Dersimiz Atatürkçülük Veya Doğayı Yok Eden HES`LER
1 sayfadaki 1 sayfası
Dersimiz Atatürkçülük Veya Doğayı Yok Eden HES`LER
Dersimiz Atatürkçülük Veya
Doğayı Yok Eden HES`LER
Yaşını başını almış insanlar bilirler; eskiden liselerde “İnkılap Dersi” ne hoca gelir ve “Çocuklar bugünkü dersimiz “Atatürkçülük ve Atatürkçülük nedir?” diye anlatmaya başlardı.
”Atatürk tarafından belirlenen fikir hayatına, toplumun temel fikirlere ve ilkelere Atatürkçülük denir.“
Bizlerde sessizce dinlerdik...
73 yıl boyunca yani 1938`den itibaren Atatürkçülük anlatılır durulur ve hala da anlatılmaktadır. Herhalde geçen bu 73 yıl içinde bize Atatürkçlüğü doğru dürüst anlatmamışlar ki, toplum, tam olarak bu tümcenin demek olduğunu, bununla ne demek istenildiğini pek kavrayamadı. Bunun neden böyle olduğunu şöyle de izah edebiliriz; bilindiği gibi her ilahiyatçı Kur`anı kendisin anladığı şekilde topluma anlatmaktadır. Aynen meal gibi olmasa da.
Ne demektir meal?
“Her yönüyle aynen aktarılması mümkün olmayan bir sözün başka bir dile yaklaşık olarak çevirisidir. Özellikle Kur’an tercümeleri için kullanılmaktadır.“
İşte Atatürkçülük`de buna benziyor. Kendisini Atatürkçü olarak tanımlayanlar, kendilerine göre bir tarif yapmakta ve topluma Atatürkçlüğü anlatmaya çalışmaktadırlar. Bilidiği gibi Türkiye`de 500`e yakın Atatürkçü Düşünce Dernekleri Şubeleri vardır. Fakat bilindiği gibi de kendi aralarında bir dayanışma göze çarpmamaktaır. Avrupa`da ise 40`ın üstünde Atatürkçü Düşünce Dernekleri vardır. Vardır, ama bunlar da ikiyi ayrılmış durumdadırlar. Her iki bölüm de biribirine şaşı bakmakta veya sırtlarını dönmüş drumdadırlar. Biri diğerini kabullenmemektedir. Tabiri caizse, iki düşman kardeşler gibi davranmaktadırlar.
Şimdi böyle bir durumda nasıl olacak da gerek Türkiye`de gerekse Avrupa`daki toplum Atatürkçülüğü nasıl anlayacaklar?
Ya ters anlayacaklar ya da hiç anlamayacaklar!..
Hem ters hem de hiç anlamadıkları içindir ki, 73 yıldır Atatürkçülük suya, havaya veya kuma yazılan yazı gibidir. Söylenildiği, yazıldığı anda silinip gidiyor...
Bırakalım Atatürkçülüğü bir tarafa, Atilla ilhan`nın “Hangi Atatürk” dediği gibi, toplum hangi Atatürk`e inanacağını da bilemiyor.
73 yıl boyunca devamlı ve ısrarla Atatürkçlüğü tarif edeceğimize, biraz da yurtseverliği, yurdunu sevmenin ne demek olduğunu anlatsak daha iyi olmaz mı?
Bu da bir Atatürkçülüktür.
Bu da bir yurtseverliktir
Değerli Mustafa Kemal`in Neferi Yusuf Yavuz bunu yeteri kadar yapıyor. Türkiye`nin güney sahillerideki doğaya yapılan katliamı elinden geldiği kadar yazılarıyla topluma anlatmaya, onları bilgilendirmeye, aydınlatmaya çalışıyor. İşte Patara`daki, işte Manavgat`daki doğaya yapılan katliam...
İşte HES`lerin doğayı nasıl yiyip bitirimes
Türkiye`nin bu güzel doğası elden gittikten sonra, bir daha geri gelemeyeceğini yılmadan yorulmadan yazıp duruyor.
Sormak lazım:
Nerede Atatürkçüyüm diyenler?
Nerede yurtsevenler?
Dr. Yüksel Cavlak
Doğayı Yok Eden HES`LER
Yaşını başını almış insanlar bilirler; eskiden liselerde “İnkılap Dersi” ne hoca gelir ve “Çocuklar bugünkü dersimiz “Atatürkçülük ve Atatürkçülük nedir?” diye anlatmaya başlardı.
”Atatürk tarafından belirlenen fikir hayatına, toplumun temel fikirlere ve ilkelere Atatürkçülük denir.“
Bizlerde sessizce dinlerdik...
73 yıl boyunca yani 1938`den itibaren Atatürkçülük anlatılır durulur ve hala da anlatılmaktadır. Herhalde geçen bu 73 yıl içinde bize Atatürkçlüğü doğru dürüst anlatmamışlar ki, toplum, tam olarak bu tümcenin demek olduğunu, bununla ne demek istenildiğini pek kavrayamadı. Bunun neden böyle olduğunu şöyle de izah edebiliriz; bilindiği gibi her ilahiyatçı Kur`anı kendisin anladığı şekilde topluma anlatmaktadır. Aynen meal gibi olmasa da.
Ne demektir meal?
“Her yönüyle aynen aktarılması mümkün olmayan bir sözün başka bir dile yaklaşık olarak çevirisidir. Özellikle Kur’an tercümeleri için kullanılmaktadır.“
İşte Atatürkçülük`de buna benziyor. Kendisini Atatürkçü olarak tanımlayanlar, kendilerine göre bir tarif yapmakta ve topluma Atatürkçlüğü anlatmaya çalışmaktadırlar. Bilidiği gibi Türkiye`de 500`e yakın Atatürkçü Düşünce Dernekleri Şubeleri vardır. Fakat bilindiği gibi de kendi aralarında bir dayanışma göze çarpmamaktaır. Avrupa`da ise 40`ın üstünde Atatürkçü Düşünce Dernekleri vardır. Vardır, ama bunlar da ikiyi ayrılmış durumdadırlar. Her iki bölüm de biribirine şaşı bakmakta veya sırtlarını dönmüş drumdadırlar. Biri diğerini kabullenmemektedir. Tabiri caizse, iki düşman kardeşler gibi davranmaktadırlar.
Şimdi böyle bir durumda nasıl olacak da gerek Türkiye`de gerekse Avrupa`daki toplum Atatürkçülüğü nasıl anlayacaklar?
Ya ters anlayacaklar ya da hiç anlamayacaklar!..
Hem ters hem de hiç anlamadıkları içindir ki, 73 yıldır Atatürkçülük suya, havaya veya kuma yazılan yazı gibidir. Söylenildiği, yazıldığı anda silinip gidiyor...
Bırakalım Atatürkçülüğü bir tarafa, Atilla ilhan`nın “Hangi Atatürk” dediği gibi, toplum hangi Atatürk`e inanacağını da bilemiyor.
73 yıl boyunca devamlı ve ısrarla Atatürkçlüğü tarif edeceğimize, biraz da yurtseverliği, yurdunu sevmenin ne demek olduğunu anlatsak daha iyi olmaz mı?
Bu da bir Atatürkçülüktür.
Bu da bir yurtseverliktir
Değerli Mustafa Kemal`in Neferi Yusuf Yavuz bunu yeteri kadar yapıyor. Türkiye`nin güney sahillerideki doğaya yapılan katliamı elinden geldiği kadar yazılarıyla topluma anlatmaya, onları bilgilendirmeye, aydınlatmaya çalışıyor. İşte Patara`daki, işte Manavgat`daki doğaya yapılan katliam...
İşte HES`lerin doğayı nasıl yiyip bitirimes
Türkiye`nin bu güzel doğası elden gittikten sonra, bir daha geri gelemeyeceğini yılmadan yorulmadan yazıp duruyor.
Sormak lazım:
Nerede Atatürkçüyüm diyenler?
Nerede yurtsevenler?
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz