SİHİRLİ SÖZCÜK " NEDEN"

tarafından **tuvana** 2008-02-07, 02:16

Merhabalar değerli dostlar,

Çok uzun bir aradan sonra yeniden aranızda olmaktan çok mutluyum..

Geçirmiş olduğum zor günlerimde, mesajlarınız, telefonlarınızla bana destek oldunuz. Bunun için hepinize gönül dolusu teşekkürler..

Değerli dostlar, konunun başlığında da belirttiğim gibi eğer gerçekten sihirli bir sözcük varsa, bu, mutlaka "NEDEN" dir..
Bilimin gelişmesinden, toplumsal alandaki gelişmelere ve daha pek çok alandaki gelişmelere kadar, temeli, bu sorunun sorulması ve cevapları belirler..

Hangi konuda olursa olsun, nedeni bilmeden, sonuçlarla baş etmek olanaksızdır.

Eğer değiştirmek istediğimiz bir olgu varsa, öncelikle bunun nedenlerini bulup, onları ortadan kaldırmak, arzu edilen değişime giden yolu açar.

Ülkemizin içinde bulunduğu bu kara günler için de yöntem aynı olmalıdır..
İlk bakışta basit gibi görünen bu yöntemi, ne yazık ki göz ardı ediyoruz gibi geliyor.

Anlık tepkiler, sadece var olan ortamı, ateşlendirmekten başka hiç bir yara sağlamaz.

Unutmamak gerekir ki, her türlü direnç, karşı tarafı güçlendirir..
Hepimizin bildiği, en basit fizik kurallarından biri, biz yere ne kadar ağırlıkla basıyorsak, yer de bize aynı kuvvette karşı koyar.
Bunun gibi bazı fizik kanunları, toplumsal olaylar için de geçerlidir..
Biraz daha açmak gerekirse, bireysel olarak ele alalım. Diyelim ki karşımızdaki bir kişi, bize göre yanlış bir tavır içinde ve bize bu tavrını empoze etmeye çalışıyor.
Böyle bir durumda, eğer, o kişiye karşı, fikrinin yanlış olduğunu söyler, bunun üzerinde ısrarlı olursak, o kişi, refleksle, kendisine ait olanı savunmaya geçecek. Söz düellosu ne kadar uzun sürerse, hiç düşünmeden ortaya koyduğu bu reflekle, yanlış tavrını güçlendirecek ve kafasında çok daha yer etmesine neden olacaktır.
Oysa, yukarıda söz ettiğim yöntemi uygularsak, yani, bu kişinin neden bu yanlış tavır içinde olduğunu anlamak amacıyla ona sorular sorarsak, istemeden o kişiyi tavrı üzerinde düşünmeye yöneltmiş oluruz..
Hemen o anda, bir değişiklik olmaması çok normaldir. Ama bir süre sonra, büyük olasılıkla bu kişi en azından, içinde bulunduğu tavırla ilgili, kuşkular yaşayacak ve belki de hatasını düzeltmek yolunda ciddi adımlar atabilecektir.

Toplumsal olaylara da aynı yöntemi uygulamak gerektir.
Herhangi bir toplumsal olayda, gösterilecek karşı direnç, karşı tarafın, yanlışını güçlendirmekten başka hiç bir sonuç getirmez.

Hiç şüphe yok ki bazı durumlarda, zaman çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar ve "neden" i araştırmak için harcanacak zaman, geri dönülmez zararlara neden olur..
Peki bu durumda ne yapmak, nasıl bir tavır takınmak gerek?

Ülkemizin içinde bulunduğu karanlık dönem göz önüne alındığında, her şeyden önce gerçekçi, öngörülü ve mutlaka sağduyulu olmak gerek.
Gerçekçilikden kastım, birey veya içinde bulunduğumuz topluluk olarak sınırlarımızı bilmemiz gereğidir.
Bu da, hayal kurmak değil, gerçekçi olarak neyi ne kadar yapabiliriz sorusunu net bir şekilde cevaplayabilmektir.
Öngörü, vereceğimiz tepki veya, yapabileceğimiz her hareketin, yarın veya öbürgün için değil, bundan onlarca yıl sonrası göz önüne alınarak planlanmasıdır.
Sağduyu ise, bu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan, ama bir o kadar da zorlandığımız bir konudur.
Çünkü karşımızdakiler, o kadar insani özelliklerden yoksunlar ki, böyle bir durumda, kışikırtmalara kapılmamak çok zordur. Ama mutlak gereklidir..

Bu çerçevede, olanları tekrarlamakla veya gündelik gelişmelere tepkiler vererek zaman kaybetmek yerine, "neden" leri bulup, gücümüz oranında bu nedenlerin ortadan kaldırılması için çalışmak, en mantıklı yol olacaktır.

tarafından **Denizkızı** 2008-02-07, 10:22

Hoşgeldiniz sayın Tuvana,
Çok şükür yine biraradayız,aslında hiç ayrılmadık bence.

Yazılarınızı özlediğimizden bir solukta okudum ve düşünüpte dillendiremediğimiz bir konu olduğuna
kanaat getirdim nacizane.

Hepimizin hem özel,hemde günlük hayatımızda karşımıza çıkan sorunlarda takip edeceğimiz yol bu olmalı bence.

Bilimden uzak bir toplum olmamızın acılarını maalesef dediğiniz gibi bugünlerde yaşıyoruz.

Din gibi saf,özel herkesin kendi kendine,kendi içinde yaşaması gereken bir konuyu,heryere uygulamaya kalkınca işin içinden çıkamaz olduk.

Bu işide bilim çözecektir eminim,üniversiteler, değerli ,aydın din Profesörleri, ben başka çözüm düşünemiyorum.Artık bu konuda son nokta konulmalıdır.
Bir kesimin inatçılığı yada sadece egolarının tatmin olması için,bir ulusun istikbaliyle oynamak
ileride ağır vebal altında kalmak demektir.

Sorgulansın herşey,doğru bulunacaktır eminim.

Yeterki, uğruna canımızı verdiğimiz ülkemiz çağ gerisine gitmesin.

Atamıza karşı boynumuz eğilmesin.Türk kendi öz değerlerini yitirmeden,ödün vermeden ileriyi görerek yoluna devam etmek zorunda.

Saygı ve sevgilerimle

tarafından **tuvana** 2008-02-07, 17:45

Sevgili Denizkızı,

Öncelikle size, aranızda olamadığım dönem içinde, yokluğumu hissettirmediğiniz için çok teşekkürler.

Evet çok haklısınız, bu işi bilim çözecek.

Bizlerin belki de en önemli görevlerimizden biri ve hatta en önemlisi, atalet içindeki pek çok bilim insanını uyandırrıp, göreve çağırmak olacaktır.

Malum, 80 sonrası, büyük bir kararlılıkla uygulamaya konulan ve tüm yurttaşlarımızı kapsayan politika dışı bırakma, çabaları ne yazık ki meyvelerini veriyor.

Şu sıralar ülkemizin belki de en çok ihtiyaç duyduğu toplum bilim ve din bilim konularında uzman olan, fakat zaman içinde, kendi branşları dışında uğraşan pek çok aydınımız için artık çalışma, kendi alanlarında hizmet verme zamanıdır..
Bu konuda yapacağımız çağrıların çok yararlı olacağını düşünüyorum..

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

SİHİRLİ SÖZCÜK " NEDEN"

SİHİRLİ SÖZCÜK " NEDEN"

Geri: SİHİRLİ SÖZCÜK " NEDEN"

Geri: SİHİRLİ SÖZCÜK " NEDEN"