Bir toplum ki...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir toplum ki...
Bir toplum ki...
Bu mavi gezegende yaşayan insanların içinde Türk toplumu, gerçekten ilginç bir toplum haline geldi veya getirildi.
1919`da bitkin, yoksul, aç, ayağında çarığı bile yokken, ülkeyi dört bir yadan saran düşmanlarla savaşarak ülkesine sahip çıktı. Bu tür başarı, bu tür bağımsızlık dünyanın hiç bir ülkesine nasip olmamıştır. Nasıl oluyor da böyle bitkin bir toplum, aniden dirilerek dünyaya meydan okuyor, okuyabiliyor ? Bu sorunun elbette tek bir cevabı vardır. O da şudur: Gerçekleri halkından saklamayan Mustafa Kemal gibi gerçek bir lidere sahip olmak. Türk toplumu, O`nun öncülüğünde gerektiğinde nelerin yapılacağını gösterdi 1919`da.
Peki, 72 yıldır Mustafa Kemal`siz toplum şimdi ne yapıyor ? Bu sorunun da tek bir cevabı vardır. O da şudur: Gerçekleri yansıtmayan bir yönetimin öncülüğünde toplumun yaptığını yapmak. Nedir bu ? Dünyanın hiç bir ülkesinde yapılmayanı yapmaktır. O da şudur: Başkası için sokaklara dökülmek...
Ülke babalar gibi satılırken, ülkede açlık, sefalet, işsizlik vs. kol gezerken, çocuklarının geleceği belirsizken, elinden alınmak istenilen haklar için mücadele vermek yerine, Filistin halkına yapılan zulüm için sokakları caddeleri doldurmak.
Var mı bunun bir benzeri olay bu dünyadaki ülkelerde ? Ne şimdi ne de tarihte böyle bir olay yaşanmıştır !
Komşumuzda bir olay var, ama buna değinen kimse yok. AB üyesi olan Yunanistan iflas eşiğine getirilince, kabak her zaman olduğu gibi halka patladı. Kısıtlamalar birbirini takip ederken, halk hemen sokağa döküldü ve doğal olarak hakkını aramaya kalktı. Ülkedeki sorun kendi sorunu, o halde bunu kendisini çözmeliydi. Peki, bu halk yani komşumuz olan Yunanlılar neden bizim sorunlarımız için, örneğin en önemli sorun olan terör olayı için sokaklara çıkmıyorlar ? Çıkmazlar, çünkü sorun onların değil, bizimdir de ondan ! Yetmedi mi ? Bir örnek daha verelim:
Almanya`nın Bochum kentinde Opel firması işçilerini çıkarmaya kalktı ki, burada binlerce Türk çalışmaktadır. Doğal olarak işçiler sokaklara döküldürler. Avrupa`daki diğer ülkelerdeki işçiler, bu olay için harekete geçmediler. Neden ? çünkü sorun Alman işçilerini ilgilendiyor da ondan.
Peki, bizim Filistin veya Gazze halkı ile ne bağlantımız var ? Hiç bir bağımız yok. Yok ama, kendi sıkıntılarımızı bir kenara atıp, sanki Alice`nin harikalar ülkesinde dertsiz, sorunsuz yaşıyormuşuz gibi, onların dertleri için sokaklara döküldük. Diğer Arap ülkelerine bakıyoruz, hiç birinden ses çıkmıyor ! Peki, bize ne oluyor ?
Elbetteki dayanışma çok önemlidir; neticede orada zulüm görenlerde hem insan hem de Müslüman bizim gibi. Eğer bu düşünceden yola çıkarsak, Irak`da öldürülen 1 milyon Müslüman`a neden sahip çıkmadık ? Onlar da insan ve Müslüman ! İnsanlar ve Müslümanlar arasında ayırım olur mu ? Olmamalı... Fakat onlar için sokaklara dökülmedik...
Fakat her şeyden önce; bir ülke insanı ilk önce kendi sorunlarını, kendi dertlerini ortadan kaldırdıktan sonra, başkasının sorunlarıyla uğraşabilir.
“Kim kendisine yardım etmek istemezse, ona kimse yardım edemez. Pestalozzi”
Dr. Yüksel Cavlak
Bu mavi gezegende yaşayan insanların içinde Türk toplumu, gerçekten ilginç bir toplum haline geldi veya getirildi.
1919`da bitkin, yoksul, aç, ayağında çarığı bile yokken, ülkeyi dört bir yadan saran düşmanlarla savaşarak ülkesine sahip çıktı. Bu tür başarı, bu tür bağımsızlık dünyanın hiç bir ülkesine nasip olmamıştır. Nasıl oluyor da böyle bitkin bir toplum, aniden dirilerek dünyaya meydan okuyor, okuyabiliyor ? Bu sorunun elbette tek bir cevabı vardır. O da şudur: Gerçekleri halkından saklamayan Mustafa Kemal gibi gerçek bir lidere sahip olmak. Türk toplumu, O`nun öncülüğünde gerektiğinde nelerin yapılacağını gösterdi 1919`da.
Peki, 72 yıldır Mustafa Kemal`siz toplum şimdi ne yapıyor ? Bu sorunun da tek bir cevabı vardır. O da şudur: Gerçekleri yansıtmayan bir yönetimin öncülüğünde toplumun yaptığını yapmak. Nedir bu ? Dünyanın hiç bir ülkesinde yapılmayanı yapmaktır. O da şudur: Başkası için sokaklara dökülmek...
Ülke babalar gibi satılırken, ülkede açlık, sefalet, işsizlik vs. kol gezerken, çocuklarının geleceği belirsizken, elinden alınmak istenilen haklar için mücadele vermek yerine, Filistin halkına yapılan zulüm için sokakları caddeleri doldurmak.
Var mı bunun bir benzeri olay bu dünyadaki ülkelerde ? Ne şimdi ne de tarihte böyle bir olay yaşanmıştır !
Komşumuzda bir olay var, ama buna değinen kimse yok. AB üyesi olan Yunanistan iflas eşiğine getirilince, kabak her zaman olduğu gibi halka patladı. Kısıtlamalar birbirini takip ederken, halk hemen sokağa döküldü ve doğal olarak hakkını aramaya kalktı. Ülkedeki sorun kendi sorunu, o halde bunu kendisini çözmeliydi. Peki, bu halk yani komşumuz olan Yunanlılar neden bizim sorunlarımız için, örneğin en önemli sorun olan terör olayı için sokaklara çıkmıyorlar ? Çıkmazlar, çünkü sorun onların değil, bizimdir de ondan ! Yetmedi mi ? Bir örnek daha verelim:
Almanya`nın Bochum kentinde Opel firması işçilerini çıkarmaya kalktı ki, burada binlerce Türk çalışmaktadır. Doğal olarak işçiler sokaklara döküldürler. Avrupa`daki diğer ülkelerdeki işçiler, bu olay için harekete geçmediler. Neden ? çünkü sorun Alman işçilerini ilgilendiyor da ondan.
Peki, bizim Filistin veya Gazze halkı ile ne bağlantımız var ? Hiç bir bağımız yok. Yok ama, kendi sıkıntılarımızı bir kenara atıp, sanki Alice`nin harikalar ülkesinde dertsiz, sorunsuz yaşıyormuşuz gibi, onların dertleri için sokaklara döküldük. Diğer Arap ülkelerine bakıyoruz, hiç birinden ses çıkmıyor ! Peki, bize ne oluyor ?
Elbetteki dayanışma çok önemlidir; neticede orada zulüm görenlerde hem insan hem de Müslüman bizim gibi. Eğer bu düşünceden yola çıkarsak, Irak`da öldürülen 1 milyon Müslüman`a neden sahip çıkmadık ? Onlar da insan ve Müslüman ! İnsanlar ve Müslümanlar arasında ayırım olur mu ? Olmamalı... Fakat onlar için sokaklara dökülmedik...
Fakat her şeyden önce; bir ülke insanı ilk önce kendi sorunlarını, kendi dertlerini ortadan kaldırdıktan sonra, başkasının sorunlarıyla uğraşabilir.
“Kim kendisine yardım etmek istemezse, ona kimse yardım edemez. Pestalozzi”
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz