DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CUMHURİYET GAZETESİNDE NELER OLUYOR?

Aşağa gitmek

CUMHURİYET GAZETESİNDE NELER OLUYOR? Empty CUMHURİYET GAZETESİNDE NELER OLUYOR?

Mesaj tarafından Ali Eralp 2009-12-23, 11:48

Bertan Onaran, Cumhuriyet’ten ayrıldı ya da ayrılmak zorunda bırakıldı. Bu konuda fazla bilgim yok. Bildiğim bir şey varsa Cumhuriyet gazetesinde bir şeyler oluyor. Bazı yazarlara yol veriliyor, bazı değerli yazarların çalışmaları hiç yayınlanmıyor. Bu yazarların adları basında geçiyor ve kimler olduğu az çok biliniyor. Burada yeniden saymaya gerek yok.

Çok açık ve belirgin yansımasa da, gazetemizin genel çizgisinde çok büyük değişiklikler yapılmasa da yaklaşan bir tehlikeyi, küçük bir takım olgulardan ve uygulamalardan sezinleyebiliyoruz. “Tehlikenin farkı”na varmaya çalışıyoruz. Bu biraz da kurbağanın önce ılık suya atılıp, daha sonra sıcaklığının yükseltilerek, yavaş yavaş haşlanması olayını anımsatıyor bize. Ağrısız, sızısız, çaktırmadan, yumuşak bir geçiş! Bir sabah kalktığımızda, Kafka’ın ünlü romanında olduğu gibi Cumhuriyet’i “böcek” olarak görmeyelim de…

Her neyse… Benim ilk yazım, öğretmenliğimin ilk yılında “ Türk Solu” dergisinde çıktı. Hani şu, Deniz Gezmiş’in bağdaş kurup, büyük bir dikkat ve ilgiyle okuduğu “Türk Solu”nda. Daha sonraları birçok dergi ve gazetede yazdım. 1999 yılından sonra da çalışmalarım Cumhuriyet’te yayınlanmaya başladı. Belirli aralıklarla “Olaylar ve Görüşler” bölümünde düşüncelerimi sergiledim. Özellikle Sami Karaören Ağabey döneminde gönderdiğim tüm yazılar eksiksiz ve zamanında çıktı. Son aylarda makalelerime yer verilmiyor. Sayın Fikret Dağlıoğlu, bir telefon konuşmamızda bana “Yazıların çok sık yayınlanıyor, bundan rahatsızlık duyanlar var” demişti. Kimler, niçin rahatsızlık duyuyor, bunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa Cumhuriyet’e dışarıdan yazı gönderen birçok yazar arkadaşımızın ve okuyucunun da Cumhuriyet’in bugünkü durumundan rahatsızlık duymaları…

Ama her şeye karşın ben de Bertan Onaran gibi düşünüyorum ve onun bir dostuna söylediği gibi, “hayır, almaya devam etmeli, gazeteyi (Cumhuriyet) desteklemeliyiz, çünkü gazete bizim. Çok değerli arkadaşlarımız var orada.” diyorum.

Gazete kimsenin malı değildir. Cumhuriyet Atatürk’ün, Atatürkçülerin, tüm aydınlanmacıların, tüm toplumun malıdır. Gazete tüm halkın ve Cumok’ların yönetimindedir. Kimse onu çizgisinden saptıramaz. 90’lı yıllarda karşı devrimciler bunu denediler, derslerini aldılar. Yolunda gittiği sürece her zaman herkes onun yanındadır. Yeter ki iş çığırından çıkmasın, yeter ki aşağıya aldığım başyazıda olduğu gibi emperyalist Obama’lar desteklenmesin, bu türden Cumhuriyet’e yakışmayan yanlışlıklar yapılmasın. Şöyle deniyor başyazıda:

“Daha önceki Başkan Bush döneminde gündeme gelen İran’ı vurmak, Ortadoğu’da Büyük Kürdistan kurarak bölgede üslenmek, Türkiye’yi laik düzeninden kopararak federatif yapıda ılımlı İslam devletine dönüştürmek gibi tasarımlardan vazgeçilmesi (ABD vazgeçebilir mi? A.E.) Amerika hesabına Ortadoğu’da daha gerçekçi bir siyaset sayılacaktır.
Barack Obama’nın Türkiye ziyaretinde Atatürk’e ve laikliğe dönük konuşmalar yapması, İslam dünyasına dönük politikalarını ise Mısır’da dile getirmesi de dikkati çekiyor. (18.06.2009)

Bu tarihlen dört gün sonra da Cumhuriyet, kendi sayfalarında Elçin Poyrazlar’ın verdiği Washington kaynaklı haberle yine kendisini yalanladı. (Bu konunun eleştirisini, Ulus gazetesindeki köşemde “ABD Emperyalizmi ve Obama” başlığı altında yaptım.) Şimdi Elçin Poyrazlar’ın haberini okuyalım:

“ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Obama’nın Türkiye’yi “ılımlı İslam ile demokrasiyi birleştiren” ve bu çerçevede Müslüman dünyasına yönelik bir rol oynaması gereken bir ülke olarak gördüğünü belirtmiştir.” (12.06.2009)

Obama, ”Türkiye’yi bir ILIMLI İSLAM ÜLKESİ” olarak görüyor ve onun “Müslüman dünyasına yönelik bir rol oynaması”nı istiyor. Peki, nerede kaldı Obama’nın Atatürkçülüğü, laikliği, barışseverliği? Daha geçenlerde ABD’nin adı “Honduras’ta yapılan darbeye karışmıştı. Huylu huyundan vazgeçer mi? Yılların deneyimli Cumhuriyet’i, yukarıdaki yargıya nasıl varabiliyor? ABD’nin geleneksel dış politikasını Obama’nın değiştireceğini nasıl düşünebiliyor?

Şimdi İlhan Selçuk ağabeye sesleniyorum. Çok geç kalmadan, bazı “liberal sol” düşüncelere ve uygulamalara el koyma zamanı gelmiştir. Ayrıca Cumhuriyet’i diğer gazetelerden ayıran “OLAYLAR VE GÖRÜŞLER” sayfasını, Sami Karaören ağabey döneminde olduğu gibi her kesime açmak gerekiyor. Bu sütunlar sadece üç beş profesöre, birkaç emekli memura hizmet etmemelidir. “Bin çiçek yan yana açmalı, bin düşünce birbiriyle yarışmalıdır.” Elbette ulusalcı, antiemperyalist görüşlerin de bu çiçeklerin içinde yer alması koşulu ile…

(ali-eralp@hotmail.com)
Ali Eralp
Ali Eralp
GÜMÜŞ ÜYE
GÜMÜŞ ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 72
ŞEHİR : içel
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 23
Kayıt tarihi : 22/12/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz