Hakimlere neden saldırıyorlar?
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Hakimlere neden saldırıyorlar?
Hakimlere neden saldırıyorlar?
İktidara yandaş gazetelerde yayın yönetmeni olmak için; her türlü yalanı gerçek gibi vermeyi hazmedeceksin. AKP'nin işine gelmeyen ne varsa; kötüleyeceksin. Muhalefete tuzak kuracak türde haber üreteceksin. Yargıyı; korkutan haberler uyduracaksın. Böylece mahkemelerin tarafsız kararlar vermesini engellemeye çalışacaksın.
İşte bu rezillik şimdi Türkiye'de gözde meslek oldu.
Ne demek istediğimi anlamadıysanız bir örnek vereyim.
Çarşamba günkü Bugün Gazetesi'nde bir haber vardı. 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Oktay Kuban'ı açıkça hedef alan bu haber, belli ki gazetede uydurulmuştu. Denilene bakar mısınız? 'Albay dursun Çiçek'i serbest bırakan Hakim Kuban'la ilgili iddialar kulisleri kapladı. Balyoz tutuklusu sanıkların, Kuban'ın nöbetini beklediği öne sürüldü.'
İşte iftira, işte insafsızlık budur.
Ellerindeki gazete değil yalan makinesi olmuş artık. Uydurup, 'İddia edildi!' diyorlar.
Yalanın, iftiranın adı 'iddia edildi' oldu. Hakimleri baskı altına almak için böyle bir hikaye yazın; sonra da 'İddia edildi' deyin ve işin içinden sıyrılın.
İçeri alınmış insanları ezmek, haklarından etmek için böyle tuzak haberler yapıyorlar. Niyetleri çok açık: Adil yargılamayı etkilemeye çabalıyorlar.
Yargıç Kuban, Kafes darbe planı denilen planı yaptılar diye tutuklanmaları istenilen kişilerle ilgili olarak muhalefet şerhinde bulunmuştu ya... İşte bu sözde gazetecilerin derdi burasıdır. Adamcağızı korkutmak için, onu neredeyse darbeci ilan edecekler.
Şimdi imanla insafından şüphe etmediğim Sayın Akın İpek'e soruyorum: Peki sizin vicdanınız kaldırıyor mu bunu Akın Bey?
Yapmayın, etmeyin; temiz insanlara böyle komplolar kurulmasına izin vermeyin; gazetenizi tetikçilerin elinde rüsva eylemeyin...
***
İkinci bir rezalet daha ortaya çıktı.
Ergenekon davasını yürüten hakimlerden Köksal Şengün de başka biçimde baskı altına alınmak istenmiş. Birileri; Ergenekon'dan sorgulanan Doç. Ümit Sayın'ın adını kullanarak Adalet Bakanlığı'na bir dilekçe yollamış. Dilekçede, 'Köksal Şengün'ün İşçi Partililerle ilgisi var!' deniliyormuş. Bunun üzerine de bakanlık inceleme yapmış. Durumu öğrenen Ümit Sayın ise böyle bir dilekçe vermediğini açıklamış.
Görüyorsunuz ki; Ergenekon soruşturmasında hangi hakim biraz tarafsız davranmaya çalışırsa iktidar medyası onun üzerine saldırmakta; gizli bir örgüt de bu hakimleri baskı altına almak için plan yürütmektedir.
Rezalet budur...
İşte Adalet Reformu; yargıyı bu siyasi baskıdan, bu iktidar baskısından kurtaracak biçimde düzenlenmeli iken; tam aksine onu iktidarın elinde oyuncak haline getirecek şekilde yürütülmek isteniyor. Hükümetin gündeme getirdiği Anayasa değişikliğine doğan tepki de işte bu tür rezaletin önü açılacak diye korkanların gösterdiği tepkidir.
Peki haksız mıdırlar?
BAK DENİZ FENERİ'NE ANLA YARGIYLA MÜCADELEYİ
Hükümetin gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin demokrasiyi geliştirmek, halkı daha da rahatlatmak için değil AKP'yi ve yandaşlarını korumak, yargının elinden kurtarmak için devreye sokulduğuna inanmıyor musunuz?
O zaman bu iktidarın adliyeyi nasıl kullandığına dikkat edin.
AKP'nin işine gelecek biçimde açılan davaların en gizli bilgileri bile ortaya saçılıyor; ancak çok kuvvetli casusluk örgütünün elde edebileceği bilgiler, konuşmalar piyasaya sürülüyor. Peki siz Deniz Feneri yolsuzluğu davasıyla ilgili bir haber alabiliyor musunuz?
Alamazsınız...
Çünkü ona yayın yasağı koydurdular...
Nedenmiş efendim, nedenmiş?
Devlet sırrı mı var ortada? Hükümetin RTÜK Başkanı yaptığı Zahit Akman hedefteki şüpheli diye mi?
Şimdi AKP adaletinin ne olduğunu anlamanız için son haberi tekrar edelim: Almanya yargısı, Deniz Feneri davasının Türkiye ayağını oluşturan eski RTÜK Başkanı Zahit Akman ile Kanal 7'nin Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman'ı sorgulamak istiyor ama meşhur Adalet Bakanlığımız buna izin vermiyor?
Neden efendim, neden?
Bunlar suçsuz ise ortaya çıkmasını istemez misiniz?
Yoksa suçlu olduklarını bildiğiniz için mi sorgulanmalarına izin vermediniz?
AKP'ye yakın olanlar suç işleseler bile sorgulanamayacaklar mı?
Sizin adalet reformundan anladığınız bu mudur?
Sadece bu olay bile; hükümetin adeleti düzeltmek için değil istediği gibi kullanmak için anayasada değişiklik yapmak istediğini gösteriyor.
Yine mi inanmadınız?
O zaman ey vatandaş şöyle bir düşün:
Bu adeletle ilgili olarak hükümetin yapacağı değişiklik benim hayatıma nasıl yansıyacak? Yıllarca mahkeme kapılarında sürünmekten kurtulacak mısınız? Bunun için hükümet bol sayıda savcı ve hakim mi görevlendirecek? Polis daha mı iyi davranacak size?
Uyanalım arkadaşlar: yapılacak anayasa değişikliği millet için değil AKP içindir.
İktidara yandaş gazetelerde yayın yönetmeni olmak için; her türlü yalanı gerçek gibi vermeyi hazmedeceksin. AKP'nin işine gelmeyen ne varsa; kötüleyeceksin. Muhalefete tuzak kuracak türde haber üreteceksin. Yargıyı; korkutan haberler uyduracaksın. Böylece mahkemelerin tarafsız kararlar vermesini engellemeye çalışacaksın.
İşte bu rezillik şimdi Türkiye'de gözde meslek oldu.
Ne demek istediğimi anlamadıysanız bir örnek vereyim.
Çarşamba günkü Bugün Gazetesi'nde bir haber vardı. 12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Oktay Kuban'ı açıkça hedef alan bu haber, belli ki gazetede uydurulmuştu. Denilene bakar mısınız? 'Albay dursun Çiçek'i serbest bırakan Hakim Kuban'la ilgili iddialar kulisleri kapladı. Balyoz tutuklusu sanıkların, Kuban'ın nöbetini beklediği öne sürüldü.'
İşte iftira, işte insafsızlık budur.
Ellerindeki gazete değil yalan makinesi olmuş artık. Uydurup, 'İddia edildi!' diyorlar.
Yalanın, iftiranın adı 'iddia edildi' oldu. Hakimleri baskı altına almak için böyle bir hikaye yazın; sonra da 'İddia edildi' deyin ve işin içinden sıyrılın.
İçeri alınmış insanları ezmek, haklarından etmek için böyle tuzak haberler yapıyorlar. Niyetleri çok açık: Adil yargılamayı etkilemeye çabalıyorlar.
Yargıç Kuban, Kafes darbe planı denilen planı yaptılar diye tutuklanmaları istenilen kişilerle ilgili olarak muhalefet şerhinde bulunmuştu ya... İşte bu sözde gazetecilerin derdi burasıdır. Adamcağızı korkutmak için, onu neredeyse darbeci ilan edecekler.
Şimdi imanla insafından şüphe etmediğim Sayın Akın İpek'e soruyorum: Peki sizin vicdanınız kaldırıyor mu bunu Akın Bey?
Yapmayın, etmeyin; temiz insanlara böyle komplolar kurulmasına izin vermeyin; gazetenizi tetikçilerin elinde rüsva eylemeyin...
***
İkinci bir rezalet daha ortaya çıktı.
Ergenekon davasını yürüten hakimlerden Köksal Şengün de başka biçimde baskı altına alınmak istenmiş. Birileri; Ergenekon'dan sorgulanan Doç. Ümit Sayın'ın adını kullanarak Adalet Bakanlığı'na bir dilekçe yollamış. Dilekçede, 'Köksal Şengün'ün İşçi Partililerle ilgisi var!' deniliyormuş. Bunun üzerine de bakanlık inceleme yapmış. Durumu öğrenen Ümit Sayın ise böyle bir dilekçe vermediğini açıklamış.
Görüyorsunuz ki; Ergenekon soruşturmasında hangi hakim biraz tarafsız davranmaya çalışırsa iktidar medyası onun üzerine saldırmakta; gizli bir örgüt de bu hakimleri baskı altına almak için plan yürütmektedir.
Rezalet budur...
İşte Adalet Reformu; yargıyı bu siyasi baskıdan, bu iktidar baskısından kurtaracak biçimde düzenlenmeli iken; tam aksine onu iktidarın elinde oyuncak haline getirecek şekilde yürütülmek isteniyor. Hükümetin gündeme getirdiği Anayasa değişikliğine doğan tepki de işte bu tür rezaletin önü açılacak diye korkanların gösterdiği tepkidir.
Peki haksız mıdırlar?
BAK DENİZ FENERİ'NE ANLA YARGIYLA MÜCADELEYİ
Hükümetin gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin demokrasiyi geliştirmek, halkı daha da rahatlatmak için değil AKP'yi ve yandaşlarını korumak, yargının elinden kurtarmak için devreye sokulduğuna inanmıyor musunuz?
O zaman bu iktidarın adliyeyi nasıl kullandığına dikkat edin.
AKP'nin işine gelecek biçimde açılan davaların en gizli bilgileri bile ortaya saçılıyor; ancak çok kuvvetli casusluk örgütünün elde edebileceği bilgiler, konuşmalar piyasaya sürülüyor. Peki siz Deniz Feneri yolsuzluğu davasıyla ilgili bir haber alabiliyor musunuz?
Alamazsınız...
Çünkü ona yayın yasağı koydurdular...
Nedenmiş efendim, nedenmiş?
Devlet sırrı mı var ortada? Hükümetin RTÜK Başkanı yaptığı Zahit Akman hedefteki şüpheli diye mi?
Şimdi AKP adaletinin ne olduğunu anlamanız için son haberi tekrar edelim: Almanya yargısı, Deniz Feneri davasının Türkiye ayağını oluşturan eski RTÜK Başkanı Zahit Akman ile Kanal 7'nin Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman'ı sorgulamak istiyor ama meşhur Adalet Bakanlığımız buna izin vermiyor?
Neden efendim, neden?
Bunlar suçsuz ise ortaya çıkmasını istemez misiniz?
Yoksa suçlu olduklarını bildiğiniz için mi sorgulanmalarına izin vermediniz?
AKP'ye yakın olanlar suç işleseler bile sorgulanamayacaklar mı?
Sizin adalet reformundan anladığınız bu mudur?
Sadece bu olay bile; hükümetin adeleti düzeltmek için değil istediği gibi kullanmak için anayasada değişiklik yapmak istediğini gösteriyor.
Yine mi inanmadınız?
O zaman ey vatandaş şöyle bir düşün:
Bu adeletle ilgili olarak hükümetin yapacağı değişiklik benim hayatıma nasıl yansıyacak? Yıllarca mahkeme kapılarında sürünmekten kurtulacak mısınız? Bunun için hükümet bol sayıda savcı ve hakim mi görevlendirecek? Polis daha mı iyi davranacak size?
Uyanalım arkadaşlar: yapılacak anayasa değişikliği millet için değil AKP içindir.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
DENiZ YILDIZI :: YAZARLARIMIZ :: Rıza ZELYUT :: Son Yazısı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz