Fevzi İşbaşaran, Mesut Yılmaz'a ihanet var dedi, kaset ortaya çıktı!
Sebahattin ÖNKİBAR1 sayfadaki 1 sayfası
Fevzi İşbaşaran, Mesut Yılmaz'a ihanet var dedi, kaset ortaya çıktı!
tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2010-01-01, 12:05
Aktaracaklarım tevatür değil, hadiseye şahit olan Orman eski Bakanı Hasan Ekinci’nin bana anlattıklarıdır.
Fevzi İşbaşaran’ı biliyorsunuz.
Kamuoyu onu Turgut Özal’ın özel kalem müdürlüğüyle tanıdı ve akabinde ANAP’tan mebus oldu.
Bu dönem AKP Elazığ milletvekiliydi ve birkaç gün önce poliste çete var sözünü etmesiyle hakkında bir kaset ortaya çıkarıldı ve AKP’den ihraç kararı alındı.
Hasan Ekinci ise malum, merkez sağın sembol isimlerindendir ve Orman Bakanlığı yapmıştır.
Kısa bir süre önceydi.
Yakın dost olan Fevzi İşbaşaran ile Hasan Ekinci bir akşam yemeğinde buluşurlar.
Elazığ kökenli olan ve milliyetçi duyguları ile bilinen Fevzi İşbaşaran yemekte Ekinci’ye Kürt açılımı bağlamında tepkilerini aktarır.
Dahası, bürokrasideki sinsi kadrolaşmalardan, TSK için yapılan yıpratıcı kampanyalara kadar türlü rahatsızlığını dillendirir.
Tam bu noktada Ekinci araya girer:
- “Fevzi oğlum, şikayet ediyorsun ama sen hâlâ AKP gemisindesin” .
İşbaşaran: “Ağbi dayanamıyorum artık, ayrılıyorum. Benim gibi ayrılmak isteyen çok isim var da gidecek yer yok diyorlar.”
Ekinci: “Demokrat Parti var ya!”
İşbaşaran: “Doğru var, ben kararımı verdim ama bazı arkadaşlar tereddütlüler.”
Ekinci: “Senin DP ile temasın var mı?”
Fevzi İşbaşaran: “Olmaz mı” deyip telefonu ile birini arar:
- “Sayın Başbakanım iyi akşamlar. Hasan Ekinci Bey’le yemekteyiz.. Efendim bunaldım artık, bunlar ülkeyi bölecek.. Bu açılım işi ihanete dönüştü. Ortada devlet diye bir şey kalmadı. Yolsuzluk, hırsızlık diz boyu. TSK’yı çete gibi görüyorlar.”
Kısa bir süre karşı tarafı dinleyen İşbaşaran devam ediyor:
- “Aynı şeyi Hasan Ağbi de söyledi. Bitti artık, ayrılıyorum... Ama ayrılmadan önce polisdeki çeteleşme olayını ve diğer bazı rezillikleri kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. AKP’li sıfatımla bunları söylersem daha etkili olur.”
İşbaşaran bir süre daha bekler ve devam eder:
- “Tamam efendim, konuşuruz. Telefonu Hasan Ekinci Bey’e vermek istiyorum, o da size bir merhaba diyecek.”
Ve Ekinci de Mesut Yılmaz’la telefonda karşılıklı hal hatır sorar.
Bu sahneyi yukarıda belirttiğim gibi bana aktaran sauna arkadaşım Sevgili Hasan Ekinci’dir.
Buradan çıkan sonuç şudur:
1) Fevzi İşbaşaran’ın alel acele AKP Disiplin Kurulu’na verilmesinin gerçek sebebi, trafik polisi ile tartışması değildir. Öyle çünkü daha ağır şeyi iki AKP’li hac dönüşünde Suriye sınırında yapmış yani beraber bir polisi tokatlamışlardı. O vekillere zerre bir şey söylenmezken İşbaşaran’ın ihracı belli ki başka gerekçelerden ötürüdür.
2) Bu gerekçe muhtemeldir ki Fevzi Bey’in Kürt Açılımı rahatsızlığının bilinmesi ve istifaya karar verdiğinin öğrenilmesidir.
3) Öğrenilme olayında akla gelen şey ise Fevzi İşbaşaran’ın telefonlarının dinlenip dinlenmediğidir. İspatı elbet mümkün değil ama yaşananlar telefonlarının dinlendiğini kanıtlar durumdadır.
4) Yasadışı telefon dinleyen birim belli ki o günden sonra kamerayla (keskin AKP muhaliflerinin izlendiği gibi) Fevzi Bey’i de yakın izlemeye almış ve polisle münakaşasını kaydetmiştir. Bu şekilde poliste çete var gibi sözlerin ve istifasının etkisinin kırılması hedeflenmiştir..
Son söz: Bunlar galiba sadece bizi değil, herkesi dinliyorlar...
RÜYALAR...
Markette ilaç, bizim Ethem Sancak için mi?
Ethem Sancak’ı biliyorsunuz, Tayyip Bey’e Bülent Arınç misali ’civanım, delikanlım’diyenlerden yani Erdoğan sevdalılarından biridir. Öyle ki Sancak bu duygusunu hiç saklamamış, gazete röportajlarında bile dile getirmişti.. Tayyip Bey’in ricası ile Kanal 24’ü kurup, Star gazetesine ortak olan Sancak, malum, Türkiye’nin en büyük ilaç dağıtıcılarından biridir. Ethem Bey ayrıca Türkiye’de ilaçların marketlerde satılmasını ilk dillendiren ve talep eden isim olmuştu.. Başbakan Erdoğan’ın markette ilaç nutkunu işitince nedense aklıma hemen Tayyip Bey’e bizim Ethem diyeceği kadar yakın olan Sancak geldi!.. Ne tesadüf değil mi? Ethem’in onlarca yıllık rüyası gerçekleşecek galiba!
İLGİNÇ...
Kozmik Büro’yu aramaya hukukçu isyanı!
Ali Suat Ertosun bu ülkenin en onurlu hukukçularından biridir. Zamana ve şartlara göre değil, hukuka ve vicdana göre hareket eder. Öyle olduğu içindir ki AKP bile bu yiğit adama birkaç yıl önce törenle başarı belgesi vermişti. Ne var ki son süreçte Ertosun siyasetten değil de hukuktan yana tutum alınca AKP ve güruhu bu isme düşman kesildi ve karşı tavır aldı. İşte hukukçu kişiliği hadiselerle tescilli Ali Suat bey önceki gün ilginç bir şey söyledi. Buna göre Genelkurmay Kozmik Büro’da yapılan arama hukuk dışı imiş! Ertosun’a göre böyle bir arama ancak dava açıldıktan sonra yapılabilirmiş ve dahası bu aramayı da bir hakim değil, belirlenecek heyet yaparmış... Görüyorsunuz hukuk duayeninin söylediği budur. Hal bu iken Kozmik Büro’nun hukuka dayanılarak aranması düşündürücü değil midir?
MESAJ...
“Bütçe simidi, İlhan Abi simidi bunlar!”
Dün Kızılay’da yürürken ilginç bir şeye şahit oldum.. Seyyar tezgahına simitlerini dizen simitçi bağırarak şunu söylüyordu: “Bütçe simidi bunlar, İlhan Abi simidi bunlar...” Duyan herkesi gülümseten bu sözler şu hakikatı gözler önüne seriyor.. Önemli olan süslü konuşmak değil, iyi mesaj verebilmek yani halkın belleğine oturabilmektir.. Saatlerce içeriği zengin konuşmalar yapmak iyi mesaj verebilmek anlamına gelmiyor. İyi hatip iz bırakandır. Buradan hareketle İlhan Kesici tıpkı Demirel, Özal, Baykal, Ecevit ve Tayyip Erdoğan gibi gerçekten iyi bir hatip. İz bırakabiliyor.. Son bütçe konuşmasındaki performansı ile bir kez daha sadece birikimini değil, belagatını da ispatladı.
Fevzi İşbaşaran’ı biliyorsunuz.
Kamuoyu onu Turgut Özal’ın özel kalem müdürlüğüyle tanıdı ve akabinde ANAP’tan mebus oldu.
Bu dönem AKP Elazığ milletvekiliydi ve birkaç gün önce poliste çete var sözünü etmesiyle hakkında bir kaset ortaya çıkarıldı ve AKP’den ihraç kararı alındı.
Hasan Ekinci ise malum, merkez sağın sembol isimlerindendir ve Orman Bakanlığı yapmıştır.
Kısa bir süre önceydi.
Yakın dost olan Fevzi İşbaşaran ile Hasan Ekinci bir akşam yemeğinde buluşurlar.
Elazığ kökenli olan ve milliyetçi duyguları ile bilinen Fevzi İşbaşaran yemekte Ekinci’ye Kürt açılımı bağlamında tepkilerini aktarır.
Dahası, bürokrasideki sinsi kadrolaşmalardan, TSK için yapılan yıpratıcı kampanyalara kadar türlü rahatsızlığını dillendirir.
Tam bu noktada Ekinci araya girer:
- “Fevzi oğlum, şikayet ediyorsun ama sen hâlâ AKP gemisindesin” .
İşbaşaran: “Ağbi dayanamıyorum artık, ayrılıyorum. Benim gibi ayrılmak isteyen çok isim var da gidecek yer yok diyorlar.”
Ekinci: “Demokrat Parti var ya!”
İşbaşaran: “Doğru var, ben kararımı verdim ama bazı arkadaşlar tereddütlüler.”
Ekinci: “Senin DP ile temasın var mı?”
Fevzi İşbaşaran: “Olmaz mı” deyip telefonu ile birini arar:
- “Sayın Başbakanım iyi akşamlar. Hasan Ekinci Bey’le yemekteyiz.. Efendim bunaldım artık, bunlar ülkeyi bölecek.. Bu açılım işi ihanete dönüştü. Ortada devlet diye bir şey kalmadı. Yolsuzluk, hırsızlık diz boyu. TSK’yı çete gibi görüyorlar.”
Kısa bir süre karşı tarafı dinleyen İşbaşaran devam ediyor:
- “Aynı şeyi Hasan Ağbi de söyledi. Bitti artık, ayrılıyorum... Ama ayrılmadan önce polisdeki çeteleşme olayını ve diğer bazı rezillikleri kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. AKP’li sıfatımla bunları söylersem daha etkili olur.”
İşbaşaran bir süre daha bekler ve devam eder:
- “Tamam efendim, konuşuruz. Telefonu Hasan Ekinci Bey’e vermek istiyorum, o da size bir merhaba diyecek.”
Ve Ekinci de Mesut Yılmaz’la telefonda karşılıklı hal hatır sorar.
Bu sahneyi yukarıda belirttiğim gibi bana aktaran sauna arkadaşım Sevgili Hasan Ekinci’dir.
Buradan çıkan sonuç şudur:
1) Fevzi İşbaşaran’ın alel acele AKP Disiplin Kurulu’na verilmesinin gerçek sebebi, trafik polisi ile tartışması değildir. Öyle çünkü daha ağır şeyi iki AKP’li hac dönüşünde Suriye sınırında yapmış yani beraber bir polisi tokatlamışlardı. O vekillere zerre bir şey söylenmezken İşbaşaran’ın ihracı belli ki başka gerekçelerden ötürüdür.
2) Bu gerekçe muhtemeldir ki Fevzi Bey’in Kürt Açılımı rahatsızlığının bilinmesi ve istifaya karar verdiğinin öğrenilmesidir.
3) Öğrenilme olayında akla gelen şey ise Fevzi İşbaşaran’ın telefonlarının dinlenip dinlenmediğidir. İspatı elbet mümkün değil ama yaşananlar telefonlarının dinlendiğini kanıtlar durumdadır.
4) Yasadışı telefon dinleyen birim belli ki o günden sonra kamerayla (keskin AKP muhaliflerinin izlendiği gibi) Fevzi Bey’i de yakın izlemeye almış ve polisle münakaşasını kaydetmiştir. Bu şekilde poliste çete var gibi sözlerin ve istifasının etkisinin kırılması hedeflenmiştir..
Son söz: Bunlar galiba sadece bizi değil, herkesi dinliyorlar...
RÜYALAR...
Markette ilaç, bizim Ethem Sancak için mi?
Ethem Sancak’ı biliyorsunuz, Tayyip Bey’e Bülent Arınç misali ’civanım, delikanlım’diyenlerden yani Erdoğan sevdalılarından biridir. Öyle ki Sancak bu duygusunu hiç saklamamış, gazete röportajlarında bile dile getirmişti.. Tayyip Bey’in ricası ile Kanal 24’ü kurup, Star gazetesine ortak olan Sancak, malum, Türkiye’nin en büyük ilaç dağıtıcılarından biridir. Ethem Bey ayrıca Türkiye’de ilaçların marketlerde satılmasını ilk dillendiren ve talep eden isim olmuştu.. Başbakan Erdoğan’ın markette ilaç nutkunu işitince nedense aklıma hemen Tayyip Bey’e bizim Ethem diyeceği kadar yakın olan Sancak geldi!.. Ne tesadüf değil mi? Ethem’in onlarca yıllık rüyası gerçekleşecek galiba!
İLGİNÇ...
Kozmik Büro’yu aramaya hukukçu isyanı!
Ali Suat Ertosun bu ülkenin en onurlu hukukçularından biridir. Zamana ve şartlara göre değil, hukuka ve vicdana göre hareket eder. Öyle olduğu içindir ki AKP bile bu yiğit adama birkaç yıl önce törenle başarı belgesi vermişti. Ne var ki son süreçte Ertosun siyasetten değil de hukuktan yana tutum alınca AKP ve güruhu bu isme düşman kesildi ve karşı tavır aldı. İşte hukukçu kişiliği hadiselerle tescilli Ali Suat bey önceki gün ilginç bir şey söyledi. Buna göre Genelkurmay Kozmik Büro’da yapılan arama hukuk dışı imiş! Ertosun’a göre böyle bir arama ancak dava açıldıktan sonra yapılabilirmiş ve dahası bu aramayı da bir hakim değil, belirlenecek heyet yaparmış... Görüyorsunuz hukuk duayeninin söylediği budur. Hal bu iken Kozmik Büro’nun hukuka dayanılarak aranması düşündürücü değil midir?
MESAJ...
“Bütçe simidi, İlhan Abi simidi bunlar!”
Dün Kızılay’da yürürken ilginç bir şeye şahit oldum.. Seyyar tezgahına simitlerini dizen simitçi bağırarak şunu söylüyordu: “Bütçe simidi bunlar, İlhan Abi simidi bunlar...” Duyan herkesi gülümseten bu sözler şu hakikatı gözler önüne seriyor.. Önemli olan süslü konuşmak değil, iyi mesaj verebilmek yani halkın belleğine oturabilmektir.. Saatlerce içeriği zengin konuşmalar yapmak iyi mesaj verebilmek anlamına gelmiyor. İyi hatip iz bırakandır. Buradan hareketle İlhan Kesici tıpkı Demirel, Özal, Baykal, Ecevit ve Tayyip Erdoğan gibi gerçekten iyi bir hatip. İz bırakabiliyor.. Son bütçe konuşmasındaki performansı ile bir kez daha sadece birikimini değil, belagatını da ispatladı.
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz