Ergenekon soruşturması siyasi infaza dönmemeli!
1 sayfadaki 1 sayfası
Ergenekon soruşturması siyasi infaza dönmemeli!
Türkiye, dün yine tarihi bir gün yaşadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması davasıyla ilgili sözlerini beklerken, Ergenekon Çetesi kapsamında görülmemiş bir gözaltı serisine tanık olduk.
Çok sayıda üst rütbeli subay, gazeteci, iş adamı ve hukukçu gözaltına alındı.
Vicdanım “Büyük bir siyasi infaz yapılıyor diye bağır” dese de...
Ben mahkemenin son sözünü söylemesini beklerim...
Yargı süreci bitmeden kulaktan duyma bilgilerle kimseyi suçlu ya da suçsuz ilan etmem...
Bu yüzden dünkü gözaltıları nasıl karşılarsak karşılayalım; soğukkanlılığımızı korumak birinci görevimiz olmalı.
Sadece bir hatırlatmada bulunmak istiyorum:
Yargı, kimseyi haksız yere mağdur etmemeli...
***
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın ve diğer dokuz sanığın başına gelenleri hatırlayın:
Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 242 sayfalık bir iddianame hazırlamış ve Yücel Aşkın’ın tam 2 bin 150 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istemişti...
Yücel Aşkın ve diğer sanıklar bu yüzden çok uzun bir süre tutuklu kaldı.
Rektör sağlığını yitirdi, Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı hakkındaki iddiaları onuruna yediremeyerek canına kıydı!
Bu insanlar, “suç işlemek için çete kurmak, bu örgüt adına suç işlemek, tarihi eser kaçakçılığı yapmak, haksız ekonomik çıkar sağlamak için manevi cebir ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak, ayrımcılık yapmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verilerini hukuka aykırı olarak toplamak, ihale konusu edimin ifasına fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak ve resmi evrakı yok etmek”le suçlandı.
Peki sonunda ne oldu?
Yücel Aşkın ve diğer sanıklar suçsuz bulundu ve salıverildi...
Olan, canına kıyan Enver Arpalı’ya oldu.
***
Ergenekon Çetesi soruşturmasını sürdüren savcı, yukarıdaki anlattıklarımdan ders çıkarmalı ve bir an önce davayı açarak, sanıkların mağduriyetini önlemeli.
İktidar yağcısı medyanın, AKP’yi eleştiren herkesi “Ergenekoncu-darbeci” ilan etmesine... Bu soruşturma üzerinden yürütülen sindirme ve susturma politikasına seyirci kalmamalı...
Ve en önemlisi bu soruşturmanın “siyasileşmesine” asla izin vermemeli...
Tamam; darbeciler, çeteciler yargılanmalı ve hesap sorulmalı...
Ama bunu yaparken hukuk devletine zarar vermek ve yargıya duyulan güveni sarsmak, en büyük felaketimiz olur!
***
ONA NE?
Dün gözaltına alınanların sayısını bile Başbakan Erdoğan açıkladı...
İyi de neden?
Bu onun görevi mi?
Her fırsatta “erkler ayrılığı” ndan söz eden bir Başbakan’ın, soruşturmanın selameti açısından daha “tarafsız” bir görüntü vermesi gerekmez mi?
Başta Başbakan olmak üzere bütün siyasetçileri Ergenekon Çetesi soruşturmasının bir “siyasi hesaplaşma”ya dönüşmemesi için duyarlı olmaya davet ediyorum.
***
GÜNÜN SORUSU
Dünkü gözaltılar için karar veren savcı, operasyonlardan önce bilgilendirmek zorunda olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na haber verdi mi, vermedi mi?
***
İktidar yalakaları birdenbire hukuka saygıdan söz eder oldu!
Hukuk devletinde işimize geldiği zaman mahkemelere sahip çıkıp, işimize gelmediğinde aynı yargı organlarının itibarını ayaklar altına alamayız...
Burada da sözüm “adalet”i çıkarlarına göre kullanan şerefsizlere!
Bunlar, çok değil; daha üç hafta önce, türbanın üniversiteye girmesinin önünü açan anayasa değişikliğini iptal eden Anayasa Mahkemesi hakkında akla hayale gelmeyecek sözler söyledi.
Halkı, yasalara ve Anayasa’ya uymamaya tahrik ettiler.
Hatta bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin Meclis tarafından tutuklanmasını istediler.
Aynı esnaf takımı dün televizyonlarda “adalet savunucusu” kesilip, mahkemelere güvenmek gerektiğini söylüyordu.
Hiç merak etmeyin; yarın Anayasa Mahkemesi’nden AKP’yi kapatma kararı çıkarsa yine ters dönecekler!
Bu alçaklar artık akıllarını başlarına almalı...
Her koşulda hukuka sahip çıkmayı ve saygı duymayı öğrenmeli...
Nasıl olsa bir gün öğrenirler ama...
Korkarım çok geç kalmış olurlar!
Çok sayıda üst rütbeli subay, gazeteci, iş adamı ve hukukçu gözaltına alındı.
Vicdanım “Büyük bir siyasi infaz yapılıyor diye bağır” dese de...
Ben mahkemenin son sözünü söylemesini beklerim...
Yargı süreci bitmeden kulaktan duyma bilgilerle kimseyi suçlu ya da suçsuz ilan etmem...
Bu yüzden dünkü gözaltıları nasıl karşılarsak karşılayalım; soğukkanlılığımızı korumak birinci görevimiz olmalı.
Sadece bir hatırlatmada bulunmak istiyorum:
Yargı, kimseyi haksız yere mağdur etmemeli...
***
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’ın ve diğer dokuz sanığın başına gelenleri hatırlayın:
Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 242 sayfalık bir iddianame hazırlamış ve Yücel Aşkın’ın tam 2 bin 150 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istemişti...
Yücel Aşkın ve diğer sanıklar bu yüzden çok uzun bir süre tutuklu kaldı.
Rektör sağlığını yitirdi, Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı hakkındaki iddiaları onuruna yediremeyerek canına kıydı!
Bu insanlar, “suç işlemek için çete kurmak, bu örgüt adına suç işlemek, tarihi eser kaçakçılığı yapmak, haksız ekonomik çıkar sağlamak için manevi cebir ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak, ayrımcılık yapmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verilerini hukuka aykırı olarak toplamak, ihale konusu edimin ifasına fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak ve resmi evrakı yok etmek”le suçlandı.
Peki sonunda ne oldu?
Yücel Aşkın ve diğer sanıklar suçsuz bulundu ve salıverildi...
Olan, canına kıyan Enver Arpalı’ya oldu.
***
Ergenekon Çetesi soruşturmasını sürdüren savcı, yukarıdaki anlattıklarımdan ders çıkarmalı ve bir an önce davayı açarak, sanıkların mağduriyetini önlemeli.
İktidar yağcısı medyanın, AKP’yi eleştiren herkesi “Ergenekoncu-darbeci” ilan etmesine... Bu soruşturma üzerinden yürütülen sindirme ve susturma politikasına seyirci kalmamalı...
Ve en önemlisi bu soruşturmanın “siyasileşmesine” asla izin vermemeli...
Tamam; darbeciler, çeteciler yargılanmalı ve hesap sorulmalı...
Ama bunu yaparken hukuk devletine zarar vermek ve yargıya duyulan güveni sarsmak, en büyük felaketimiz olur!
***
ONA NE?
Dün gözaltına alınanların sayısını bile Başbakan Erdoğan açıkladı...
İyi de neden?
Bu onun görevi mi?
Her fırsatta “erkler ayrılığı” ndan söz eden bir Başbakan’ın, soruşturmanın selameti açısından daha “tarafsız” bir görüntü vermesi gerekmez mi?
Başta Başbakan olmak üzere bütün siyasetçileri Ergenekon Çetesi soruşturmasının bir “siyasi hesaplaşma”ya dönüşmemesi için duyarlı olmaya davet ediyorum.
***
GÜNÜN SORUSU
Dünkü gözaltılar için karar veren savcı, operasyonlardan önce bilgilendirmek zorunda olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na haber verdi mi, vermedi mi?
***
İktidar yalakaları birdenbire hukuka saygıdan söz eder oldu!
Hukuk devletinde işimize geldiği zaman mahkemelere sahip çıkıp, işimize gelmediğinde aynı yargı organlarının itibarını ayaklar altına alamayız...
Burada da sözüm “adalet”i çıkarlarına göre kullanan şerefsizlere!
Bunlar, çok değil; daha üç hafta önce, türbanın üniversiteye girmesinin önünü açan anayasa değişikliğini iptal eden Anayasa Mahkemesi hakkında akla hayale gelmeyecek sözler söyledi.
Halkı, yasalara ve Anayasa’ya uymamaya tahrik ettiler.
Hatta bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin Meclis tarafından tutuklanmasını istediler.
Aynı esnaf takımı dün televizyonlarda “adalet savunucusu” kesilip, mahkemelere güvenmek gerektiğini söylüyordu.
Hiç merak etmeyin; yarın Anayasa Mahkemesi’nden AKP’yi kapatma kararı çıkarsa yine ters dönecekler!
Bu alçaklar artık akıllarını başlarına almalı...
Her koşulda hukuka sahip çıkmayı ve saygı duymayı öğrenmeli...
Nasıl olsa bir gün öğrenirler ama...
Korkarım çok geç kalmış olurlar!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz