Altı kaval üstü şişhane

Giyim kuşam konusunda birbirine uymayan ve yakışmayan kıyafetler İçin altı kaval üstü şişhane deyimini kullanırız. Müslüman olduğunu son yıllarda farkına varan Türk toplumunun özellikle kadınların giyim kuşamı da bu deyime tam uyuyor. Avrupa`da muasır medeniyetin tam ortasındaki Almanya`da, altı kaval üstü şişhane misali giyinen o kadar çok yaşlı, orta yaşlı ve hatta küçük kızlar var ki, bu giysileriyle laik modern Türkiye Cumhuriyeti`ni temsil ediyorlar!..
Türbanının rengi yeşil ise, omuzunda taşıdığı çanta kahverenkli, alttaki etek de beyaz. Onun altındaki jins pantolon da tabi ki mavi Bazılarında etek yok sadece Jins. Dar mı dar. Kibar tabiriyle po bir sola bir ağa yalpa yapabiliyor. Ayakkabılar ise spor ayakkabılar, bazen de yüksel topuklu... Nadir de olsa, elit tabakanın, elit Müslüman kadını ise daha başka türbanlanıyor. Baştan aşağıya kadar renkler birbirine uygun... Bir çalımlı yürüyüşü var ki, somayın!.. Laik, modern Türkiye`yi temsil ettiği için olmalı...
Hele O küçük kız çocukları! Onları, okula giden genç kızları altı kaval üstü şişhane giysileriyle görünce, Allah sizi inandırsın, “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü söylemek içimden gelmiyor. Söyleyemiyorum!
Düşüne biliyor musunuz? Bundan yıllarca önce, kadını da erkeği de çağa uygun bir giysi ile Avrupa sokaklarında dolaşıyorlardı. İnanınız, o zaman bile Mustafa Kemal`in o sözünü söylemek için kendimi zorluyordum. Neden mi? Nedeni de O`nun kurmuş olduğu çağdaş bir ülkeden gelip, yaban ellerinde göçmen olarak çalışıp, başkalarına hizmet etmektir.
Onun için kendimizi “Türkiye laiktir laik kalacak” veya ”Ne mutlu Türküm diye” sözünü söylemeye zorlamak yerine, avutmak yerine tekrar çağdaş görünümlü bir ülke yaratmak için el ele vermeliyiz. Bu zamandan sonra olur mu bilemem!..
Türk toplumu bu hale getirenlere, kadınları üstü kaval altı şişhane gibi giydirenlere ne kadar dua etsek azdır!..

Dr. Yüksel Cavlak