TBMM Amaç Değil Araç Oldu
1 sayfadaki 1 sayfası
TBMM Amaç Değil Araç Oldu
TBMM Amaç Değil Araç Oldu
Mustafa Kemal`in kurmuş olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi, zamanla ülkeye ve Türk halkına hizmet etme amacından uzaklaşarak, kendi geleceklerini ve çıkarlarını garanti altına almak için bir araç haline getirilmiştir. Şimdiye kadar yapılan ve Haziran 2011`de yapılacak olan genel seçimler bunu çok açık bir şekilde göstermektedirler. Hemen herkes, Ankara`nın yolunu tutmak için ya bağımsız olmaya ya da bir partiye bağlanmak için çırpınıp duruyorlar! Milletvekili aday listelerine baktığımızda ve birçok isimleri gördükçe şaşırmak elde değil... Neredeyse listede bizim mahallenin bakkalını da gömek mümkün!..
Seçim yarışına katılanlar da haklı kendi açılarından; Ankara`ya bir kapağı atmayasınlar! İster konuş ister konuşma, iser uyu ister esne hiç önemli değil; yeter ki, 4 yılı kazasız belasız atlat. Cumhurbaşnı seöimi de öyle omadı mı?Maaş kıyak, emekli maaşı kıyak, fors kıyak, milletvekili olarak elde edilenler kıyak...
Milletvekili aday listelerine göz atınca aklıma, Abdülhamit Aydın`nın yazdığı “Umrumda değil dünya” şiiri geldi. Gerçekten de bir çoğunun umrunda bile değil, ülkenin bir yerlere doğru kaydırıldığı...
“Ülke bölünmüş, ABD veya AB ülke at koşturuyormuş, ülke toprakları babalar gibi satılıyormuş bana ne” der gibi hareket ediyorlar milletvekili adayları. Herhangi bir partiye veya ülkesine kendisini adamış bir milletvekili adayı, es kazara listenin ortasında veya sonunda gördü mü, basıyor istifayı, başlıyor partisini yerden yerden vurmaya. Ve hatta kızgınlığını yenemeyenler parti kurarak benimsediği partiye karşı eylemi bile göze alabilitorlar. Bütün bunlar gösteriyor ki, milletvekili olmak, ülkeye ve topluma hizmet etmek için TBMM`ne girmek amaç olmaktan çıkıp bir araç haline gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakan`ı “Demokrasi bizim amaç değil, araçtır.” derse, geri kalan cemaat da “TBMM, bizim için amaç değil, araçtır”. neden demesinler veya düşünmesinler?
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti`nin hala geçerli olan 82 Anayasası`nın madde 81`deki Andiçme`ye bir göz atınca, Ankara yolunun “ARAÇ” olduğunu hemen anlarız!..
Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma (korumayacağıma); hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma (kalmayacağıma); toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma (ayrılacağıma); büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.“
Dr. Yüksel Cavlak
Mustafa Kemal`in kurmuş olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi, zamanla ülkeye ve Türk halkına hizmet etme amacından uzaklaşarak, kendi geleceklerini ve çıkarlarını garanti altına almak için bir araç haline getirilmiştir. Şimdiye kadar yapılan ve Haziran 2011`de yapılacak olan genel seçimler bunu çok açık bir şekilde göstermektedirler. Hemen herkes, Ankara`nın yolunu tutmak için ya bağımsız olmaya ya da bir partiye bağlanmak için çırpınıp duruyorlar! Milletvekili aday listelerine baktığımızda ve birçok isimleri gördükçe şaşırmak elde değil... Neredeyse listede bizim mahallenin bakkalını da gömek mümkün!..
Seçim yarışına katılanlar da haklı kendi açılarından; Ankara`ya bir kapağı atmayasınlar! İster konuş ister konuşma, iser uyu ister esne hiç önemli değil; yeter ki, 4 yılı kazasız belasız atlat. Cumhurbaşnı seöimi de öyle omadı mı?Maaş kıyak, emekli maaşı kıyak, fors kıyak, milletvekili olarak elde edilenler kıyak...
Milletvekili aday listelerine göz atınca aklıma, Abdülhamit Aydın`nın yazdığı “Umrumda değil dünya” şiiri geldi. Gerçekten de bir çoğunun umrunda bile değil, ülkenin bir yerlere doğru kaydırıldığı...
“Ülke bölünmüş, ABD veya AB ülke at koşturuyormuş, ülke toprakları babalar gibi satılıyormuş bana ne” der gibi hareket ediyorlar milletvekili adayları. Herhangi bir partiye veya ülkesine kendisini adamış bir milletvekili adayı, es kazara listenin ortasında veya sonunda gördü mü, basıyor istifayı, başlıyor partisini yerden yerden vurmaya. Ve hatta kızgınlığını yenemeyenler parti kurarak benimsediği partiye karşı eylemi bile göze alabilitorlar. Bütün bunlar gösteriyor ki, milletvekili olmak, ülkeye ve topluma hizmet etmek için TBMM`ne girmek amaç olmaktan çıkıp bir araç haline gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakan`ı “Demokrasi bizim amaç değil, araçtır.” derse, geri kalan cemaat da “TBMM, bizim için amaç değil, araçtır”. neden demesinler veya düşünmesinler?
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti`nin hala geçerli olan 82 Anayasası`nın madde 81`deki Andiçme`ye bir göz atınca, Ankara yolunun “ARAÇ” olduğunu hemen anlarız!..
Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma (korumayacağıma); hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma (kalmayacağıma); toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma (ayrılacağıma); büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.“
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz