Bilmem okudunuz mu?

Masamın üzerinde iki kitap var; birisi Freidoune Sahebjam`ın yazdığı “Dağın Şeyhi Hasan Sabbah ve diğeri de Wladimir Bartol`un kaleme aldığı “Fedailerin Kalesi Alamut”
Her iki kitaptaki konu birbirini tamamlıyor. Birincisinde, İsmailiye mezhebini benimseyen Hasan Sabbah`ın yaptıkları anlatılıyor. Bu kitapda Alamut Kalesi`nde ölen Hasan Sabbah`ın, haşhaş içenler tarikatının müritlerine cinayet işletmek yöntemi ile batıniliği yaydığı ileri sürülüyor. Mürtileri, tarihin gelmiş geçmiş acımasız terör örgütünün neferleridir. İkinci kitapta da, Semerkant`tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan`ın kuzeyindeki Elbruz platosuna uzanan bir yolculuğu anlatıyor. Hasan Sabbah`a deniliyor ki: “Şahrad Irmağı`na giden yolu tut. Karşına büyük bir kale çıkacaktır. Bu yerin adı “Alamut Kalesidir. Buraya Kartal Yuvası da denilir. İşte bu Alamut`tan acımamsızca saldırılar yapılarak, binlerce insan acımasızca öldürülmüştür.
Her iki kitap da okumaya değer. Okuduktan sonra da, “Yahu bu anlatılanlar bana pek yabancı gelmiyor” diyebiliyorsunuz !
Size de yaşadığımız ve hala yaşamakta olduğumuzu hatırlatıyor mu?

Delidumrul