DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dönülmez akşamın ufku ve ilan edilmemiş iç savaş!

Aşağa gitmek

Dönülmez akşamın ufku ve ilan edilmemiş iç savaş! Empty Dönülmez akşamın ufku ve ilan edilmemiş iç savaş!

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2010-02-20, 18:13

Daha önce yazdım yine yazıyorum. Kargaşalar yaşanmaksızın Cemaatler,
AKP ve Tayyip Erdoğan iktidarını teslim etmeyecek!
Öyle çünkü
iktidarı teslim ettikleri gün ikinci bir mahşer misali hesaba
çekileceklerini ve bedel ödeyeceklerini biliyorlar.
Bir süredir
aslında şeklen var olan bazı kurallar da artık askıdadır.
Bundan
böyle artık gücün hukuku mutlak olarak egemen olacaktır ki eşyanın
tabiatı gereği iktidar erkini elinde tutan malum cephe büyük bir avantaj
sahibidir.
Baskılar, zulümler, manipülasyonlar, karalamalar,
saptırmalar artık sıradanlaşacaktır.
Evet Türkiye adeta ilan
edilmemiş bir iç savaşa yol alıyor!
Abartıyor muyum?
Savcıların
birbirine komplo kurduğu, TSK mensuplarına ve hatta kurumsal kimliğine
rezil tezgahların yapıldığı bir sürecin yaşandığını kim inkar edebilir?
Bir
devlet düşününüz ki kurumları gırtlak gırtlağa olsun!
Bir devlet
düşününüz ki bırakın kurumlar arası çatışmayı, kurumlar kendi içinde
bile parçalara bölünmüş olsun! Biri diğerine kafir ya da hain diye
baksın!
Bir devlet düşününüz ki Ordusu bizatihi iktidar sahipleri
tarafından adeta düşman olarak algılansın!
Bir devlet düşününüz ki
polisi başka başka merkezlerden emir alsın ve bunu uygulasın!
Bir
devlet düşününüz ki halkı durduk yerde politize edilsin, etnik ve dinsel
ayırımcılıklarla tahrik edilsin!
Sorarım size böyle bir devletin
ayakta kalma şansı olabilir mi?
Maalesef AKP’nin Türkiye’yi getirdiği
yer burasıdır.
Tablo zerre abartısız Mustafa Kemal’in ’Gençliğe
Hitabesi’ndeki manzarayı çağrıştırmaktadır.
Buradan hareketle artık
denizlerin dalgalanmadan durulması beklenemez!
Evet Türkiye tabir
yerinde ise dönülmez akşamın ufkundadır ve vakit de geçmek üzeredir.
Yapılması
gereken meşru sınırlar içinde devlete sahip
çıkılmasıdır.
Üniversite
öğrencisiyken
12 Eylül günlerine yakından tanıklık eden biri olarak
Devlet-i Ebed Müdded bağlamında bugünkü tablonun o döneme kıyasla on
kere daha ağır olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Hayır hiç kimse bu
satırlarımdan yeni bir askeri müdahaleyi çıkarmamalıdır. Müdahaleler
çözüm olsaydı, Türkiye her 10 yılda bir aynı girdaba girmezdi.
Peki
çözüm mü?
Bu ülke için sorumluluk hisseden herkes, bana ne demeden
AKP’yi durdurma adına karıncanın yangını söndürmeye su götürmesi misali
imkanı ölçüsünde katkı sunmalı yani muhalefet kitleselleştirilmeli ve
AKP seçime zorlanmalıdır... Aksi takdirde Yargı ve polise sızan kanser
mikrobunun devleti çökertmesi mukadder olacaktır.


SERVİS...
Başbuğ’a
dinleme şantajı mı?

Dedik ya bunların elinde herkesle
ilgili dinleme kasetleri var ve bunları arşivlerde saklıyorlar. Zamanı
geldi mi de servise koyuyorlar. Son olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ’la ilgili bir kaseti servis ettiler. İlker Başbuğ’un,
“Bildiklerimi açıklarım” demesiyle bu güruh aklınca şantaja başladı ve
adeta, sen bildiklerini açıklarsan biz de konuştuğun her şeyi ortaya
dökeriz mesajını iletti. Kuşkusuz Orgeneral Başbuğ elbette bu tür
şeylerden etkilenmeyecek ve açıklaması gerekenleri bir bir
açıklayacaktır. Bu olay da gösteriyor ki bu güruhun kuralı, ahlakı,
ölçüsü yoktur. Sadece emir aldıkları merkezin rızasını almak adına
hareket ediyorlar. Peki ama o “elemanlar” Genelkurmay Başkanını bile
dinletecek bu teknik donanımı ve cesareti hükümetin bilgisi olmaksızın
bulabilir mi?


İSTİSMAR...
İktidarı methiyeye kaç
para, TMSF demokratı!

Bu sütunu izleyenler bilir,
haftalardır Mehmet Altan’ın devlete ve millete ait TMSF’ye bağlı Cine-5
Televizyonundan kaç para aldığını sormuş ve son olarak da aldığımız bir
duyuma dayanarak ayda 50 milyar maaş aldığını duyurmuştuk. Milliyet’ten
Melih Aşık, Sözcü’den Emin Çölaşan, Vatan’dan Mustafa Mutlu, bunu
sütunlarına taşımıştı. Mehmet Altan dün konuyu çarpıtarak kendisinin
devlete ve millete ait bir televizyondan kaç lira maaş aldığını sormayı
klasik istismarına alet ederek andıçlama olarak sundu.Tam ona yakışan
bir tavır! İktidarla olan özel ilişkilerin ile methiye karşılığı onlarca
milyar para alacaksın, sonra kaç lira aldığını soranlara da andıçlıyor
diyeceksin!.. Ondan sonra da demokratlık pozları... Hadi oradan TMSF
demokratı!.. Kıvırma da açıkla, kaç para alıyorsun?
NOT:
Akşam saatlerinde Cine-5 yönetimi, tepkiler üzerine Mehmet Altan’ın
işine son verdi.


ACUL...
Erzurum’dan İstanbul’a
gönderilen evrak!

Yaşananlar malum, Erzurum’daki
soruşturmayı götüren özel yetkili savcı Osman Şanal, HSYK tarafından
yetkisinin alındığını duyar duymaz evrakı, kendi yerine atanan özel
yetkili savcıya teslim etmesi gerekirken, hemen İstanbul’a gönderdi.
Sahi neden İstanbul? Keza Adalet Bakanı’nın bu konuda yaptığı çelişkili
açıklamalar onun da bu işlerden haberdar olduğunu göstermiyor mu?
Amaçları belli ki 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’i yaka paça ifadeye
getirtmek. Merak ediyorum Hilmi Özkök gibi bir emeklinin yanına giden
savcılar acaba muvazzaf Saldıray Paşa’nın yanına gidecek mi?.. Ankara’da
bazı çevreler bu durum için, bu şekilde Berk Paşa’yı tahrik edip
ifadeye gitmemeye zorlayacaklar ve akabinde emekliye ayırma düğmesine
basacaklar değerlendirmesini yapıyor.
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz