DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Böyle Atatürkçülük Olursa

Aşağa gitmek

Böyle Atatürkçülük Olursa Empty Böyle Atatürkçülük Olursa

Mesaj tarafından Yüksel Cavlak 2012-02-11, 13:04

Böyle Atatürkçülük Olursa

Çoğumuz şikayet ediyor ve diyoruz ki; Karşıdevrimçiler yüce dinimizi kendi istekleri doğrultusunda kullanarak hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar. Uzmanlar böyle diyorlarsa, herhalde doğrudur!
Peki, Atatürkçüyüm diyenler ne yapıyorlar?
Onlar da Atatürk`ü, ilkelerini ve sözlerini kullanarak kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmiyorlar mı?
Ayvaz kasap hepsi bir hesap...
Karşıdevrimçiler ile karşıdevrimin karşısında olanlar arasındaki fark, onların yani karşıdevrimcilerin dayanışma içinde olup, halkın arasına girmeleridir. Başka bir deyişle; onlar pratik yöntemi tercih ederlerken, Atatürkçüyüm diyenler de teoriyi tercih etmektedirler. Bu yöntemle ne kadar yol alındığını yaşayıp görüyoruz.
Türkçemizde o kadar çok güzel ve anlamlı atasözleri var ki, bunlardan bazılarını hatırlasak işler yoluna girecek. Alın size bir örnek:
“Armut piş ağzıma düş”
Bu atasözünün bize anlatmak istediği şudur: Bir işe hiç emek harcamaksızın onun kendiliğinden olmasını beklemek.
Bilmeyenlere, duymayanlara hatırlatmak açısından bir kez daha tekrarlayalım. Avrupa`nın hemen her ülkesinde bir veya birden fazla Atatürkçü Düşünce Dernekleri vardır. Almanya`da ise 40`a yakın ADD ve iki de federasyon vardır. Bunlar sayıları 3 milyona varmış olan Türklere Atatürkçülüğü anlatmaya çalışıyorlar(!)
Şöyle ki; bir ADD, lüks bir otelin lüks salonunda bir konferans düzenliyor ve konuşmacı olarak da Türkiye`den bir Atatürkçü davet ediyor ilkeler üzerine konuşma yapsın diye. Belki diyeceksiniz “Kardeşim bunda ne terslik var? “ Terslik şurada; Almanya büyük bir ülke; bu bir. O lüks otel ve lüks salonda da herhangi bir yerde; bu iki. Bu lüks otel ve lüks salona sadece belirli kişiler geliyor ki, onlara Atatürk`ü ve düşüncelerini anlatmaya gerek yok; bu üç. Geçim sıkıntısı çeken insanlar buralara nasıl girecekler veya gidecekler; bu da dört.
Peki, geri kalan Türkler nasıl bilgilendirilecekler? Onlara da tarikatlar kucak açıyor! “İşte armut piş ağzına düş” ün tipik bir örneği. Kime yarıyor bu etkenlik? Gelene ve onu davet eden dernek yöneticilerine daha doğrusu başkana...
Bunlar da yetmemiş olmalı ki, iki başlı Atatürkçü Düşünce Derneği yaratıldı...
Atatürkçülüğü nasıl anladıklarına dair bir örnek daha. Önce bir atasözü:
“Her gördüğünün sakallıyı baban zannetme.”
Bu atasözünü şöyle de değiştirebiliriz:
“Yakasında Atatürk rozeti ile her gördüğünü Atatürkçü zannetme.”
Yıllar önce, belki de hala öyle, yurtdışına konuşmacı olarak davet edilen bir Atatürkçü düşünceye sahip kişi, 2 bavullla gelir davet edilen kente. Konuşmasını yapar, alkışların ve gitme zamanı gelir. Yola çıkmadan önce de, dernek başkanına der ki, “satılmayan kitaplarımın parasını rica edeceğim” Başkan ilk önce şaşırır ve kendisini toparladıktan sonra, “ Kitaplarınız satılmadan kitapların parasını size veremem, çünkü derneğimiz mali açısından zayıftır. Elbetteki kitaplarınız satıldıktan sonra size parasını gönderirim.” Bizim sapına kadar Atatürkçü(!) suratı asık, geri kalan kitaplarını bavula koyar ve Türkiye`ye döner.
Bu anlattığım olay gerçek bir olaydır. İçinizden biri çıkıp şöyle diyebilir: “Bunda hayret edilecek bir durum yok ki! Elbetteki kitaplarını satacaktır.”
İlk bakışta doğru gibi geliyor bu söylenen. Fakat hayret edilecek tarafı; bu kişi hem tanınmışl hem de sapına kadar Atatürkçü olan bir kişidir.Ayrıca bu Atatürkçü Avrupa ülkesine kitaplarını satsın diye çağırılmadı! Onun yapacağı, kitaplarını bırakmak satılırsa parasını almak veya “en doğrusu da “Bunlar da benim hediyem olsun Atatürkçü düşünceyi savunan yurttaşlara. En azından yurttaşlar kitaplarını okuyarak aydınlanmış olurlar.”
Şimdi onun yaptığı Atatürkçülük mü?
Bu mudur Atatürkçülük sizce?
Elbette bu değildir!
Atatürkçü düşünceyi savunmada yapılan üç hata:
1. Armut piş ağzıma düş” diyerek işi kolayından halletmek.
2. Bavullarla yola çıkarak, kitap satışı yapmak.
3. Yakasında Atatürk rozeti olanın da Atatürkçü olduğuna inanmak.
Şimdi size sormak isterim:
Böyle Atatürkçülük olur mu?
Eğer böyle olursa, buna da Atatürkçülük denilmez herhalde!..
Denilse denilse, Atatürk`ü ve ilkelerini, savunur gibi görünüp, kendi çıkarına kullanmak denilir...
Yıllardan beri Atatürkçü düşüncenin neden sağlam bir temele oturtulamadığını bilmem anlatabildi mi?

Dr. Yüksel Cavlak





Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak
YAKUT ÜYE
YAKUT ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz