Basın Ve Hukuk Bağımsız Olunca
1 sayfadaki 1 sayfası
Basın Ve Hukuk Bağımsız Olunca
Basın Ve Hukuk Bağımsız Olunca
Mustafa Kemal boşuna dememiş “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diye! Bağımsızlığın hele hele basının ve hukukun ne kadar önemli olduğunu şu son günlerde Almanya`da çıkan haberler açık seçik ortaya koymuştur.
Gerek yazlı gerek sözlü basında Alman Cumhurbaşkanı Wulff, yerden yere vuruluyor ve istifa etmesi isteniyor. Peki, bu insanın suçu ne ki, ne yaptı ki, günlerdir baskı altında tutuluyor?
Bugünkü iktidarın CDU/CSU ve FDP) ağır bastırmasıyla Aşağı Saksonya Başbakanı olan Wulff, Cumhurbaşkanı seçildi.
Oldukça başarılı bir politik kariyeyere sahip olan şimdiki Cumhurbaşkanı Wulff, bir anda istenmeyen adam oldu! Neden? Suçu; çok düşük bir faizle 500 bin Euro kredi alıyor ev sahibi olabilmek için. Peki, başka daha neler yapıyor? Aşağı Saksonya Başbakanı olarak Lufthans uçuşlarından topladığı “bonus” ları keyfi kullanıyor. İşte bütün suçu bu sayın Wulff`un. Basın ve halk, gerçekleri söylemeyen ve böylece itibarı kaybeden bir Cumhurbaşkanı`nı Almanya`nın başında görmek istemiyor ve istifa etmesi isteniyor.
Wulff, istifa etmemekte direniyor.
Direncine karşı basında bir haber çıkıyor ve kendisine soruluyor:
“2000 yılında, o dönemin Cumhurbaşkanı olan Johannes Rau`yu, “Düsseldorfer Flugaffaere/ Uçuş skandalı” dan dolayı eleştirmiş ve istifasını istemiştiniz. Neden şimdi kendiniz istifa etmiyorsunu?
Cevap yok!
Fakat 12 yıl sonra kendi kazdığı çukura kendisi düştü! Düşmemek içinde günlerdir çırpınıp duruyor. O çırpındıkca, basın da her gün kirli çamaşırlarını meydana çıkarıyor...
Cumhurbaşkanı Wulff, o kadar ileri gitmiş ki, kendisine ait yazıların çıkmaması için basını tehdit bile etmiş. Peki, basın ne yapmış? Tabi ki yazmaya devam ediyor.
Çünkü Almanya`da basın bağımsız da ondan!
Basının da görevi bu değil mi?
İşin ilginç yanı, Cumhurbaşkanı Wulff`un yaptıkları, bazı ülkelerde yapılan aşırı yolsuzlukların yanı sıra ne fındık kabuğunu doldurur ne de devede kulak olur! Ama o ülkede yolsuzluklar zirveye çıkmış ve hatta memcut olmayan Bagdat`taki sağır sultan bile duymuş olmasına rağmen, hiç bir ses çıkmıyor. Sanki hiç bir şey olmamış gibi...
Bu ülkede ne görsel ne de yazılı basında bu konuda ses çıkar, çünkü basın hem bağımlı ve hem de ağır baskı altındadır da ondan...
Bu tür ülkelerdeki yöneticiler, Alman Cumhurbaşkanı`nın düştüğü durumdan ders alırlar mı dersiniz?
Bu tür ülkelerdeki basın ve köşe yazarları, Alman basınını örnek alırlar mı dersiniz?
Dr. Yüksel Cavlak
Mustafa Kemal boşuna dememiş “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diye! Bağımsızlığın hele hele basının ve hukukun ne kadar önemli olduğunu şu son günlerde Almanya`da çıkan haberler açık seçik ortaya koymuştur.
Gerek yazlı gerek sözlü basında Alman Cumhurbaşkanı Wulff, yerden yere vuruluyor ve istifa etmesi isteniyor. Peki, bu insanın suçu ne ki, ne yaptı ki, günlerdir baskı altında tutuluyor?
Bugünkü iktidarın CDU/CSU ve FDP) ağır bastırmasıyla Aşağı Saksonya Başbakanı olan Wulff, Cumhurbaşkanı seçildi.
Oldukça başarılı bir politik kariyeyere sahip olan şimdiki Cumhurbaşkanı Wulff, bir anda istenmeyen adam oldu! Neden? Suçu; çok düşük bir faizle 500 bin Euro kredi alıyor ev sahibi olabilmek için. Peki, başka daha neler yapıyor? Aşağı Saksonya Başbakanı olarak Lufthans uçuşlarından topladığı “bonus” ları keyfi kullanıyor. İşte bütün suçu bu sayın Wulff`un. Basın ve halk, gerçekleri söylemeyen ve böylece itibarı kaybeden bir Cumhurbaşkanı`nı Almanya`nın başında görmek istemiyor ve istifa etmesi isteniyor.
Wulff, istifa etmemekte direniyor.
Direncine karşı basında bir haber çıkıyor ve kendisine soruluyor:
“2000 yılında, o dönemin Cumhurbaşkanı olan Johannes Rau`yu, “Düsseldorfer Flugaffaere/ Uçuş skandalı” dan dolayı eleştirmiş ve istifasını istemiştiniz. Neden şimdi kendiniz istifa etmiyorsunu?
Cevap yok!
Fakat 12 yıl sonra kendi kazdığı çukura kendisi düştü! Düşmemek içinde günlerdir çırpınıp duruyor. O çırpındıkca, basın da her gün kirli çamaşırlarını meydana çıkarıyor...
Cumhurbaşkanı Wulff, o kadar ileri gitmiş ki, kendisine ait yazıların çıkmaması için basını tehdit bile etmiş. Peki, basın ne yapmış? Tabi ki yazmaya devam ediyor.
Çünkü Almanya`da basın bağımsız da ondan!
Basının da görevi bu değil mi?
İşin ilginç yanı, Cumhurbaşkanı Wulff`un yaptıkları, bazı ülkelerde yapılan aşırı yolsuzlukların yanı sıra ne fındık kabuğunu doldurur ne de devede kulak olur! Ama o ülkede yolsuzluklar zirveye çıkmış ve hatta memcut olmayan Bagdat`taki sağır sultan bile duymuş olmasına rağmen, hiç bir ses çıkmıyor. Sanki hiç bir şey olmamış gibi...
Bu ülkede ne görsel ne de yazılı basında bu konuda ses çıkar, çünkü basın hem bağımlı ve hem de ağır baskı altındadır da ondan...
Bu tür ülkelerdeki yöneticiler, Alman Cumhurbaşkanı`nın düştüğü durumdan ders alırlar mı dersiniz?
Bu tür ülkelerdeki basın ve köşe yazarları, Alman basınını örnek alırlar mı dersiniz?
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz