Bizim Kahve`den anılar
Toplum bunları okursa

Ki mutlaka okuyordur. Eğer biraz dini bilgisi varsa veya tam yerinden okumuş veya öğrenmişse, yazılanlar ile yapılanlar arasında büyük bir farklılık olduğunu hemen anlar.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuş: “Bir kimse Ramazan ayında bir oruçluya iftar verirse, günahları afolur. Hak tealai onu cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadarı ona sevap verilir.
Deniliyor ki; yıldaki 12 ayın birisi Ramazan ayı ve ayda da oruç tutuluyor. Şimdi birisi kalkıyor 11 ay, yapmadığını bırakmıyor, elinden geleni arkasına koymuyor. Ramazan geldi mi, hemen kolları sıvayıp bir oruçluya iftar veriyor. Ve böylece 11 ay toplanan günahlar siliniyor. Peki, o zaman neden 11 ay iyi niyetli olayım? Bir ay yetip de artıyor bile...
Hz. Peygamber`e sormuşlar: Ya Resulallah ! Zengin değiliz ki, bir oruçluya iftar verelim. Hz. Peygamber`in verdiği cevap: Bir hurma, bir su ile oruç açtırana, süt verene de sevap verilecek.
Mademki bir bardak süt, bir bardak su ile ve de bir hurma ile oruçluya iftar verilecekse, neden ben o zaman bir sürü para harcayarak iftar sofrası hazırlayım? Az para ile de sevap kazanılacağına göre..
Oruç ne zaman bozulur:
Boğaza kar veya yağmur kaçarsa, buruna sıvı ilaç konulursa, başkasının içtiği sigara dumanını çekerse, kulağın içine ilaç damlatırsa, güneş battı zannederek orucu bozarsa, abdest alırken boğazına su kaçarsa, taş, pamuk, ot yutarsa...
İnsan yolda ağzı açık yürümüyor ki ! nezle olmuşsun, burnun tıkalı nefes alacak halin yok, elbette nefes lamak için burun damlası kullanılacaktır. Tıkalı burunla nasıl 12 saat oruç tutulabilinir? Ayrıca bu kurallar konulurken, burun damlası var mıydı? Ancak kör olan güneşin batıp batmadığını anlayamaz. Kör olsa da en azından yanında bulunan, güneşin batıp batmadığını sorar. Taşın ne zamandan beri besleyici bir değeri var?
Oruç ne zaman bozulmaz:
Oruçlu olduğunu unutup yerse, tentürdiyot ve yağ sürerse, sürme çekerse, oksijen tüpü ile suni hava verilirse, boğazına toz kaçarsa, gözüne ilaç koyarsa, çiçek koklarsa, diş çekildikten sonra gelen tükürükteki kanı yutarsa, misvek kullanırsa,.
Peki, oruç tutmaya niyetli bir insan nasıl oruçlu olduğunu unutabilir? Aklı yerinde olmazsa, olabilir ! Yıllardan beri tentürdiyot kullanımıyor, çünkü bu, insanda allerjiye neden oluyor. Peki, havada ne var? Oksijen. Tüpte ne var? O da oksijen. Eskiden tüp oksijen var mıydı? Doğal olarak, diş çekildikten sonra elbette kan gelecek, yutsa ne olur, yutmasa ne olur !...
Oruç Tutarken:
Oruç, “bütün kötülüklerin kalkanıdır” deniliyor. Oruçlu kimse cahillik edip de kötü söz söylemesin !
Peki, bu Ramazan günü birisi kalkıp, ağzına geleni söyledi ve hiç bir din adamından eleştiri gelmedi. Din de mi çifte standart var yoksa !?
Oruç ve sağlık:
Bazıları, orucun sağlığa zararlı olduğunu söylerlermiş. Halbuki Allahü teala, insanlara zararlı olan şeyi emretmez. Az yemek ve oruç tutmak, vücudun sıhhati için çok önemlidir. Zekat veren, malı kirden koruduğu gibi, oruç tutan da vücudunun zekatını ödemiş olur. Oruç tutan vücut; adeta bakıma giren bir makine gibidir. İç organları saran yağlar erir, vücudun zindeliği artar, organlaın hastalıklara karşı direnci artar Çok yiyen çok uyur, çok uyanın da vakti boşa geçmiş olur. Ayrıca sert ve katı kapli olur. Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Az yiyen sıhhatli olur ve masrafı da az olur.
Evet doğrudur. Vücut için belki gıda önemli olmayabilir, ama bütün gün susuz kalmakla vücuttaki oluşan zararlı maddelerin dışarı atılması geçikir. Sıcak ülkelerde, vücut susuz kalarak böbrek rahatsızlığına neden olur. Vücut nasıl makine olabilir? Örneğin bir arabanın motoru makine yağsız ve susuz bırakılırsa, ne olur makine? Elbette bozulacaktır. Çok yiyenler sert ve katı kalpli oluyorlarmış.Ülkemizde toplumu yöneten o kadar çok şişman insanlar var ki...Az yiyen de hem sıhhatli olurmuş hem de az para harcarmış. Eeee ne güzel ! Toplumun çoğu aç, aç yatıp aç kalkıyorlar. Neden o zaman “açız” diye bağırıyorlar? Aç ama sıhhatlidirler, değil mi yani !... Ayrıca “maaşımız yetmiyor, geçinemiyoruz” diyorlar. Gıdayı ve parayı ne yapacaklar? Paralı ve çok yiyenlere nazaran sıhhatlı ve masrafsız yaşıyorlar ya... Bundan daha güzeli olur mu?
Bütün bu saçmalıkları engenlemek isteyen Mustafa Kemal bakın 1923`te ne demiş:
“...ilim kıyafet altında ilim gerçeğinden uzak, gereği kadar okuyup öğrenmemiş, ilim yolunda yeteri kadar ilerleyememiş hoca kıyafetli cahiller de vardır.”
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu`na göre, bazı ilaçlar orucu bozmuyormuş. Ayrıca local anestezi de engel teşkil etmezken, iğne ile yapılan aneztesi orucu bozuyormuş.
Burada bir mantık var mı?Eğer bir insan hasta ise, zaten oruç tutamaz. Hele hele sağlığı tehdit eden, şeker, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıklarda bu konu ele bile alınmaz.
Hadis-i şerif:
“İftar zamanında, oruçlunun ağız kokusunu, Allahü tealaya, her kokudan daha güzel gelir.”
Bu yorumu da size bırakıyorum !...

Delidumrul