ÖRGÜTLÜ İŞÇİYİ HİÇBİR KUVVET YENEMEZ...

Güzel, güzel olduğu kadar da üzerinde durulması gereken bir tümce. Nasıl 1919`da yurt sevgisiyle örgütlenmiş halk, Kurtuluş Savaşı`na destek verdiyse, günümüzde de örgütlenmiş bir halkın önünde kimse duramaz. Ne yazık ki, ülkemizde ne örgütlü işçiyi ne de örgütlü köylüyü görebiliyoruz.
Örgütlü halkın neler yapabileceğinin en güzel örneğini Almanya`da görmekteyiz.
1. Atom reaktörlerinin kontraklarının uzatılmaması için halk Berlin`de etten duvar ördüler. Hükümeti protesto ettiler. Muvaffak olamadılar yasanın çıkmasına, ama yapılan bu protesto ile halkın uyumadığını göstermiş oldular. Bu davranış da önemlidir.
2. Stuttgart 21 protestosu. Stuttgart kentinde yapılması ön görülen ve milyarca Euro`ya mal olacak ultramodern tren istasyonuna karşı gelmek için halk ayaklandı. Belki burada da halk muvaffak olamayacak, ama sesini duyurmuş oldu.
Bu her iki protestonun destekçileri sivil toplum örgütleri ve sendikalardır. Ve bunlar bu günler için vardır.
Devrimler susarak yapılmamıştır bu dünyada. Mustafa Kemal`de susarak, oturduğu yerden devrimleri yapmadı.
Doğrudur; vatana, ilkelere, devrimlere sahip çıkmak için yürekli olmak, onurlu olmak. Bütün bunları bir araya gelebilmesi için halkın örgütlenmesi ve sonra da bu tümcelerin önemi teker teker anlatılması gerekmektedir. Bunun içinde örgütlenmek şarttır. Örgütlenen işçiyi, köylüyü hiç bir kuvver yenemez. İşçi Partisi var, işçiyi örgütleyemiyor. Ülke tarım ülkesi, köylü ülkesi, köylünün partisi yok...
İşte bu kuvveti enerjiye çevirmenin tek yolu da örgütlenmeden geçer. Bu örgütlenmeyi güçlendirecek olan da gerçek sendikalar, gerçek sivil toplum örgütleridir. Bnu başarabildiğimiz takdirde hem ilkeler hem cumhuriyet kurtulacaktır.

Dr. Yüksel Cavlak