"Entelektüel vicdan" ve "milli vicdan"
1 sayfadaki 1 sayfası
"Entelektüel vicdan" ve "milli vicdan"
"Entelektüel vicdan" ve "milli vicdan"
Malum ve mahutların, herhalde bir yerlerden emir alarak
başlattıkları “özür dileme” kampanyasının bir faydası oldu: Milleti
çıldırttı ve hainlerin kimler olduğu tekrar belli oldu! Hep aynı güruh;
müzmin “milliyetçilik” ve ordu düşmanları, “Kürt muhipleri”, “Ermeni
diasporası, Ermenistan yaranı”... Aynı çukurda buluşuyorlar ve
kuyrukları birbirine değiyor!
Bu adamları-kadınları şeytan mı
dürtüyor? Evet, öyle. Şeytanlar da malûm, güya çektikleri “vicdan
azabı” da aslında vicdansızlıklarının kanıtı!
Vicdan azaplarının,
şu sırada depreşmesinin altındaki başlıca sebep Cumhurbaşkanı’nın
başını çektiği “Ermenistan’la uzlaşmak” ve ardından gelecek “tazminat”
ve arazi taleplerine kapı açmak! Ama yanlış hesap. Türk milleti bu
tongaya basacak kadar budala değildir. Millet olarak Ermenilerden “özür
dilemeyi” halkımızın “kamu vicdanı” asla kabul etmez. Yani kampanya
“tersine ürün” vermiştir. Eski yaraları kanamıştır. Uzlaşma yerine
karşılıklı barışı adeta imkânsız hale getirmiştir... Bu halk, imzaları
“aşağılıkta” birkaç satılmıştan, entelektüel ukaladan ve onların peşine
takılan, bildiriye imza atan gafillerden ibaret değildir!
Fakat
kampanyanın arkasındaki “şeytanların” bir başka amaçları var: Şu
sırada, böylesine “Kürt” konusunda, “Kıbrıs” konusunda da kapıyı
açacaklar ve Türk milletinin sabrını deniyorlar. Her hamlede başarılı
olurlarsa arkası gelecek, milli direncimiz aşınacak!
Fakat aksine; bu kampanyalar, bu dayatmalar (Turgut Özakman’ın kulakları çınlasın) “Türkleri çıldırtmakta” !
Bu
“aşağılıkta” imzası olanlar, milliyetçiliğe “hamaset” derler.
Gerçeklere de “resmi tarih”... Ya onlarınki nedir? İşlerine geldikçe
“uydurma tarih” ve milliyetçi vatansever değillerse nedirler? Dilimin
ucuna gelen sıfatları söylememek için kendimi güç tutuyorum!
Sormak
isterim; tarihlerinde, çok daha karanlık olaylar, katliamlar,
soykırımları olan ülkelerde, aydınlar, bu konularda makaleler ve
kitaplar yazarlar, ama böyle “özür dilemek” kampanyaları açarlar mı?..
İlk taşı masum, hiç günahsız olanlar atsınlar!
Taşnakların ve son yıllarda ASALA’nın öldürdükleri için Ermeniler bizden “özür dilerler mi” ?
Ancak;
mesela, İngiltere’de de, sömürgelerde, Hindistan’da yaptıkları,
Fransa’nın Cezayir’de ve sömürgelerde yaptıkları, İspanya’nın Küba’da,
Belçikalıların Kongo’da, Amerika’nın Kızılderililere (ortada
Kızılderili kaldıysa) ve şu sırada Irak’ta El Garip ve Guantanamo’da
yaptıkları vahşet ve katliamlardan dolayı, o ülkelerdeki “aydınlar”
böylesine “bağışlayın bizi” diye imza kampanyaları açarlar mı, açtılar
mı? Hayır! Onların vicdanları bu kanlı olayları
hatırlayarak-hatırlatarak sızlamaz mı?
Gene, bu adamlara sorarım:
“Ermenilere soykırımı yapılmadı” diye, belgeleri ortaya koyanların,
kanunla cezalandırılmaları, hangi düşünce ve ifade özgürlüğüne sığar ve
hangi bilimsel araştırma anlayışına uyar?! Ve bu Ermeni diasporasının
ve lobilerinin baskılarıyla dünya parlamentolarında kanunlaşan bu
“yasak” bizim, sözde aydınların, “bilimsel etik” kurallarına ters
düşmüyor mu? Ve “Türk vicdanları”, milli duyarlılıkları olmadığı
muhakkak da, “entelektüel vicdanlarını” hiç mi sızlatmaz?
Ne
gezer? Onların “vicdanlarını”, her gün PKK’nın öldürdüğü şehitlerimiz
bile sızlatmaz. Çünkü onlara göre, Kürtlere yaptıklarımızdan dolayı,
terör haklıdır! Ve herhalde yakında PKK’dan da “özür dileme” kampanyası
açarlarsa şaşmayın!
Malum ve mahutların, herhalde bir yerlerden emir alarak
başlattıkları “özür dileme” kampanyasının bir faydası oldu: Milleti
çıldırttı ve hainlerin kimler olduğu tekrar belli oldu! Hep aynı güruh;
müzmin “milliyetçilik” ve ordu düşmanları, “Kürt muhipleri”, “Ermeni
diasporası, Ermenistan yaranı”... Aynı çukurda buluşuyorlar ve
kuyrukları birbirine değiyor!
Bu adamları-kadınları şeytan mı
dürtüyor? Evet, öyle. Şeytanlar da malûm, güya çektikleri “vicdan
azabı” da aslında vicdansızlıklarının kanıtı!
Vicdan azaplarının,
şu sırada depreşmesinin altındaki başlıca sebep Cumhurbaşkanı’nın
başını çektiği “Ermenistan’la uzlaşmak” ve ardından gelecek “tazminat”
ve arazi taleplerine kapı açmak! Ama yanlış hesap. Türk milleti bu
tongaya basacak kadar budala değildir. Millet olarak Ermenilerden “özür
dilemeyi” halkımızın “kamu vicdanı” asla kabul etmez. Yani kampanya
“tersine ürün” vermiştir. Eski yaraları kanamıştır. Uzlaşma yerine
karşılıklı barışı adeta imkânsız hale getirmiştir... Bu halk, imzaları
“aşağılıkta” birkaç satılmıştan, entelektüel ukaladan ve onların peşine
takılan, bildiriye imza atan gafillerden ibaret değildir!
Fakat
kampanyanın arkasındaki “şeytanların” bir başka amaçları var: Şu
sırada, böylesine “Kürt” konusunda, “Kıbrıs” konusunda da kapıyı
açacaklar ve Türk milletinin sabrını deniyorlar. Her hamlede başarılı
olurlarsa arkası gelecek, milli direncimiz aşınacak!
Fakat aksine; bu kampanyalar, bu dayatmalar (Turgut Özakman’ın kulakları çınlasın) “Türkleri çıldırtmakta” !
Bu
“aşağılıkta” imzası olanlar, milliyetçiliğe “hamaset” derler.
Gerçeklere de “resmi tarih”... Ya onlarınki nedir? İşlerine geldikçe
“uydurma tarih” ve milliyetçi vatansever değillerse nedirler? Dilimin
ucuna gelen sıfatları söylememek için kendimi güç tutuyorum!
Sormak
isterim; tarihlerinde, çok daha karanlık olaylar, katliamlar,
soykırımları olan ülkelerde, aydınlar, bu konularda makaleler ve
kitaplar yazarlar, ama böyle “özür dilemek” kampanyaları açarlar mı?..
İlk taşı masum, hiç günahsız olanlar atsınlar!
Taşnakların ve son yıllarda ASALA’nın öldürdükleri için Ermeniler bizden “özür dilerler mi” ?
Ancak;
mesela, İngiltere’de de, sömürgelerde, Hindistan’da yaptıkları,
Fransa’nın Cezayir’de ve sömürgelerde yaptıkları, İspanya’nın Küba’da,
Belçikalıların Kongo’da, Amerika’nın Kızılderililere (ortada
Kızılderili kaldıysa) ve şu sırada Irak’ta El Garip ve Guantanamo’da
yaptıkları vahşet ve katliamlardan dolayı, o ülkelerdeki “aydınlar”
böylesine “bağışlayın bizi” diye imza kampanyaları açarlar mı, açtılar
mı? Hayır! Onların vicdanları bu kanlı olayları
hatırlayarak-hatırlatarak sızlamaz mı?
Gene, bu adamlara sorarım:
“Ermenilere soykırımı yapılmadı” diye, belgeleri ortaya koyanların,
kanunla cezalandırılmaları, hangi düşünce ve ifade özgürlüğüne sığar ve
hangi bilimsel araştırma anlayışına uyar?! Ve bu Ermeni diasporasının
ve lobilerinin baskılarıyla dünya parlamentolarında kanunlaşan bu
“yasak” bizim, sözde aydınların, “bilimsel etik” kurallarına ters
düşmüyor mu? Ve “Türk vicdanları”, milli duyarlılıkları olmadığı
muhakkak da, “entelektüel vicdanlarını” hiç mi sızlatmaz?
Ne
gezer? Onların “vicdanlarını”, her gün PKK’nın öldürdüğü şehitlerimiz
bile sızlatmaz. Çünkü onlara göre, Kürtlere yaptıklarımızdan dolayı,
terör haklıdır! Ve herhalde yakında PKK’dan da “özür dileme” kampanyası
açarlarsa şaşmayın!
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz