Onlar Kutlamak İçin Bir Neden Bulurlarken

Demekki karşıdevrim böyle işliyormuş! İsviçre saati gibi tıkıt tıkır...
Çok gerilere gitmeyelim. Erbakan dönemine bir göz atacak olursak, şimdi yaşadıklarımızı görürüz. O dönenmlerde söylenenler birer birer gerçek oldu...
Dedim ya kurulan saat tıkır tıkır çalışıyor.
Demekki karşıdevrim böyle çalışıyormuş!
Karşıdevrim karşısında olanların saatlerine bakıyoruz, saatte ya bir hiç bir hareket yok ya da bir saat 60 dakika değil, tam tamamına 120 dakika olarak görülüyor, yani yavaş yavaş, yani aheste aheste...
Karşı devrim, her bir olayı, kendi lehine çevirirken, karşıdevrim karşısında olanlar da olaylar karşısında şaşkınlıklarını dile getiriyorlar.
Hepsi o kadar...
Van`daki depremi bile çok güzel kullanabildiler ve “derdimiz çok büyüktür” diyerek matem havasına bürünüp 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamasını hap hum şaralop ediverdiler.
Karşıdevrim ne yaptı?
“Sen böyle yaparsan biz de Atamıza gideriz” dediler ve gittiler.
Peki, sonra ne oldu?
Olan 29 Ekim`e oldu!...
Karşıdevrim dedi ki: “Gün, bizim günümüz” diyerek 17 Kasım`da Abdülmecit`in anılmamsına karar verildi hem de Dolmabahçe`de!
Hemen kalemşörler yazmaya başladılar; amaç Abdülmecit değil, Vahdettin`dir. Çünkü o, 17 Kasım`da ülkeden kovuldu.
Hepsi bu kadar...
Dedim ya; karşıdevriminin karşısında olanların saati ya çok yavaş çalışıyor ya da durup durup çalışıyor.
Pekala, karşıdevrim karşısında olanlar da karşıdevrimin yöntemlerinden faydalabilirler.
Onlar kutlamak için bir neden bulurken, bizim elimiz armut mu topluyor? O kadar neden var ki,kutla kutlayabildiğin kadar, an anabildiğin kadar!..
Yeter ki, kutla ve an..
Şöyle ki; nasıl karşıdevrim kutlamak için, anmak için bir bahane buluyorlarsa, karşıdevrimin karşısında olanlar da yeteri kadar kendilerine uygun gündem yaratabilirler. Örnek mi istiyorsunuz? Yeteri kadar var:
Mustafa Kemal`in annesi Zübeyde Hanım`ı anmak hem de görkemli bir şekilde.
Hasan Ali Yücel`i anmak.
İsmail Hakkı Tonguç`u (Tonguç baba) anmak.
Mustafa Necati`yi anmak.
Esat Mahmut Bozkur`u anmak.
Saffet Arıkan`ı anmak.
Cumhuriyet şehitlerini bir bir ve tekrarlayarak anmak.
Daha neler neler...
Bundan daha güzel bir tepki düşünülebilir mi?

Dr. Yüksel Cavlak