Almanya`dan haberler
Kolları sıvayan sıvayana

Almanya toplumu camiye doyamıyor. Veya şöyle desek daha doğru olur; Türk toplumu camiye doyamıyor. Hemen her gün, Amiral Gazetesi Hürriyet`te “Falan kentte cami inşasına başlandı. Filan kentte 2 veya 3 minareli cami yapmak için kollar sıvandı. Bir milyondan başlayıp 7- 8 milyon Euro`ya kadar çıkıyor bu camilerin masrafları. Elbette bağış yapanlar da nüfusu 3 milyona ulaşan Türk vatandaşlarıdır.
Herhalde Almanya`da Türkiye`den çok cami olsa gerek. Yapılmış veya yapılacak olan bu muhteşem camilerde neler yok ki...Her biri birer eğitim ve alışveriş merkezi sanki !
Fakat bir yandan da, Türk gençlerinin meslek eğitimine yönlendirilmesi için, tüm kuruluşlardan yardım ve anne bbaların daha duyarlı olmaları isteniyor. “Türkçe elden gidiyor”, “Türk gençleri heba ediliyor.”, ”Gençlerimiz iki kültür arasında ezilip kalıyorlar” gibi yakınmalar sürüp giderken, kimsenin aklına bir kültür, bir eğitim merkezi açmak gelmiyor. Onun yerine cami üstüne cami açılıyor ve çağdaş eğitim, Türkiye`de olduğu gibi, çağdaşlığın merkezi olan Almanya`da dinsel eğitime dönüştürüyor.
Peki o zaman, “Türkçe elden gidiyor.”,” Gençlerimiz heba ediliyor. “ demeye ne hakkımız var?
Gençlerin geleceğini hazırlayanlar onlar değiller mi?

TAVAK
TAVAK, Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı`nın kısaltılmış adıdır ve Başkanı`da Faruk Şen. Duymuşunuzdur, Faruk Şen bir zamanlar Türkiye Araştırmalar Merkezi`nin (TAM) direktörü idi. Söylediği bir sözden dolayı Alman yetkilileri onu TAM`dan uaklaştırdılar. Faruk Şen`in hayalinde, Türkiye`de bir Alman-Türk Üniversite kurmak vardı. Ona göre bu üniversite iki ülkeyi daha da yakınlaştıracakmış. Eğer böyle ise, o zaman bir değil, birkaç üniversite kurulsun da hem dostluk pekiştirildin hem de 3 milyon Türk Almanya`da huzur içinde yaşasınlar !
Türkiye`de İzmir/Çeşme`de kurulacak olan bu üniversitede bilimsel çalışmalar gerçekleştirilecek ve yabancı dil Almanca olacakmış. Özel üniversite olduğuna göre, herhalde gene buraya parası olan girebilecek...
Ne diyelim, her şey diledikleri gibi olsun !

Dr. Yüksel Cavlak