İktidara Kızmadan Önce
1 sayfadaki 1 sayfası
İktidara Kızmadan Önce
İktidara Kızmadan Önce
"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir.
Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir... 1937 Atatürk”
Hiç bir konuda açık kapı bırakmayan Mustafa Kemal, daha 1937 yılında yani ölümünden bir yıl önce, kendisinden sonra gelenlerin ülkeyi nerelere sürükleyeceğini bilmiş olmalı ki, bu sözü söylemiş.
Ve dediği de çıktı!.. Yıl 1949. İktidar CHP. Cumhurbaşkanı, Mustafa Kemal`in yakın bildiği ve inandığı(!) İsmet İnönü. Mustafa Kemal`in şiddetle reddettiği Amerikan mandacığına göz kırpan İsmet İnönü zamanında “Fullbright Antlaşması” yapılıyor ve bu antlaşmanın en önemli maddesi ise şudur:
“Türk basınında sürekli Amerikan propagandası yapılacak”
Bu Fullbringht Antlaşması, bize AB`nin hibelerini hatırlatmıyor mu? Nasıl ABD, antlaşmaya bir şart koyduysa, aynı şekilde de AB`de böyle bir şart koymuş olmalı ki, hemen hemen bütün basında AB`nin hararetli propandası yapıldı. Adeta halk AB bombardımanına tutuldu! AB`nin Sokrates, Comenius, Erasmus, Leonardı da Vinci projeleri aynen Fullbrigth gibi çalışarak Türk çocuklarını, Türk gençlerini, Türk kadınlarını verdiği HİBE`ler eğitmeye başladı.
Şimdi 1947 ile 2010 `de başlayan AB ve ABD yakınlaşması arasındaki farkı gördükten sonra, İktidarın yaptıklarına kızabilir miyiz? Veya kızmaya hakkımız var mı? Bundan 63 yıl önce İsmet İnönü tarafından temelleri atılmış olan binanın üstüne katları çekmek iktidara nasip olmuştur...
Eğer Mustafa Kemal`in ifade ettiği gibi “benim yakın bildiğim ve inandıklarım” O`nun izinden ayrılmasalardı, ülkemize ne Fullbright ne de Sokrates`ler girecekti!..
Bence iktidarın yaptıklarını eleştirmeden önce, bu yapılanların temelini atanlara bir göz atalım. Süleyman Demirel`in “Dün dündür bugün bugündür” mantığı ile işin içinden çıkılmak istenilirse, yanlış bir yol tutulmuş olunur ki, maalesef bu mantıkla bugünlere gelinmiştir.
Eskiyi bilmeden, eskiyi tartışmadan, yeniyi kurmak veya yeni temeller atmak imkansız olur!
Ne demişler? “
Ne ekersen onu biçersin”
Dr. Yüksel Cavlak
"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir.
Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir... 1937 Atatürk”
Hiç bir konuda açık kapı bırakmayan Mustafa Kemal, daha 1937 yılında yani ölümünden bir yıl önce, kendisinden sonra gelenlerin ülkeyi nerelere sürükleyeceğini bilmiş olmalı ki, bu sözü söylemiş.
Ve dediği de çıktı!.. Yıl 1949. İktidar CHP. Cumhurbaşkanı, Mustafa Kemal`in yakın bildiği ve inandığı(!) İsmet İnönü. Mustafa Kemal`in şiddetle reddettiği Amerikan mandacığına göz kırpan İsmet İnönü zamanında “Fullbright Antlaşması” yapılıyor ve bu antlaşmanın en önemli maddesi ise şudur:
“Türk basınında sürekli Amerikan propagandası yapılacak”
Bu Fullbringht Antlaşması, bize AB`nin hibelerini hatırlatmıyor mu? Nasıl ABD, antlaşmaya bir şart koyduysa, aynı şekilde de AB`de böyle bir şart koymuş olmalı ki, hemen hemen bütün basında AB`nin hararetli propandası yapıldı. Adeta halk AB bombardımanına tutuldu! AB`nin Sokrates, Comenius, Erasmus, Leonardı da Vinci projeleri aynen Fullbrigth gibi çalışarak Türk çocuklarını, Türk gençlerini, Türk kadınlarını verdiği HİBE`ler eğitmeye başladı.
Şimdi 1947 ile 2010 `de başlayan AB ve ABD yakınlaşması arasındaki farkı gördükten sonra, İktidarın yaptıklarına kızabilir miyiz? Veya kızmaya hakkımız var mı? Bundan 63 yıl önce İsmet İnönü tarafından temelleri atılmış olan binanın üstüne katları çekmek iktidara nasip olmuştur...
Eğer Mustafa Kemal`in ifade ettiği gibi “benim yakın bildiğim ve inandıklarım” O`nun izinden ayrılmasalardı, ülkemize ne Fullbright ne de Sokrates`ler girecekti!..
Bence iktidarın yaptıklarını eleştirmeden önce, bu yapılanların temelini atanlara bir göz atalım. Süleyman Demirel`in “Dün dündür bugün bugündür” mantığı ile işin içinden çıkılmak istenilirse, yanlış bir yol tutulmuş olunur ki, maalesef bu mantıkla bugünlere gelinmiştir.
Eskiyi bilmeden, eskiyi tartışmadan, yeniyi kurmak veya yeni temeller atmak imkansız olur!
Ne demişler? “
Ne ekersen onu biçersin”
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz