İSRAİL GEMİLERE DEĞİL, ASLINDA VATANIMIZA VE ONURUMUZA SALDIRDI...
2 posters
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: 
Ali ERALP :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
İSRAİL GEMİLERE DEĞİL, ASLINDA VATANIMIZA VE ONURUMUZA SALDIRDI...
tarafından Ali Eralp 2010-06-04, 21:22
İSRAİL GEMİLERE DEĞİL,
ASLINDA VATANIMIZA VE ONURUMUZA SALDIRDI…
ALİ ERALP
İsrail, tüm insanlığı hedef alan, insanlık dışı, pervasız saldırılarını sürdürüyor.
Bu kez hedefinde Gazze’ye yardım malzemeleri taşıyan Türk gemileri vardı.
Zorba bir devletin yasa tanımaz müdahalesi ile suçsuz, günahsız kişiler can verdi.
Hem de bu vahşeti o korsan ülke, kara sularının dışında, açık denizlerde, uluslar arası hukuku hiçe sayarak, göstere göstere gerçekleştirdi. Sivillere yönelttiği bu harekât ile İsrail, şunu demek istiyordu: “Kimse benim koyduğum yasaların dışında hareket edemez. Yasaları ben yaparım, ben uygularım. Gazze’ye yardım malzemesi taşımak yasak diyorsam, yasaktır ve herkes buna uymak zorundadır. Karşıma Türkiye de çıksa bu kural değişmez. Nüfusum az da olsa ben güçlü bir devletim. Çünkü arkamda ABD var.”
Tüm dünya seyretti bu olayı. Tüm uluslar sessiz ve suskun kaldı. Bir eşkıya devlet karşısında kimse tepkisini ortaya koyamadı. Bir iki zayıf, cılız çıkıştan başka bir şey duyulmadı, görülmedi.
ABD bu saldırıyı “anlamaya”, AB “çözmeye çalıştığını” söyledi. Birleşmiş milletler ve NATO ise sadece “kınadı” ve “üzüntülerini” belirtti. Hiç birisi bir yaptırım kararı almadı. Alamadı.
Demokrat (!), barışsever (!) Obama’ya ve insan hakları koruyucusu AB’ye sormak gerekiyor şimdi:
“Ortada bu kadar ölü ve yaralı duruyorken, sen neyi ‘anlamaya’, neyi ‘çözmeye’ çalışıyorsun? Düzenlenen saldırının gizli kapaklı, bilinmeyen bir yanı mı var? Cinayetler, her şeyi açıklamıyor mu?”
“Ey Amerika, üç beş askerine saldırı düzenlendi diye sen tüm Irak’ı kana boyadın. Çocukları anasız, babasız bıraktın. Tecavüzler gerçekleştirdin. İşkenceler yaptın. Peki, bu açık denizlerde katledilenler, insan evladı sayılmıyor mu? Niçin sesin soluğun çıkmıyor? Niçin her hangi bir önlem almıyorsun?
Ya sen neredesin ey NATO? Türkiye senin müttefikin değil mi? 5. Maddede “Üye ülkelerden birine yapılan tecavüz, tamamına yapılmış sayılır…” demiyor muydun? İşte Türkiye’nin sivil gemilerine ateş açıldı. Tecavüz edildi. Neden ortalarda yoksun?
Senin tek görevin “gladyo”larla ülkelerin iç işlerine burnunu sokup, yurtseverlere saldırmak, tertipler düzenlemek mi?
Şu gerçeği artık açık seçik ortaya koyalım: Bu günlerde yurdumuz üzerinde bir oyun oynanmaktadır. Oyuncular ABD, İsrail, itsürüsü ve AKP’dir.
BOP için Ortadoğu’da düğmeye basılmış ve harekât başlamıştır.
Türkiye ABD, AKP ve siyasal İslamcı örgütlerin kılavuzluğunda hızla Ortadoğu bataklığına doğru sürüklenmektedir.
Son aylarda giderek yoğunlaşan ve eş zamanlı olarak ortaya çıkan itsürüsü ve İsrail saldırıları bu gidişin ön habercileridirler. Bu arada, bu yeni oluşumda IHH gibi Siyasal İslamcı örgütlerin yüklendiği yeni görevi de gözlerden uzak tutmamak gerekir.
Yeri gelmişken bir gerçeği daha vurgulayalım: AKP iktidarı istese hem itsürüsü hainlerinin denizcilerimizi şehit etmelerini hem de İsrail baskınını önleyebilirdi. Çünkü PKK’nın Amanos Dağları'na üs kurduğunu sağır sultan bile duymuştu. Günlerden beri söyleniyor, konuşuluyordu.
Ne yazık ki yetkili kurumlar ve kişiler gerekli istihbaratı toplayamadıklarından, gerekli önlemleri de alamadılar ve altı askerimiz şehit düştü.
Aynı şekilde IHH adlı dinci yardım kuruluşunun saldırıya uğrayacağı AKP hükümeti tarafından çok önceden biliniyordu. İsrail, yardım gemilerini Gazze’ye sokmayacağını, müdahale edeceğini açık açık söylüyordu.
Hatta Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak’ın, 17 Nisan tarihli köşesinde belirttiğine göre AKP’li bazı milletvekilleri gemide yerlerini ayırtmışlar ama sonra vaz geçmişlerdi.
Buna karşın sayıları 600 kişiyi aşan ve aralarında bebelerin de bulunduğu bir insan topluluğunun gemiye doldurulmasına göz yumulmuş ve ateş hattına gönderilmişti.
Elbette İsteyen ülke ve kuruluş, istediği ülkeye gemilerle yardım malzemesi götürebilir. Bu yardımları hiçbir devlet önleme yetkisine sahip değildir. Serbest denizlerde ise yasalara uyduğu sürece kimse kesinlikle bu deniz araçlarına müdahale edemez.
Hele hele içi çoluk çocuk, genç yaşlı insanlarla dolu bir gemiye saldırmanın geçerli hiçbir mazereti olamaz. Kimse IHH dinci örgütünü eleştirme bahanesiyle ABD ve İsrail emperyalizmini göz ardı etmeye kalkmasın. IHH-AKP işbirliği elbette gündeme getirilmelidir. Ama ateş açıp kan akıtmak suçların en büyüğüdür ve İsrail bu suçu işleyerek, haydutluğun en büyüğünü yapmıştır.
Bu baskını protesto etmek insan haklarına saygılı, duyarlı her vatandaşın hakkı ve görevidir. Ne var ki bu protestoları yaparken itsürüsü saldırılarını görmemek, 6 şehidimizin adını bile anmamak ise yine suçların en büyüğüdür. Çünkü burada ön planda olan vatandır ve “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.”
21. yüzyılın ilk çeyreğinde yine “mevzu bahsin vatan, gerisinin teferruat” olduğu günleri yaşıyoruz.
İçeriden Apoköpeği ve meclisteki yasal ortakları, dışarıdan itsürüsü teröristleri, ABD ve İsrail saldırıya geçti. Amaç Türkiye Cumhuriyetini sindirmek, korkutmak, yılgınlığa sevk etmek… Sonra da BOP projesini gerçekleştirerek, tüm Ortadoğu’yu bir ABD ve İsrail kıtası yapmak…
İşte bu nedenlerle serbest sularda Türk gemilerini vuruyorlar, insanlarımızı öldürüyorlar. Uluslar arası yasalara göre bu bir suçtur ve savaş nedenidir. Çünkü İsrail’in bu saldırısı Türkiye topraklarına, vatanımıza yapılmış bir saldırıdır aslında. PKK’nın İskenderun’da Deniz Kuvvetlerine yönlendirdiği baskından hiçbir farkı yoktur ve Türk ordusu tarafından derhal karşılık verilmelidir.
Peki, bütün bu “oldubitti”ler, aşağılamalar karşısında AKP iktidarı ne yapmaktadır.
Bir zamanlar Türk subayının başına çuval geçirildiğinde ne yaptıysa şimdi yine onu yapmaktadır.
Sessiz ve sakin seyretmektedir.
Sabırla uluslar arası kuruluşların kararını ve merhametini beklemektedir.
“Çuval olayı”ndan dolayı ABD’ye “nota” vermesini isteyen vatandaşlara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o yıllarda “Bu müzik notası değil ki…” demişti.
O günden bu yana bir şey değişmedi. Şanlı Kemalist Cumhuriyetin onurunu çiğnemeye devam ediyorlar.
(ali-eralp@hotmail.com)
ASLINDA VATANIMIZA VE ONURUMUZA SALDIRDI…
ALİ ERALP
İsrail, tüm insanlığı hedef alan, insanlık dışı, pervasız saldırılarını sürdürüyor.
Bu kez hedefinde Gazze’ye yardım malzemeleri taşıyan Türk gemileri vardı.
Zorba bir devletin yasa tanımaz müdahalesi ile suçsuz, günahsız kişiler can verdi.
Hem de bu vahşeti o korsan ülke, kara sularının dışında, açık denizlerde, uluslar arası hukuku hiçe sayarak, göstere göstere gerçekleştirdi. Sivillere yönelttiği bu harekât ile İsrail, şunu demek istiyordu: “Kimse benim koyduğum yasaların dışında hareket edemez. Yasaları ben yaparım, ben uygularım. Gazze’ye yardım malzemesi taşımak yasak diyorsam, yasaktır ve herkes buna uymak zorundadır. Karşıma Türkiye de çıksa bu kural değişmez. Nüfusum az da olsa ben güçlü bir devletim. Çünkü arkamda ABD var.”
Tüm dünya seyretti bu olayı. Tüm uluslar sessiz ve suskun kaldı. Bir eşkıya devlet karşısında kimse tepkisini ortaya koyamadı. Bir iki zayıf, cılız çıkıştan başka bir şey duyulmadı, görülmedi.
ABD bu saldırıyı “anlamaya”, AB “çözmeye çalıştığını” söyledi. Birleşmiş milletler ve NATO ise sadece “kınadı” ve “üzüntülerini” belirtti. Hiç birisi bir yaptırım kararı almadı. Alamadı.
Demokrat (!), barışsever (!) Obama’ya ve insan hakları koruyucusu AB’ye sormak gerekiyor şimdi:
“Ortada bu kadar ölü ve yaralı duruyorken, sen neyi ‘anlamaya’, neyi ‘çözmeye’ çalışıyorsun? Düzenlenen saldırının gizli kapaklı, bilinmeyen bir yanı mı var? Cinayetler, her şeyi açıklamıyor mu?”
“Ey Amerika, üç beş askerine saldırı düzenlendi diye sen tüm Irak’ı kana boyadın. Çocukları anasız, babasız bıraktın. Tecavüzler gerçekleştirdin. İşkenceler yaptın. Peki, bu açık denizlerde katledilenler, insan evladı sayılmıyor mu? Niçin sesin soluğun çıkmıyor? Niçin her hangi bir önlem almıyorsun?
Ya sen neredesin ey NATO? Türkiye senin müttefikin değil mi? 5. Maddede “Üye ülkelerden birine yapılan tecavüz, tamamına yapılmış sayılır…” demiyor muydun? İşte Türkiye’nin sivil gemilerine ateş açıldı. Tecavüz edildi. Neden ortalarda yoksun?
Senin tek görevin “gladyo”larla ülkelerin iç işlerine burnunu sokup, yurtseverlere saldırmak, tertipler düzenlemek mi?
Şu gerçeği artık açık seçik ortaya koyalım: Bu günlerde yurdumuz üzerinde bir oyun oynanmaktadır. Oyuncular ABD, İsrail, itsürüsü ve AKP’dir.
BOP için Ortadoğu’da düğmeye basılmış ve harekât başlamıştır.
Türkiye ABD, AKP ve siyasal İslamcı örgütlerin kılavuzluğunda hızla Ortadoğu bataklığına doğru sürüklenmektedir.
Son aylarda giderek yoğunlaşan ve eş zamanlı olarak ortaya çıkan itsürüsü ve İsrail saldırıları bu gidişin ön habercileridirler. Bu arada, bu yeni oluşumda IHH gibi Siyasal İslamcı örgütlerin yüklendiği yeni görevi de gözlerden uzak tutmamak gerekir.
Yeri gelmişken bir gerçeği daha vurgulayalım: AKP iktidarı istese hem itsürüsü hainlerinin denizcilerimizi şehit etmelerini hem de İsrail baskınını önleyebilirdi. Çünkü PKK’nın Amanos Dağları'na üs kurduğunu sağır sultan bile duymuştu. Günlerden beri söyleniyor, konuşuluyordu.
Ne yazık ki yetkili kurumlar ve kişiler gerekli istihbaratı toplayamadıklarından, gerekli önlemleri de alamadılar ve altı askerimiz şehit düştü.
Aynı şekilde IHH adlı dinci yardım kuruluşunun saldırıya uğrayacağı AKP hükümeti tarafından çok önceden biliniyordu. İsrail, yardım gemilerini Gazze’ye sokmayacağını, müdahale edeceğini açık açık söylüyordu.
Hatta Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak’ın, 17 Nisan tarihli köşesinde belirttiğine göre AKP’li bazı milletvekilleri gemide yerlerini ayırtmışlar ama sonra vaz geçmişlerdi.
Buna karşın sayıları 600 kişiyi aşan ve aralarında bebelerin de bulunduğu bir insan topluluğunun gemiye doldurulmasına göz yumulmuş ve ateş hattına gönderilmişti.
Elbette İsteyen ülke ve kuruluş, istediği ülkeye gemilerle yardım malzemesi götürebilir. Bu yardımları hiçbir devlet önleme yetkisine sahip değildir. Serbest denizlerde ise yasalara uyduğu sürece kimse kesinlikle bu deniz araçlarına müdahale edemez.
Hele hele içi çoluk çocuk, genç yaşlı insanlarla dolu bir gemiye saldırmanın geçerli hiçbir mazereti olamaz. Kimse IHH dinci örgütünü eleştirme bahanesiyle ABD ve İsrail emperyalizmini göz ardı etmeye kalkmasın. IHH-AKP işbirliği elbette gündeme getirilmelidir. Ama ateş açıp kan akıtmak suçların en büyüğüdür ve İsrail bu suçu işleyerek, haydutluğun en büyüğünü yapmıştır.
Bu baskını protesto etmek insan haklarına saygılı, duyarlı her vatandaşın hakkı ve görevidir. Ne var ki bu protestoları yaparken itsürüsü saldırılarını görmemek, 6 şehidimizin adını bile anmamak ise yine suçların en büyüğüdür. Çünkü burada ön planda olan vatandır ve “mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.”
21. yüzyılın ilk çeyreğinde yine “mevzu bahsin vatan, gerisinin teferruat” olduğu günleri yaşıyoruz.
İçeriden Apoköpeği ve meclisteki yasal ortakları, dışarıdan itsürüsü teröristleri, ABD ve İsrail saldırıya geçti. Amaç Türkiye Cumhuriyetini sindirmek, korkutmak, yılgınlığa sevk etmek… Sonra da BOP projesini gerçekleştirerek, tüm Ortadoğu’yu bir ABD ve İsrail kıtası yapmak…
İşte bu nedenlerle serbest sularda Türk gemilerini vuruyorlar, insanlarımızı öldürüyorlar. Uluslar arası yasalara göre bu bir suçtur ve savaş nedenidir. Çünkü İsrail’in bu saldırısı Türkiye topraklarına, vatanımıza yapılmış bir saldırıdır aslında. PKK’nın İskenderun’da Deniz Kuvvetlerine yönlendirdiği baskından hiçbir farkı yoktur ve Türk ordusu tarafından derhal karşılık verilmelidir.
Peki, bütün bu “oldubitti”ler, aşağılamalar karşısında AKP iktidarı ne yapmaktadır.
Bir zamanlar Türk subayının başına çuval geçirildiğinde ne yaptıysa şimdi yine onu yapmaktadır.
Sessiz ve sakin seyretmektedir.
Sabırla uluslar arası kuruluşların kararını ve merhametini beklemektedir.
“Çuval olayı”ndan dolayı ABD’ye “nota” vermesini isteyen vatandaşlara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o yıllarda “Bu müzik notası değil ki…” demişti.
O günden bu yana bir şey değişmedi. Şanlı Kemalist Cumhuriyetin onurunu çiğnemeye devam ediyorlar.
(ali-eralp@hotmail.com)
Ali Eralp- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 72
ŞEHİR : içel
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 23
Kayıt tarihi : 22/12/09
Geri: İSRAİL GEMİLERE DEĞİL, ASLINDA VATANIMIZA VE ONURUMUZA SALDIRDI...
tarafından Denizkızı 2010-06-04, 23:36
Bugünkü haberlerde "İsrail ile ilişkilerimiz bitebilir" diye bir haber vardı.
Daha bitmemiş,bitirilmemiş sadece bitebilir miş.
Burun kıvrılan Saddam,Kaddafi,Castro yada Ahmed Nejat'In sergilediği vakur duruşu sergileyemiyoruz.
Hepsi bir yana önderimiz M.Kemal Atatürk'ün dünyaya kafa tutan tavrının binde birini gösteremiyoruz.
Şunuda unutmayalım Dilipak liderliğnde başımıza iş açılmak istendi,bunuda göz ardı edemeyiz.Bu yardım İnsani değil,İslami yardım çığırtkanlığıydı.
Sonuçlar ortada.
Ama gerekli cevap anında ve en münasip şekilde verilmeliydi.
Teşekkürler saygılar.
Daha bitmemiş,bitirilmemiş sadece bitebilir miş.
Burun kıvrılan Saddam,Kaddafi,Castro yada Ahmed Nejat'In sergilediği vakur duruşu sergileyemiyoruz.
Hepsi bir yana önderimiz M.Kemal Atatürk'ün dünyaya kafa tutan tavrının binde birini gösteremiyoruz.
Şunuda unutmayalım Dilipak liderliğnde başımıza iş açılmak istendi,bunuda göz ardı edemeyiz.Bu yardım İnsani değil,İslami yardım çığırtkanlığıydı.
Sonuçlar ortada.
Ama gerekli cevap anında ve en münasip şekilde verilmeliydi.
Teşekkürler saygılar.
Denizkızı- ELMAS ÜYE
- PROJE ÖDÜLÜ :
KATILIM ÖDÜLÜ :
Mesaj Sayısı : 1090
Yaş : 53
ŞEHİR : İstanbul
Meslek : Tekstil-Tasarım
Öğrenim Durumu : Lise
Aldığı Teşekkür : 411
Kayıt tarihi : 27/11/07
Similar topicsDENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Ali ERALP :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz