İktidarlar neden yargı ile oynar? (2)
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Süheyl BATUM :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
İktidarlar neden yargı ile oynar? (2)
İktidarlar neden yargı ile oynar? (2)
AKP’nin hazırladığı Anayasa taslağı ortaya çıktı ve görüldü ki, AKP’nin “anayasa değişikliği” deyince anladığı ve istediği değişiklikler sadece bunlardan ibaret. Dokunulmazlıkların sınırlanması var mı? Yok. Kadın-erkek eşitliğine yönelik bir kota var mı? Yok... 51. maddede yapılan ve sendikal hakları genişletecek bir değişiklik -partilerin iç işleyişlerinin liderlere bağlı olmasını engelleyecek bir düzenleme- Cumhurbaşkanı işlemlerinin denetimi -eskiden çok eleştirdikleri YÖK’ün yetkilerine yönelik bir düzenleme- RTÜK’ü özerk, bağımsız ve çoğulcu bir demokrasiye uygun hale getirecek düzenleme? Onlar da yok. Çünkü AKP’nin, değişiklik denince anladığı konular belli... “2007 sözüm ona sivil anayasa taslağında” da belliydi, şimdi de.
AKP bunlardan başka bir şey değiştirmek istemiyor. Dokunulmazlıkları sınırlamak istemiyor. Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin azaltılmasını eskiden isterdi, şimdi istemiyor. Partilerin iç işleyişinin demokratik olmasını istemiyor. Haydi bırakın onların tümünü bir yana, hep söylediği “Kürt açılımı” nerede? AKP, o konuda da bir şey istemiyor.. Ya Alevilerin hakları? Örneğin “zorunlu din dersi?” AKP o konuda da hiçbir şey istemiyor. Pekiyi bu tesadüf mü? Kesinlikle hayır. 8 yılda dolar milyarderi sayısının 4’ten 40’a çıktığı, buna karşılık Tekel işçilerinin maaşlarının yarıya düşürüldüğü bir ülkede sendikaları güçlendirecek değişiklik yapamazsın. Mümkün değildir. İşsizliğin bu denli arttığı ve gözden kaçırılmak zorunda olduğu bir ülkede, artık yandaş ya da korkan basına ihtiyacın vardır. Bu nedenle de basını özgürleştirecek değişikliklere yer vermezsin. Tekel’i birilerine peşkeş çekip, sonra 950 milyon dolara sattırırsan, artık sendikaları güçlendirecek değişiklikleri yapamazsın. Devlet bankasından 1 milyar dolar kredi verdirip, arkadaşına ve damadına televizyon, gazete aldığın ülkede, Yüce Divan’ı ele geçirmeden de yapamazsın. Ve ileride senden hesap sorabileceklerini düşünüp, yargıyı da bağımsızlaştıramazsın. Mümkün değildir...
***
Bu arada sakın hiç kimse “canım bu değişiklikler, AKP’nin düşündükleri, diğerlerini de muhalefet öngörsün” demesin. Çünkü çok ayıp olur. Bizleri aptal yerine koymak olur. Çünkü AKP’nin bakanları bir taslak hazırlayıp Başbakan’a sunuyorlar. Bu demektir ki, bu paket AKP’nin istedikleridir; “Anayasa’da bunları değiştirmemiz yeterli, diğerlerine gerek yok” dedikleridir. Ve bu görüş, Meclis’te 337 milletvekiline sahip bir partinin görüşü demektir.Yani diğer maddeleri gerçekleştirme yönünde muhalefetin hiç şansı yok demektir. Çünkü “zaten AKP önemli ve gerekli görseydi, kendisi önerirdi” demektir. “Muhalefet önersin, 337 kişi belki kabul eder” demek mümkün değil demektir.
Zaten bu nedenle anayasalar, iktidar partileri tarafından hazırlanmaz. Bu nedenle iktidarın önerdiği anayasa taslaklarına, “toplum sözleşmesi” olarak bakılmaz. Zaten 1982 Anayasası da, bu nedenle toplumun anayasası olamadı. Toplum sözleşmesi de olamadı. Hem de yüzde 92 ile kabul edilmesine karşın. Sakın hiç kimse de Cemil Çiçek’in yaptığı gibi, “AKP ya da bakanlar değişiklik önermedi ki, birkaç arkadaş milletvekili bir araya gelip hazırladık” demesin. Çünkü çok ayıp olur. Bizleri aptal yerine koymak olur.
İşte bu nedenle AKP, bizlerin istediğinden tamamen farklı bir şey istiyor. Pekiyi ne istiyor? Örneğin taslakta Anayasa Mahkemesi’nin 19 üyesinden 16’sını doğrudan Cumhurbaşkanı yani “yol arkadaşları” belirliyor. Hem de tek başına. 3’ünü de iktidar partisi. Yani iktidarı denetleyecek hatta Yüce Divan olarak yargılayacak olan Mahkeme’ye, üyeleri, denetlenecek olan iktidar atayacak. Söyledikleri demokratikleşme bu. 2007 taslağında 17’de 9 üyeyi iktidar seçiyor diye eleştirmiştik. Şimdi açıkça göründü ki, AKP’nin aklı fikri Anayasa Mahkemesi’ni ve HSYK’yı değiştirip kendilerine bağlamakta. Paketin “ağırlık noktası” bu. Yani herkesin önceden de bildiği gibi, “yargı ile oynamak”.
Pekiyi neden? Acaba neden AKP, “yargı ile oynamak istiyor”? Ya da daha genel soralım, iktidarlar neden acaba yargı ile oynarlar?
AKP’nin hazırladığı Anayasa taslağı ortaya çıktı ve görüldü ki, AKP’nin “anayasa değişikliği” deyince anladığı ve istediği değişiklikler sadece bunlardan ibaret. Dokunulmazlıkların sınırlanması var mı? Yok. Kadın-erkek eşitliğine yönelik bir kota var mı? Yok... 51. maddede yapılan ve sendikal hakları genişletecek bir değişiklik -partilerin iç işleyişlerinin liderlere bağlı olmasını engelleyecek bir düzenleme- Cumhurbaşkanı işlemlerinin denetimi -eskiden çok eleştirdikleri YÖK’ün yetkilerine yönelik bir düzenleme- RTÜK’ü özerk, bağımsız ve çoğulcu bir demokrasiye uygun hale getirecek düzenleme? Onlar da yok. Çünkü AKP’nin, değişiklik denince anladığı konular belli... “2007 sözüm ona sivil anayasa taslağında” da belliydi, şimdi de.
AKP bunlardan başka bir şey değiştirmek istemiyor. Dokunulmazlıkları sınırlamak istemiyor. Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin azaltılmasını eskiden isterdi, şimdi istemiyor. Partilerin iç işleyişinin demokratik olmasını istemiyor. Haydi bırakın onların tümünü bir yana, hep söylediği “Kürt açılımı” nerede? AKP, o konuda da bir şey istemiyor.. Ya Alevilerin hakları? Örneğin “zorunlu din dersi?” AKP o konuda da hiçbir şey istemiyor. Pekiyi bu tesadüf mü? Kesinlikle hayır. 8 yılda dolar milyarderi sayısının 4’ten 40’a çıktığı, buna karşılık Tekel işçilerinin maaşlarının yarıya düşürüldüğü bir ülkede sendikaları güçlendirecek değişiklik yapamazsın. Mümkün değildir. İşsizliğin bu denli arttığı ve gözden kaçırılmak zorunda olduğu bir ülkede, artık yandaş ya da korkan basına ihtiyacın vardır. Bu nedenle de basını özgürleştirecek değişikliklere yer vermezsin. Tekel’i birilerine peşkeş çekip, sonra 950 milyon dolara sattırırsan, artık sendikaları güçlendirecek değişiklikleri yapamazsın. Devlet bankasından 1 milyar dolar kredi verdirip, arkadaşına ve damadına televizyon, gazete aldığın ülkede, Yüce Divan’ı ele geçirmeden de yapamazsın. Ve ileride senden hesap sorabileceklerini düşünüp, yargıyı da bağımsızlaştıramazsın. Mümkün değildir...
***
Bu arada sakın hiç kimse “canım bu değişiklikler, AKP’nin düşündükleri, diğerlerini de muhalefet öngörsün” demesin. Çünkü çok ayıp olur. Bizleri aptal yerine koymak olur. Çünkü AKP’nin bakanları bir taslak hazırlayıp Başbakan’a sunuyorlar. Bu demektir ki, bu paket AKP’nin istedikleridir; “Anayasa’da bunları değiştirmemiz yeterli, diğerlerine gerek yok” dedikleridir. Ve bu görüş, Meclis’te 337 milletvekiline sahip bir partinin görüşü demektir.Yani diğer maddeleri gerçekleştirme yönünde muhalefetin hiç şansı yok demektir. Çünkü “zaten AKP önemli ve gerekli görseydi, kendisi önerirdi” demektir. “Muhalefet önersin, 337 kişi belki kabul eder” demek mümkün değil demektir.
Zaten bu nedenle anayasalar, iktidar partileri tarafından hazırlanmaz. Bu nedenle iktidarın önerdiği anayasa taslaklarına, “toplum sözleşmesi” olarak bakılmaz. Zaten 1982 Anayasası da, bu nedenle toplumun anayasası olamadı. Toplum sözleşmesi de olamadı. Hem de yüzde 92 ile kabul edilmesine karşın. Sakın hiç kimse de Cemil Çiçek’in yaptığı gibi, “AKP ya da bakanlar değişiklik önermedi ki, birkaç arkadaş milletvekili bir araya gelip hazırladık” demesin. Çünkü çok ayıp olur. Bizleri aptal yerine koymak olur.
İşte bu nedenle AKP, bizlerin istediğinden tamamen farklı bir şey istiyor. Pekiyi ne istiyor? Örneğin taslakta Anayasa Mahkemesi’nin 19 üyesinden 16’sını doğrudan Cumhurbaşkanı yani “yol arkadaşları” belirliyor. Hem de tek başına. 3’ünü de iktidar partisi. Yani iktidarı denetleyecek hatta Yüce Divan olarak yargılayacak olan Mahkeme’ye, üyeleri, denetlenecek olan iktidar atayacak. Söyledikleri demokratikleşme bu. 2007 taslağında 17’de 9 üyeyi iktidar seçiyor diye eleştirmiştik. Şimdi açıkça göründü ki, AKP’nin aklı fikri Anayasa Mahkemesi’ni ve HSYK’yı değiştirip kendilerine bağlamakta. Paketin “ağırlık noktası” bu. Yani herkesin önceden de bildiği gibi, “yargı ile oynamak”.
Pekiyi neden? Acaba neden AKP, “yargı ile oynamak istiyor”? Ya da daha genel soralım, iktidarlar neden acaba yargı ile oynarlar?
Süheyl BATUM- DEMİR ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 24
Yaş : 69
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 27/11/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Süheyl BATUM :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz