Kim Utanacak Dersiniz

Bakalım şimdi kim utanacak dersiniz? Bana “kafayı yedi.”,”Utanma duygusu olmayan” diyen Atatürkçü`mü yoksa ben mi utanacağım... 3 ocak 2011 tarihli “İlk Kurşun” internet gazetesinde Sayın Hakan Sönmez, “Devletin ve ağaların sahip çıkamadığı çocuklara Van ADD sahip çıktı” başlıklı yazısında, Van ADD Başkanı`nı bu etkinliğinden dolayı şöyle kutluyor: Sevgili Van ADD Başkanı Murat Yiğit Kardeşim, Yüreğindeki insan ve çocuk sevgisine bizlerde uzaklardan da olsa destek olabildiysek ne mutlu bizlere, Senin aracılığınla Van ilimizde yaşayan bütün çocuklarımızın gözlerinden öpüyor, Gerekirse onların o minicik ayaklarına birer kalkan olacağımızı unutmamanızı ve unutmamalarını istiyoruz.”
Yalnız Türk halkının değil, Atatürkçüyüm diyenlerin de bellekleri zayıf olduğundan dolayı, kendisini Atatürkçü olarak adlandıran bir Atatürkçünün bu konuya nasıl bakın baktığını kendi yazdığı tümceleri hatırlayarak görelim:
” Bir mücadeleyi, medyada yer almak için yapıyorsak zaten dürüstçe yaptığımızı iddia bile edemeyiz... Ve de ile her öğrenciye bot giydirmek gibi bir yardım kampanyası da olamaz...
Elbette önce bir insanda "utanma" duygusu olmalıdır...”
“Elbette önce bir insanda "utanma" duygusu olmalıdır...” zat-ı muhterem tümcedeki “utanma duygusu” nu bana ithaf ediyor.
Ben de şimdi diyorum ki, acaba şimdi kim utanacak? Demekki Van ADD Başkanı`nın yaptığı ister medyada yer almak ister, ister kişisel popülüzm için yapmış olsun, ki bu safsataya inanmıyorum ben şahsen, sonunda Van`daki minik çocuklar sevindiler. Önemli olan da buydu zaten!..
Evet, devletin ve ağların sahip çıkamadığı çocuklara Van ADD çıkmış oldu. Başkaları da uyudu bu arada !...
Ben gene iddia ederek diyorum ki, yurtiçinde 500, yurtdışındaki 40 dan fazla ADD dernekleri, ilk olarak bu işe el atacaklardı. Atmasalar bile, köstek olacak yeterine destek vereceklerdi. Aralarından birkaç ADD var onları, sözümün dışında bırakıyorum. Sözüm klavyeli Atatürkçüleredir...
Yazıyı fazla luzumsuz uzatmadan, Atatürkçüyüm diyene ve onun yandaşlarına tekrar soralım; Burada utanacak ben mi, yoksa sizler mi?

Dr. Yüksel Cavlak