1919`Da İnternet ve Sayısız Televizyon Kanalları Olsaydı
1 sayfadaki 1 sayfası
1919`Da İnternet ve Sayısız Televizyon Kanalları Olsaydı
1919`Da İnternet ve Sayısız Televizyon Kanalları Olsaydı
Hayal etmek güzel bir şey! Herhangi bir şeyi hayal ettiğiniz anda oluveriyor. Ne güzel değil mi? Gözünüzü kapayıp “Ah eski günler geriye gelse de, şöööyle neşeli ve onurlu bir şekilde bıraktığımız yerden yaşama devam etsek.” diye düşününce, hemen hayaliniz gerçek oluveriyor ve gerilere doğru kayıveriyorsunuz!..
Gözümüzü kapayıp hayal edelim; yıl 1919 ve teknoloji şimdiki gibi gelişmiş. Bilgisayar var,
İnternet var,
Facebook var,
Sayısız televizyon kanalları,
Sayısız gazeteler var,
Var oğlu var...
Bunun yanı sıra da sayısız düşmanlar var ülkede.
Ülkenin her bir tarafını sarmış olan düşmanları yenmek için, yeteri kadar iletişim imkanları var. Aç bilgiasayarı, tıkla interneti, tıkla facebooku, aç televizyon kanallarını, gazetelere yaz yazabildiğin kadar. Eleştir eleştiribilidiğin kadar.
Veee oturduğun yerden düşmanı kov, ülkeyi parazitlerden temizle!
Ne kadar kolay değil mİ?
Kimsenin burnu bile kanamadan, bir tek insan ölmeden...
Gözünüzü açtığınızda ve hayaliniz hayal olduktan sonra düşünmeye başlıyorsunuz; Bugün bunların hemen hepsi var, internette şatlaşıyoruz, facebook da verip veriştiriyoruz, ekran karşısına çıkıp, ağzımıza geleni söylüyoruz. “Bu da yetmedi” diyoruz ve gazetelere çarşaf çarşaf yazıyoruz ve de olumsuzlukları masaya yatırıyoruz. Bir de bakıyoruz ki, değişen hiç bir şey yok. Eski tas eski hamam dedikleri gibi...
Almanca “alles für die Katz/Hepsi boşu boşuna” diye bir deyim vardır. Bu yapılanlar da bu deyime tıpa tıp uyuyor!
Peki, bütün bu teknolojiye rağmen, neden başarıya ulaşılamıyor?
Peki, 1919`da nasıl oldu da bütün bu eksiklere, imkansızlıklara rağmen, sonunda başarı elde edildi?
Eğer teknoloji ve elimizdeki imkanlar çok çok önemli olsaydı, bugün ABD, dünyanın tek hakimi olurdu.. Olmadığına göre!
Demekki teknolojiden daha da çok önemli ve etkili olan iki husus varmış:
Nedir o?
Birincisi halk.
Demekki bütün eksikliklere rağmen 1919`da başlatılan mücadelenin, başarılı olmasının tek nedeni halk imiş!..
Sadece halk mı?
Elbette hayır.
Buna ikinci bir etkeni eklemek gerekir ki, o da halkın yanında, önünde olan bir liderin olmasıdır.
İşte bu iki etken 1919`u başarıya ulaştırdı.
Ne yazık ki, 21. yüzyılda teknolijiye rağmen halkın iştiraksizliği ve gerçek lider yokluğu, yapılanları, söylenenleri, yazılanları etkisiz bırakmaktadır.
Bırakalım artık şu klavyeli Atatürkçü, yurtsever olmayı.
Bırakalım artık, ekran başlarında kartondan Atatürkçü olmayı.
Bırakalım artık yazarak Atatürkçülük taslamayı.
Bırakalım artık zamanı lüzumsuz yere harcamayı.
Bırakalım artık hayal kurmayı.
1919`un ruhuna sarılıp aynen On`nun yaptığı gibi sikelenip kendimize gelelim ve de “İlk hedefiniz Akdeniz`dir” yerine “İlk hedefimiz Anadolu`dur, Anadol halkıdır” diyelim.
Yüzeysel Atatürkçülük sadece bizi değil O`nu bile sıkmaya rahatsız etmeye başladı.
Dr. Yüksel Cavlak
Hayal etmek güzel bir şey! Herhangi bir şeyi hayal ettiğiniz anda oluveriyor. Ne güzel değil mi? Gözünüzü kapayıp “Ah eski günler geriye gelse de, şöööyle neşeli ve onurlu bir şekilde bıraktığımız yerden yaşama devam etsek.” diye düşününce, hemen hayaliniz gerçek oluveriyor ve gerilere doğru kayıveriyorsunuz!..
Gözümüzü kapayıp hayal edelim; yıl 1919 ve teknoloji şimdiki gibi gelişmiş. Bilgisayar var,
İnternet var,
Facebook var,
Sayısız televizyon kanalları,
Sayısız gazeteler var,
Var oğlu var...
Bunun yanı sıra da sayısız düşmanlar var ülkede.
Ülkenin her bir tarafını sarmış olan düşmanları yenmek için, yeteri kadar iletişim imkanları var. Aç bilgiasayarı, tıkla interneti, tıkla facebooku, aç televizyon kanallarını, gazetelere yaz yazabildiğin kadar. Eleştir eleştiribilidiğin kadar.
Veee oturduğun yerden düşmanı kov, ülkeyi parazitlerden temizle!
Ne kadar kolay değil mİ?
Kimsenin burnu bile kanamadan, bir tek insan ölmeden...
Gözünüzü açtığınızda ve hayaliniz hayal olduktan sonra düşünmeye başlıyorsunuz; Bugün bunların hemen hepsi var, internette şatlaşıyoruz, facebook da verip veriştiriyoruz, ekran karşısına çıkıp, ağzımıza geleni söylüyoruz. “Bu da yetmedi” diyoruz ve gazetelere çarşaf çarşaf yazıyoruz ve de olumsuzlukları masaya yatırıyoruz. Bir de bakıyoruz ki, değişen hiç bir şey yok. Eski tas eski hamam dedikleri gibi...
Almanca “alles für die Katz/Hepsi boşu boşuna” diye bir deyim vardır. Bu yapılanlar da bu deyime tıpa tıp uyuyor!
Peki, bütün bu teknolojiye rağmen, neden başarıya ulaşılamıyor?
Peki, 1919`da nasıl oldu da bütün bu eksiklere, imkansızlıklara rağmen, sonunda başarı elde edildi?
Eğer teknoloji ve elimizdeki imkanlar çok çok önemli olsaydı, bugün ABD, dünyanın tek hakimi olurdu.. Olmadığına göre!
Demekki teknolojiden daha da çok önemli ve etkili olan iki husus varmış:
Nedir o?
Birincisi halk.
Demekki bütün eksikliklere rağmen 1919`da başlatılan mücadelenin, başarılı olmasının tek nedeni halk imiş!..
Sadece halk mı?
Elbette hayır.
Buna ikinci bir etkeni eklemek gerekir ki, o da halkın yanında, önünde olan bir liderin olmasıdır.
İşte bu iki etken 1919`u başarıya ulaştırdı.
Ne yazık ki, 21. yüzyılda teknolijiye rağmen halkın iştiraksizliği ve gerçek lider yokluğu, yapılanları, söylenenleri, yazılanları etkisiz bırakmaktadır.
Bırakalım artık şu klavyeli Atatürkçü, yurtsever olmayı.
Bırakalım artık, ekran başlarında kartondan Atatürkçü olmayı.
Bırakalım artık yazarak Atatürkçülük taslamayı.
Bırakalım artık zamanı lüzumsuz yere harcamayı.
Bırakalım artık hayal kurmayı.
1919`un ruhuna sarılıp aynen On`nun yaptığı gibi sikelenip kendimize gelelim ve de “İlk hedefiniz Akdeniz`dir” yerine “İlk hedefimiz Anadolu`dur, Anadol halkıdır” diyelim.
Yüzeysel Atatürkçülük sadece bizi değil O`nu bile sıkmaya rahatsız etmeye başladı.
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz