İstanbul Üniversitesi'nde gerilim,geliyorum diyor!
Mustafa MUTLU1 sayfadaki 1 sayfası
İstanbul Üniversitesi'nde gerilim,geliyorum diyor!
tarafından Mustafa MUTLU 2008-12-23, 10:44
İstanbul Üniversitesi’nde gerilim, ‘geliyorum’ diyor!
Mevcut
Rektör Mesut Parlak döneminde iktidara karşı sert çıkışlarıyla dikkat
çeken İstanbul Üniversitesi’nin Başbakan Erdoğan’a yakın bir rektöre
teslim edilmesine sadece bir adım kaldı.
YÖK, rektörlük
seçimlerinde ikinci olabilen Prof. Dr. Yunus Söylet’i, Cumhurbaşkanı’na
gönderilecek listede birinci sıraya yükseltti.
Yani diğer bir
deyişle, Cumhurbaşkanı’na harika bir gol pası verdi. Bundan böyle hiç
kimse, seçimlerde ikinci olan Prof. Söylet’i atadığı için
Cumhurbaşkanı’nı eleştiremeyecek. Çünkü o, “Bana gelen listede ilk
sıradaydı” diyecek...
***
Peki kimdir İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörü (artık bu unvanı kullanmakta sakınca yok) Yunus Söylet?
Başbakan Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri...
O kadar yakın ki, Erdoğan ailesinin özel doktoru...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de YÖK’e atadığı ilk üye...
Ve...
“Üniversetede türbana özgürlük” imzacısı...
***
Prof. Söylet, VATAN’a verdiği söyleşide üniversitedeki türban yasağının kendi döneminde de süreceğini açıklamıştı.
Doğrudur... Mevcut yasalar değişmediği sürece, tüm rektörler gibi o da bu yasağı kaldıramaz...
Ama onun bu göreve layık bulunmasıyla, İstanbul Üniversitesi yönetiminin iktidar karşıtı tutumu tarihe karışacak.
Daha da önemlisi, üniversitedeki huzur ortamı ciddi şekilde yara alacak.
***
Bunun ilk işareti, Söylet’in, seçimlerden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni ziyareti sırasında gün ışığına çıktı.
Öğrenciler
yeni rektör adayını, “Gerici, liboş, Amerikancı, Tüccar”, “Hamdolsun
AKP’nin Adayıyım”, “Beni AKP yarattı” ve “Üniversitemizde AKP’ci Rektör
İstemiyoruz” dövizleriyle karşıladı.
Bir öğrenci de, “Üniversitenin sosyal tesisleri hakkında Unakıtan ile görüştünüz mü” diye bağırdı...
Söylet
bu soruya sinirli bir ses tonuyla, “Henüz görüşmedik” diye yanıt verdi
arabasına binerken de “Kesin görüşeceğiz” diye söylendi...
***
Doğru...
“Türbana özgürlük” bildirgesine imza koyan Prof. Yunus Söylet, İstanbul
Üniversitesi’nde türbanı serbest bırakmayacak ama o genç
üniversitelinin dile getirdiği kaygı hep gündemde olacak...
Üniversitenin zengin bir portföyden oluşan sosyal tesislerinin,
üniversiteye gelir yaratma bahanesiyle iktidara yakın bazı
müteahhitlere satılıp satılmayacağı çok konuşulacak...
Ve
elbette Prof. Söylet’in dişlerini sıkarak söylediği “Kesin görüşeceğiz”
sözlerinin üniversitede bir “hesaplaşma ve gerilim süreci” başlatma
olasılığı, aileleri tedirgin edecek...
Son kararı verecek olan Gül, bu kaygıları kesinlikle göz ardı etmemeli!
*****
GÜNÜN SORUSU
CHP’li
Çetin Soysal, “Ulaştırma Bakanlığı, ‘Bulaştırma Bakanlığı’ olmuş,
bulaşmadığı yolsuzluk kalmamıştır” deyince Meclis’te yine olay çıktı ve
AKP’li Muharrem Candan, CHP’lilere, “Bir köpeği susturamadınız” diye
bağırdı...
Meclis’teki seviyeden (!) siz de benim gibi gurur duyuyor musunuz?
*****
Çok ilginç bir ilişki!
Meğer Ergenekon Davası’nın bir numaralı tanığı, eski MİT’çi, yeni haham Tuncay Güney kimmiş biliyor musunuz?
Aşırı dinci kesimin yazarlarından Emine Şenlikoğlu’nun manevi çocuğuymuş...
Bir
gazeteye demeç veren Şenlikoğlu, Güney’i 18 yaşından beri tanıdığını
belirterek, ona gazetelerde iş bile bulduğunu söylemiş.
Hâlâ da her fırsatta görüşüp, dertleştiklerini anlatmış...
***
Tek
ortak özellikleri “Cumhuriyet karşıtı” olmakla sınırlı kişiler
arasındaki bu tür garip ilişkilerin ortaya çıkmasına bayılıyorum!
Mevcut
Rektör Mesut Parlak döneminde iktidara karşı sert çıkışlarıyla dikkat
çeken İstanbul Üniversitesi’nin Başbakan Erdoğan’a yakın bir rektöre
teslim edilmesine sadece bir adım kaldı.
YÖK, rektörlük
seçimlerinde ikinci olabilen Prof. Dr. Yunus Söylet’i, Cumhurbaşkanı’na
gönderilecek listede birinci sıraya yükseltti.
Yani diğer bir
deyişle, Cumhurbaşkanı’na harika bir gol pası verdi. Bundan böyle hiç
kimse, seçimlerde ikinci olan Prof. Söylet’i atadığı için
Cumhurbaşkanı’nı eleştiremeyecek. Çünkü o, “Bana gelen listede ilk
sıradaydı” diyecek...
***
Peki kimdir İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörü (artık bu unvanı kullanmakta sakınca yok) Yunus Söylet?
Başbakan Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri...
O kadar yakın ki, Erdoğan ailesinin özel doktoru...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de YÖK’e atadığı ilk üye...
Ve...
“Üniversetede türbana özgürlük” imzacısı...
***
Prof. Söylet, VATAN’a verdiği söyleşide üniversitedeki türban yasağının kendi döneminde de süreceğini açıklamıştı.
Doğrudur... Mevcut yasalar değişmediği sürece, tüm rektörler gibi o da bu yasağı kaldıramaz...
Ama onun bu göreve layık bulunmasıyla, İstanbul Üniversitesi yönetiminin iktidar karşıtı tutumu tarihe karışacak.
Daha da önemlisi, üniversitedeki huzur ortamı ciddi şekilde yara alacak.
***
Bunun ilk işareti, Söylet’in, seçimlerden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni ziyareti sırasında gün ışığına çıktı.
Öğrenciler
yeni rektör adayını, “Gerici, liboş, Amerikancı, Tüccar”, “Hamdolsun
AKP’nin Adayıyım”, “Beni AKP yarattı” ve “Üniversitemizde AKP’ci Rektör
İstemiyoruz” dövizleriyle karşıladı.
Bir öğrenci de, “Üniversitenin sosyal tesisleri hakkında Unakıtan ile görüştünüz mü” diye bağırdı...
Söylet
bu soruya sinirli bir ses tonuyla, “Henüz görüşmedik” diye yanıt verdi
arabasına binerken de “Kesin görüşeceğiz” diye söylendi...
***
Doğru...
“Türbana özgürlük” bildirgesine imza koyan Prof. Yunus Söylet, İstanbul
Üniversitesi’nde türbanı serbest bırakmayacak ama o genç
üniversitelinin dile getirdiği kaygı hep gündemde olacak...
Üniversitenin zengin bir portföyden oluşan sosyal tesislerinin,
üniversiteye gelir yaratma bahanesiyle iktidara yakın bazı
müteahhitlere satılıp satılmayacağı çok konuşulacak...
Ve
elbette Prof. Söylet’in dişlerini sıkarak söylediği “Kesin görüşeceğiz”
sözlerinin üniversitede bir “hesaplaşma ve gerilim süreci” başlatma
olasılığı, aileleri tedirgin edecek...
Son kararı verecek olan Gül, bu kaygıları kesinlikle göz ardı etmemeli!
*****
GÜNÜN SORUSU
CHP’li
Çetin Soysal, “Ulaştırma Bakanlığı, ‘Bulaştırma Bakanlığı’ olmuş,
bulaşmadığı yolsuzluk kalmamıştır” deyince Meclis’te yine olay çıktı ve
AKP’li Muharrem Candan, CHP’lilere, “Bir köpeği susturamadınız” diye
bağırdı...
Meclis’teki seviyeden (!) siz de benim gibi gurur duyuyor musunuz?
*****
Çok ilginç bir ilişki!
Meğer Ergenekon Davası’nın bir numaralı tanığı, eski MİT’çi, yeni haham Tuncay Güney kimmiş biliyor musunuz?
Aşırı dinci kesimin yazarlarından Emine Şenlikoğlu’nun manevi çocuğuymuş...
Bir
gazeteye demeç veren Şenlikoğlu, Güney’i 18 yaşından beri tanıdığını
belirterek, ona gazetelerde iş bile bulduğunu söylemiş.
Hâlâ da her fırsatta görüşüp, dertleştiklerini anlatmış...
***
Tek
ortak özellikleri “Cumhuriyet karşıtı” olmakla sınırlı kişiler
arasındaki bu tür garip ilişkilerin ortaya çıkmasına bayılıyorum!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz