Erol Manisalı`nın Kulakları Çınlamıştır
1 sayfadaki 1 sayfası
Erol Manisalı`nın Kulakları Çınlamıştır
Erol Manisalı`nın Kulakları Çınlamıştır
Biliyorsunuz ilk önce Almanya`ya Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakanı geldi ve Düsseldorf`ta on bin kişiye hitap etti. Arkadan CHP Genel Başkanı geldi ve o da Bochum kentinde altı bin kişiye hitap etti. Tabi bütün bunları basından öğreniyoruz. Gene biliyorsunuz ki, Türkler`in Avrupa`daki ülkelere göç etmenin 50`inci yılıdır. Ne hikmetse buna “Emek Şenliği” de deniliyor!... Bu arada o da kutlanmış oldu!..
CHP Gelen Başkanı, Bochum kentinde yaşayan Türkler`den 11 Haziran`da yapılacak genel seçimler için destek istemiş verilen habere göre...
Bu “Emek Şenliği” nde salonda daha başka sözler söylemiş CHP Genel Başkanı. Bakınız ne demiş:
“Almanya` da 45 bin üniversiteli öğrenci, 950 bin Türk kökenli Almanlar var. Bunlar bizi Almanlarla entegre ediyor.
Daha önemli söz şimdi:
“Sizler Almanya`da yetişenler Alman yurttaşı olan Türkiye kökenliler, sizler bizi AB`ne taşıyacak lokomotiflersiniz. Sizler Türkiye`de bizim onurumuzsunuz...”
Bu konuşmada anlayamadığım bazı hususlar var. Şöyleki:
Türkiye`de 45 milyon seçmen varken, nasıl olur da Bochum`daki 6 milyon Türk veya CHP sempatizanı, partiye iktidar yolunu açacak?
Seçime şunun surasında 3 ay kalmışken, Almanya`dan nasıl bir güçlü destek gelebilir?
Onun yerine Türkiye`deki 45 milyon seçmenin büyük bir bölümünü CHP yönüne çekmek için çaba harcamak daha faydalı olmaz mı?
Nasıl olacak da 45 bin üniversiteli öğrenci ve 950 bin Türk kökenli Almanlar, Türkiye`yi Almanya`ya entegre edecek?
Almanya`ya entegre olmak diye bir isteğimiz var mı? Yoksa olmak zorunda mıyız?
Türkiye`yi Avrupa Birliği`ne taşımak ne derece Atatürkçü düşünceyle örtüşüyor?
Mustafa Kemal, “Batılaşalım” demiş, ama “Batıl bir ülkeye bağlanalım” dememiş ki!
AB`nin Türkiye üzerine oynadığı oyunu bilmemize, uyguladığı çifte standartı her zaman yaşamamıza rağmen, hala burada yaşayanların desteği ile çatırdamakta olan AB`ne girmek düşünülebilir mi?
Onun için diyorum ki; Sayın Erol Manisalı`nın, eğer bu konuşmayı basında okuduysa, kulakları çınlamıştır!... Nasıl çınlamasın ki!
AB`nin iki büyük ülkesi olan Almanya ve Fransa, üçüncü büyük bir ülke olan Türkiye`yi bölmeden bünyesine almak istemiyor.
AB, bünyesinde bulunan fakir ülkelere, diğer bir fakir ülkeyi Türkiye`ye almak niyetinde değildir.
AB, tabirici caizse, Türkiye ile resmi nikah yapmadan yaşamayı, onu doyasıya sömürmeyi arzuluyor!...
Bütün bunların bilmemize rağmen, yetkililer hala, özellikle CHP, “AB üyesi olmak istiyoruz.” diyebiliyorlar.
Hem “Atatürk`ün partisiyiz” deniliyor hem de Türkiye`yi içinde görmek istemedikleri AB`ne girmek için yurttaşlardan yardım bekleniyor.
Geriye sadece şu deyim kalıyor galiba:
Bu ne perhiz bu ne laha turşusu
Dr. Yüksel Cavlak
Biliyorsunuz ilk önce Almanya`ya Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakanı geldi ve Düsseldorf`ta on bin kişiye hitap etti. Arkadan CHP Genel Başkanı geldi ve o da Bochum kentinde altı bin kişiye hitap etti. Tabi bütün bunları basından öğreniyoruz. Gene biliyorsunuz ki, Türkler`in Avrupa`daki ülkelere göç etmenin 50`inci yılıdır. Ne hikmetse buna “Emek Şenliği” de deniliyor!... Bu arada o da kutlanmış oldu!..
CHP Gelen Başkanı, Bochum kentinde yaşayan Türkler`den 11 Haziran`da yapılacak genel seçimler için destek istemiş verilen habere göre...
Bu “Emek Şenliği” nde salonda daha başka sözler söylemiş CHP Genel Başkanı. Bakınız ne demiş:
“Almanya` da 45 bin üniversiteli öğrenci, 950 bin Türk kökenli Almanlar var. Bunlar bizi Almanlarla entegre ediyor.
Daha önemli söz şimdi:
“Sizler Almanya`da yetişenler Alman yurttaşı olan Türkiye kökenliler, sizler bizi AB`ne taşıyacak lokomotiflersiniz. Sizler Türkiye`de bizim onurumuzsunuz...”
Bu konuşmada anlayamadığım bazı hususlar var. Şöyleki:
Türkiye`de 45 milyon seçmen varken, nasıl olur da Bochum`daki 6 milyon Türk veya CHP sempatizanı, partiye iktidar yolunu açacak?
Seçime şunun surasında 3 ay kalmışken, Almanya`dan nasıl bir güçlü destek gelebilir?
Onun yerine Türkiye`deki 45 milyon seçmenin büyük bir bölümünü CHP yönüne çekmek için çaba harcamak daha faydalı olmaz mı?
Nasıl olacak da 45 bin üniversiteli öğrenci ve 950 bin Türk kökenli Almanlar, Türkiye`yi Almanya`ya entegre edecek?
Almanya`ya entegre olmak diye bir isteğimiz var mı? Yoksa olmak zorunda mıyız?
Türkiye`yi Avrupa Birliği`ne taşımak ne derece Atatürkçü düşünceyle örtüşüyor?
Mustafa Kemal, “Batılaşalım” demiş, ama “Batıl bir ülkeye bağlanalım” dememiş ki!
AB`nin Türkiye üzerine oynadığı oyunu bilmemize, uyguladığı çifte standartı her zaman yaşamamıza rağmen, hala burada yaşayanların desteği ile çatırdamakta olan AB`ne girmek düşünülebilir mi?
Onun için diyorum ki; Sayın Erol Manisalı`nın, eğer bu konuşmayı basında okuduysa, kulakları çınlamıştır!... Nasıl çınlamasın ki!
AB`nin iki büyük ülkesi olan Almanya ve Fransa, üçüncü büyük bir ülke olan Türkiye`yi bölmeden bünyesine almak istemiyor.
AB, bünyesinde bulunan fakir ülkelere, diğer bir fakir ülkeyi Türkiye`ye almak niyetinde değildir.
AB, tabirici caizse, Türkiye ile resmi nikah yapmadan yaşamayı, onu doyasıya sömürmeyi arzuluyor!...
Bütün bunların bilmemize rağmen, yetkililer hala, özellikle CHP, “AB üyesi olmak istiyoruz.” diyebiliyorlar.
Hem “Atatürk`ün partisiyiz” deniliyor hem de Türkiye`yi içinde görmek istemedikleri AB`ne girmek için yurttaşlardan yardım bekleniyor.
Geriye sadece şu deyim kalıyor galiba:
Bu ne perhiz bu ne laha turşusu
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz