Güneşin Doğuşu Ve Batışı
1 sayfadaki 1 sayfası
Güneşin Doğuşu Ve Batışı
Güneşin Doğuşu Ve Batışı
Güneşin doğuşu, her sabah erken saaatlerde ufukta kendisini göstermeye başladığı andır. Gecenin bittiğini ve yeni bir günün başlangıcıdır. O andan itibaren karanlığın yerini, aydınlık almaya başlamıştır.
1923 yılına kadar bütün ülkeyi karanlık kaplamıştı. Güneş bir türlü ufukta kendisini göstermiyordu. Karanlık, karardıkça kararıyordu. Uzun bir bekleyişten sonra ufukta güneş kendisini göstermeye başlamıştı. Güneş bütün haşmetiyle ufukta görünen güneş, bütün ülkeyi aydınlatmaya başlamıştı yıl 1923` ü gösterdiğinde...
Tam 15 yıl, yani 1938`a kadar ülkeyi aydınlatmaya devam etti. Fakat bu tarihten itibaren, güneşin ülkeye yaydığı ışınlar zayıflamaya, gücü azalmaya başladı. Ve her geçen yıl zayıfladıkça zayıfladı. Ülkenin üstüne bir sis tabakası çökmüştü ki, bu o aydınlatan ışınların güç kazanmasına engel oluyordu.
Ülkeyi saran sisin yoğunluk kazandığını, yavaş yavaş karanlığın tekrar hakim olmaya başladığını gören sözde yurtseverler, sözde Mustafa Kemal`in yolunda yürüyenler, her geçen günün yoğunluğu artan sisin ve karanlığın içinde, ülkeyi tekrar aydınlığa kavuşturacak olan güneşi beklemeye koyuldular!
Ama bir türlü o beklenen güneş doğmuyor, ortalık aydınlanmıyordu.
Ama onlar inatla bulundukları yerden başlarını doğuya çevirmişler, o beklenen güneşin doğmasını bekliyorlardı!
1923`te doğan güneş, hüzünlü bir şekilde ve yavaş yavaş batıya doğru yönelmiş ve batışa geçmişti. Ama onlar farkında değildiler!
Şimdi onlar, yani yurtseverler, Atatürkçüler, “Atam izindeyiz” diyenler 1923`te doğan güneşin batışa geçtiğini, yaydığı ışınların sönmekte olduğunu 73 yıl içinde nedense göremediler.
Güneşin yarısı ufukta kaybolmuştu.
Ve onlar hala “Atam izindeyiz” demekten ne vazgeçtiler ne de gerçeği görebildiler.!..
1923`te doğan güneş çoktan batışa geçmişti...
Dr. Yüksel Cavlak
Güneşin doğuşu, her sabah erken saaatlerde ufukta kendisini göstermeye başladığı andır. Gecenin bittiğini ve yeni bir günün başlangıcıdır. O andan itibaren karanlığın yerini, aydınlık almaya başlamıştır.
1923 yılına kadar bütün ülkeyi karanlık kaplamıştı. Güneş bir türlü ufukta kendisini göstermiyordu. Karanlık, karardıkça kararıyordu. Uzun bir bekleyişten sonra ufukta güneş kendisini göstermeye başlamıştı. Güneş bütün haşmetiyle ufukta görünen güneş, bütün ülkeyi aydınlatmaya başlamıştı yıl 1923` ü gösterdiğinde...
Tam 15 yıl, yani 1938`a kadar ülkeyi aydınlatmaya devam etti. Fakat bu tarihten itibaren, güneşin ülkeye yaydığı ışınlar zayıflamaya, gücü azalmaya başladı. Ve her geçen yıl zayıfladıkça zayıfladı. Ülkenin üstüne bir sis tabakası çökmüştü ki, bu o aydınlatan ışınların güç kazanmasına engel oluyordu.
Ülkeyi saran sisin yoğunluk kazandığını, yavaş yavaş karanlığın tekrar hakim olmaya başladığını gören sözde yurtseverler, sözde Mustafa Kemal`in yolunda yürüyenler, her geçen günün yoğunluğu artan sisin ve karanlığın içinde, ülkeyi tekrar aydınlığa kavuşturacak olan güneşi beklemeye koyuldular!
Ama bir türlü o beklenen güneş doğmuyor, ortalık aydınlanmıyordu.
Ama onlar inatla bulundukları yerden başlarını doğuya çevirmişler, o beklenen güneşin doğmasını bekliyorlardı!
1923`te doğan güneş, hüzünlü bir şekilde ve yavaş yavaş batıya doğru yönelmiş ve batışa geçmişti. Ama onlar farkında değildiler!
Şimdi onlar, yani yurtseverler, Atatürkçüler, “Atam izindeyiz” diyenler 1923`te doğan güneşin batışa geçtiğini, yaydığı ışınların sönmekte olduğunu 73 yıl içinde nedense göremediler.
Güneşin yarısı ufukta kaybolmuştu.
Ve onlar hala “Atam izindeyiz” demekten ne vazgeçtiler ne de gerçeği görebildiler.!..
1923`te doğan güneş çoktan batışa geçmişti...
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz