Elbette aşılır. Nasıl atletler engelli koşuda, birinci olabilmek, bütün engelleri aşarak hedefe ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlarsa, bütün engellere rağmen, halkı arkasına alan Kılıçdaroğlu da hiç şüphesiz yukarıda sayılan engelleri kolaylıkla aşabilecektir yeter ki, Mustafa Kemal`in çizdiği yolda yürüsün.
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz