Ermenicilere biraz tarih dersi
Rıza ZELYUT1 sayfadaki 1 sayfası
Ermenicilere biraz tarih dersi
tarafından Rıza ZELYUT 2008-12-18, 10:44
1915 yılında, Osmanlı Devleti'nin uyguladığı Ermeni sürgünü yüzünden; bütün Türk milleti;'soykırım suçlusu' gibi gösterilmek isteniyor. İçimizdeki malum Batı emperyalizmine eklemlenmiş okumuş tipi de bu sömürgecilerin tezine arka çıkıyor. Kendilerine liberal demokrat diyen bu ekibe, Fethullahçı tayfa da destek veriyor.
Bunlar şimdi, 'Biz Ermeni soykırımı yaptık, özür diliyoruz!' diye bildiri yayımlamışlar; başkalarını da bu özüre ortak olmaya çağırıyorlar.
Gerçekten de bir soykırım olsa, özür dileyenler kervanına ben de katılırdım. Lakin; olay; bu adamların göstermek istediği gibi olmadı.
MİLLET-İ SADIKA İDİLER
Ermenistan hattının Türkler tarafından fethi; Malazgirt savaşından daha öncesine denk düşer. Hemen hemen 900 sene Ermeniler ve Türkler Anadolu'da iç içe yaşadılar. Osmanlı Devleti zamanında Ermeniler saraya kadar girdiler; 19. Yüzyıl'da sadrazam olan Ermeniler bile vardı. Meşrutiyet dönemlerinde de Ermenileri temsil eden milletvekilleri Meclis'te yer aldılar. Türkler; ermenilere Millet-i Sadıka dedi. Bu sadık millet; Türklerle öyle iç içe yaşadı ki, Türk kültürünü Türkler kadar benimsediler. Alman General Moltke 1835'te, Ermeniler için 'Bunlar Hıristiyan olmuş Türkler olmalı.' demek gereği duyuyordu.
Çok az insan bilir; açıklayayım: Geçmişte, Türk halk ozanlarının (aşıklar/gezgin halk şairleri) etkisiyle ortaya Türkçe çalıp çağıran Ermeni 'aşuğ'lar çıktı. Âşık Vartan, Civan Ağa, Mecnuni gibi isimler 18. ve 19. yüzyılda kuvvetli eserler verdiler. Bunların şiirleri; Alevi karakterli idi.
Türk saray müziğinin (şarkılar) yaratıcıları ve icracıları arasında Ermenilerin çok kuvvetli bir yerlerinin olduğunu herkes bilir. Atatürk; Türk Dil Kurumu'nu kurup, Türkçe'yi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaran devrimi başlattığında; bu işin başına da bir Ermeni olan Agop Dilaçar'ı getirmişti.
Peki ne oldu da böyle iç içe yaşayan iki millet kanlı bıçaklı oldu?
OSMANLI'YI ÇÖKERTME PLANI
Bunun cevabı çok basittir: Avrupa emperyalizmi; Osmanlı devletini parçalamak için bu devletin içine milliyetçilik akımını şırınga etti. Avrupalılar; kendi etnik gruplarını asimile ederken ( eritirken) Osmanlı devleti içindeki etnik grupları devlet kurmaya teşvik ettiler. Rumlar; Bulgarlar, Sırplar, Hırvatlar ve öbür kavimler Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanıp devlet haline geldiler veya devletleşme sürecine girdiler. Bu süreci Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı adı verilen azınlıklara yeni haklar getiren düzenlemeler daha kuvvetlendirdi. Hele 1877 yılındaki Osmanlı-Rus savaşından sonra imzalanan Berlin Antlaşması ile Ermenilere özel bir statü tanındı ve Batılı ülkelerin Ermenilerin haklarını korumak için Osmanlı Devleti'ne müdahale edebilmesi gündeme getirildi.
İşte bu akım Ermenileri de şiddetle etkiledi. Avrupalılar; Batı'da milliyetçi Ermenilere örgütler kurdurdular.
Bunların en önemlileri Fransa'daki Armanikan Partisi, İsviçre'de Hınçak (Çan) Örgütü ve Tiflis'te kurulan Daşnaksutyun (Taşnak) örgütüdür. Türkiye'de ise başta Van'daki Karahaç Örgütü olmak üzere İstanbul'dan Erzurum'a ve Adana'ya kadar pekçok gizli terör örgütü kurulmuştu. Bu örgütler; Osmanlı devleti içinde çeteler oluşturup mücadeleye başladılar.
O dönemdeki belgelerde bu hareketler şöyle değerlendiriliyordu: 'Hınçak' (Hintchak),'Tasnaksutyun (Tachnaktzoutioun),Ramgavar ve Ramgazmiyal Hınçak; Parekorzagon (Pare-Kourzagan), Miyasal (Miatzial) gibi isimlerle guya hayırlı işler yapmak ve milli kalkınmayı sağlamak ve korumak gibi görünür sebeplerle hareket eden (...) bilhassa Rus, İngiliz ve Fransız paralarıyla satın alınmış yurtsuz, vatansız serserilerden terekküp eden bu komitelerin, kırk-elli seneden beri yaptıkları; gerek Osmanlı Devleti'ne gerek kendi hemcinslerine karşı yürüttükleri alçak ve feci saldırılardır.'
Yarın: ERMENİ TERÖRÜ YAYILIYOR
Bunlar şimdi, 'Biz Ermeni soykırımı yaptık, özür diliyoruz!' diye bildiri yayımlamışlar; başkalarını da bu özüre ortak olmaya çağırıyorlar.
Gerçekten de bir soykırım olsa, özür dileyenler kervanına ben de katılırdım. Lakin; olay; bu adamların göstermek istediği gibi olmadı.
MİLLET-İ SADIKA İDİLER
Ermenistan hattının Türkler tarafından fethi; Malazgirt savaşından daha öncesine denk düşer. Hemen hemen 900 sene Ermeniler ve Türkler Anadolu'da iç içe yaşadılar. Osmanlı Devleti zamanında Ermeniler saraya kadar girdiler; 19. Yüzyıl'da sadrazam olan Ermeniler bile vardı. Meşrutiyet dönemlerinde de Ermenileri temsil eden milletvekilleri Meclis'te yer aldılar. Türkler; ermenilere Millet-i Sadıka dedi. Bu sadık millet; Türklerle öyle iç içe yaşadı ki, Türk kültürünü Türkler kadar benimsediler. Alman General Moltke 1835'te, Ermeniler için 'Bunlar Hıristiyan olmuş Türkler olmalı.' demek gereği duyuyordu.
Çok az insan bilir; açıklayayım: Geçmişte, Türk halk ozanlarının (aşıklar/gezgin halk şairleri) etkisiyle ortaya Türkçe çalıp çağıran Ermeni 'aşuğ'lar çıktı. Âşık Vartan, Civan Ağa, Mecnuni gibi isimler 18. ve 19. yüzyılda kuvvetli eserler verdiler. Bunların şiirleri; Alevi karakterli idi.
Türk saray müziğinin (şarkılar) yaratıcıları ve icracıları arasında Ermenilerin çok kuvvetli bir yerlerinin olduğunu herkes bilir. Atatürk; Türk Dil Kurumu'nu kurup, Türkçe'yi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaran devrimi başlattığında; bu işin başına da bir Ermeni olan Agop Dilaçar'ı getirmişti.
Peki ne oldu da böyle iç içe yaşayan iki millet kanlı bıçaklı oldu?
OSMANLI'YI ÇÖKERTME PLANI
Bunun cevabı çok basittir: Avrupa emperyalizmi; Osmanlı devletini parçalamak için bu devletin içine milliyetçilik akımını şırınga etti. Avrupalılar; kendi etnik gruplarını asimile ederken ( eritirken) Osmanlı devleti içindeki etnik grupları devlet kurmaya teşvik ettiler. Rumlar; Bulgarlar, Sırplar, Hırvatlar ve öbür kavimler Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanıp devlet haline geldiler veya devletleşme sürecine girdiler. Bu süreci Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı adı verilen azınlıklara yeni haklar getiren düzenlemeler daha kuvvetlendirdi. Hele 1877 yılındaki Osmanlı-Rus savaşından sonra imzalanan Berlin Antlaşması ile Ermenilere özel bir statü tanındı ve Batılı ülkelerin Ermenilerin haklarını korumak için Osmanlı Devleti'ne müdahale edebilmesi gündeme getirildi.
İşte bu akım Ermenileri de şiddetle etkiledi. Avrupalılar; Batı'da milliyetçi Ermenilere örgütler kurdurdular.
Bunların en önemlileri Fransa'daki Armanikan Partisi, İsviçre'de Hınçak (Çan) Örgütü ve Tiflis'te kurulan Daşnaksutyun (Taşnak) örgütüdür. Türkiye'de ise başta Van'daki Karahaç Örgütü olmak üzere İstanbul'dan Erzurum'a ve Adana'ya kadar pekçok gizli terör örgütü kurulmuştu. Bu örgütler; Osmanlı devleti içinde çeteler oluşturup mücadeleye başladılar.
O dönemdeki belgelerde bu hareketler şöyle değerlendiriliyordu: 'Hınçak' (Hintchak),'Tasnaksutyun (Tachnaktzoutioun),Ramgavar ve Ramgazmiyal Hınçak; Parekorzagon (Pare-Kourzagan), Miyasal (Miatzial) gibi isimlerle guya hayırlı işler yapmak ve milli kalkınmayı sağlamak ve korumak gibi görünür sebeplerle hareket eden (...) bilhassa Rus, İngiliz ve Fransız paralarıyla satın alınmış yurtsuz, vatansız serserilerden terekküp eden bu komitelerin, kırk-elli seneden beri yaptıkları; gerek Osmanlı Devleti'ne gerek kendi hemcinslerine karşı yürüttükleri alçak ve feci saldırılardır.'
Yarın: ERMENİ TERÖRÜ YAYILIYOR
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz